1940-41 yılları arasında Arnavutluk Yunanistan sınırında dağlarda yapılan savaşta Yunanistan Ordusu’nda düşmana karşı savaşırken şehit düşen yüzlerce Batı Trakyalı Müslüman Türk, Hristiyan gelenekleri ve Papaz eşiliğinde haçlı mezarlara gömülüyor.
Hristiyan askerleriyle birlikte omuz omuza savaşırken, şehit olan atalarımızın kemikleri malesef hiç bir dini hassasiyet gösterilmeden haçlı mezarlara gömülmeye devam ediyor. Şu ana kadar iki mezarlıkta 1050 askerin kemikleri defnedildi. Toplamda o yıllarda yapılan bu en kanlı savaşta Yunanistan tarafından 8500 asker yaşamını yitirmişti.
Yunanistan Savunma Bakanlığı ile Arnavutluk arasında 2010 yılında yapılan anlaşma ve 22 Ocak 2018 yılında uygulamaya giren anlaşmanın neticesinde, Arnavutluk tarafında derelerde tepelerdeki cephelerde savaş sırasında hayatını kaybeden askerlerin kemiklerinin toplanarak askeri mezarlıklara gömülme çalışmaları başlatıldı.
Netice olarak, çalışmalar başlatıldı ve belirli aralıklarla cephelerden toplanan kemikler ağaç kutular içinde, hazırlanan mezarlara papazlar eşliğinde gömülüyor.
Buraya kadar Hristiyan dini açısından herşey normal olarak gözükebilir, ancak bu cephelerde, o dağlarda birer Yunan Ordusu askeri olarak Batı Trakyalı Müslüman Türkler de savaştı ve savaşırken de yüzlercesi şehit düştü.
Peki, Yunanistan Savunma Bakanlığı’nın elinde var olan listelere göre kaç Müslüman asker şehidimizin var olduğu muhakkak bilinmektedir.
BİRLİK Gazetesi olarak Savunma Bakanlığı’na sorumuz şu;
bizim şehit atalarımız Yunanistan için canlarını verdi, sizler şehit askerlerimizin kemiklerini 79 yıl sonra olsa da cephelerden toplayarak, elinizdeki isim listesine göre vefa borcunuzu yerine getirmek üzere, İslam dini kurallarına uygun birer mezar yapmayı düşünüyor musunuz?
Evet, Yunanistan denilen bu ükemiz uğruna, şehit düşen atalarımızın 79 yıl sonra da olsa, bir Müslüman din görevlisi eşliğinde dinimizin kurallarına göre mezarlarına defnedilmelerini bekliyoruz.
Şehitlerimizin haçlı mermerler altında değil, başucunda “Euzü Besmele” ve “Fatiha Suresi” ile ebedi istirahatgahlarında ebedi uykularını uyumaları sağlanmalıdır.
Bunu yerine getirmek Yunanistan Devleti’nin bir borcudur. Umarız bir an önce ilgili Bakanlıklardan bu sorularımıza yanıt gelir.
