Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) tarafından düzenlenen bir törende “29 Ocak Milli Direniş Günü” anıldı ve anlatıldı.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) tarafından Gümülcine’de Türk Gençler Birliği’nde düzenlenen etkinliğe, BTTADK Başkanı İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, SYRIZA İskeçe milletvekili Hüseyin Zeybek, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi (DEB) Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, DEB Partisi Onursal Başkanı Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık Sadık Ahmet, Eyalet Başkan Yardımcısı Önder Mümin, Eyalet Meclis Üyesi Mustafa Katrancı, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Gümülcine’de Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Batı Trakya Türk Öğretmenler Başkanı Ali Sami Toraman, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Başkanı Ercan Ahmet ile azınlığın çeşitli kesimlerinin temsilcileri ve soydaşlar katıldı.
Anma etkinliğinin açılış konuşmasını Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan yaptı. Hasan, konuşmasını yaptıktan sonra 29 Ocak’ta Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı için mücadele vermiş ancak hayatını kaybetmiş olan soydaşlar için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti.
“Biz Türk’üz, okulumuzu öğretmenizi, kitabımızı isteriz. Bunlar en doğal haklarımız”.
Ardından konuşmalarını yapmak üzere kürsüye BTTADK Başkanı Müftü Mete geldi. Mete burada yaptığı konuşmada, “Bu, Türk ve Müslüman olarak yaşamak isteyen, camisini, eğitimini düzenlemek isteyen, çocuklarını kendi arzusu doğrultusunda yetiştirmeyi düşünebilen bir toplumun haykırışıydı.” dedi.
Bu direnişin ikinci yıl dönümünde ise fanatik Yunan gruplar tarafından Türklere karşı toplu saldırılar yapıldığını anlatan Mete, “29 Ocak 1990’da tatsız olaylar yaşandı. Ancak, bu topum 29 Ocakları kutlamaktan vazgeçmedi, vazgeçmeyecek. Çünkü 29 Ocak 1988’te bu insanları sokağa döken sorunlar hala devam etmekte. İçinde bulunduğumuz bu mekanın tabelası hala yerine konmuş değil. Bu toplumun, toplum olarak ‘Biz Türküz’ demeye hakkı yok. Okullarımızın durumu daha kötüye gitmiştir. Müftülüklerimizde işgal devam etmekte. Azınlık toplumunun seçilmiş dini ve siyasi liderleri saygısızlığa ve hakaretlere maruz bırakılmaktadır.” diye konuştu.
Mete, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığın, asırlardır bulunduğu topraklarda devletine ve yasalara saygılı olarak barışçıl bir yaşam sürdürdüğünü belirtti ve şöyle devam etti:
“Bu toplum ki, haklı mücadelesini demokratik kurallara uygun şekilde sürdürmektedir. Hiçbir şekilde ne terörle yan yana gelmiştir, ne de gelmeye niyeti vardır. Devletine karşı hiçbir kötülük düşünmemiş ve düşünmeye de niyeti yoktur ama görüyoruz ki, bu toplumun değerlerinden rahatsız olanlar var. Demokratik bir ülkede, İnsan Haklarının savunulduğu bu ülkede demokrasinin beşiğine yakışmayacak tavırlar sergilenmekte. Ancak, bizler haklı davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Bizler, üstünde yürüdüğümüz toprağa, altında yaşadığımız bayrağa hiçbir zaman ihanet etmeyiz ama hakkımızı da ararız. Biz Müslümanız camimizi imamımızı isteriz. Biz Türk’üz, okulumuzu öğretmenizi, kitabımızı isteriz. Bunlar en doğal haklarımız”.
Bu arada, Türk kuruluşlarınca yayımlanan bildirilerde, AB üyesi Yunanistan’da, Türk azınlık karşıtı politikaların halen sürdüğü, insanların baskı altında bulunduğu belirtilerek, bu durumun Batı Trakya Türk toplumunca endişe ve hayal kırıklığı ile karşılandığı vurgulandı.
“İstanbul Rumları’na verilen haklar kadar bize de haklar verilsin!”
Gümülcine Seçilmiş Müftü İbrahim Şerif bizzat o olayları yakından yaşayan biri olarak yaşananları anlatmak üzere kürsüye geldi. Şerif, 29 0cak 1988 Milli Direniş Günü ve 29 Ocak 1990 olayları ile ilgili anılarını katılımcılarla paylaştı.
