Ana Sayfa Batı Trakya Haberler BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞININ SORUNLARI AGİT TOPLANTISINDA DİLE GETİRİLMEYE DEVAM EDİLDİ

BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞININ SORUNLARI AGİT TOPLANTISINDA DİLE GETİRİLMEYE DEVAM EDİLDİ

17
0

26 EYLÜL tarihinde Varşova’da başlayan AGİT İnsani Boyut Toplantısının ilk haftasına derneğimiz eski başkanlarından Cemil Kabza katılmış, medya özgürlüğü, din özgürlüğü ve dernekleşme özgürlüğü konularında azınlığımızın karşılaştığı