Müftü Şerif şunları dile getirdi.
“Bu Azınlık ne istiyor? Azınlık bu güzel ülkede birlik, beraberlik içinde Hristiyan ve Müslümanlar olarak, Lozan’ın 37. Ve 41. Maddelerinin bize verdiği hakları istiyor. Biz, burada kendi isteğimizle kalmadık. Biz, iki ülkenin antlaşmasıyla kaldık. Gayri mübadil olduk. İstanbul Rumları orada, biz ise burada kaldık. Bugün İstanbul Rumları’na verilen haklar kadar bize de haklar verilsin! Biz, bunlara razıyız. Bu konuda da çeşitli şeyler söyleniyor, “orada az kaldı, burada çok kaldı” gibi kemiyet, keyfiyet. AB’nin vatandaşları olarak, insan olarak, biz anadilimizle eğitim yapmak, kendimizi aslımızla ifade etmek ve bu vatana vergisini veren, askerliğini yapan ve saygılı olan vatandaşlar olarak bu bölgede Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak eşit yaşamak istiyoruz. Azınlık insanının bundan başka talebi yoktur.”
“Türk kimliğinden korku çok yersiz. Neden korkuyorsunuz?”
Müftülerin ardından Edirne Trakya Üniversitesi öğretim görevlisi Batı Trakyalı Rodop ilinin Yassıköy’ünden olan Yrd. Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu, “29 Ocaklar” hakkında kronoloik bir bilgilendirme sunumu yaptı.
Hüseyinoğlu, 1955 yılından sonra artık Yunan Devlet mekanizmasının Batı Trakya’daki azınlığın içişlerine karışmaya başladığını detaylı bir şekilde yaptığı araştırmayla dile getirdi.
Hüseyinoğlu, “Karacaoğlan Açık Hava Hapishanesi direnişi bir göstergeydi. Toplu bir şekilde hareket edilince bazı istemler oluyor. Demokratik bir şekilde hakkınızı arayabiliyorsunuz. Bunun ilk örneğini 1982’de İnhanlı’da gördük. Toprakları ellerinden gitmeye başladı. İskeçe Saat Kulesi altında açlık grevi yaptılar. Bu Batı Trakya Türkleri tarihinde yapılan ilk açlık greviydi. Buna azınlık ileri gelenleri de destek verdiler. Türk kimliğinden korku çok yersiz. Neden korkuyorsunuz? İhanet mi edecekler? Bu insanlar en karanlık ve zor yıllarda bile bu ülkeye ihanet etmemiş, bilakis bu ülkenin başıyla beraber yer almış, bu ülkeden yana yer almıştır. Her zaman söylediğim gibi Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı uysal bir azınlıktır, ama aptal bir azınlık değildir.”
Etkinliği izlemek üzere Atina’dan gelen Antena TV Müftü İbrahim Şerif ve Ali Hüseyinoğlu ile de bir söyleşi yaptı.
29 Ocak 1988’de Toplu direniş gerçekleştirilmişti.
Batı Trakya’da isimlerinde Türk kelimesi bulunan derneklerin Yunanistan’da Türk bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatılmak istenmesi üzerine Türk azınlık, Gümülcine’de 29 Ocak 1988’de toplu direniş olarak adlandırılan büyük bir yürüyüş gerçekleştirmişti. Bu tepkilerin ikinci yıl dönümü olan 29 Ocak 1990’da ise fanatik Yunan gruplarca Gümülcine ve İskeçe’de Türklere karşı toplu saldırılar düzenlenmişti. Yunan polisinin müsamahası nedeniyle iki gün süren saldırılarda, Türklere ait 500’ün üzerinde dükkan ve işyeri tahrip edilerek yağmalanmış, aralarında merhum İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga ile dönemin bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda Türk darp edilmişti.
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x5a023h_29-ocan-anma-toreni-2017-gtgb_news
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x5a02t0_29-0cak-anma-toreni-muftu-metenin-konusmasi_news
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x5a1tiv_29-ocak-anma-toreni-muftu-serif-2017_news
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x5a35n2_29-ocak-anma-toreni-2017-ali-huseyinoglu_news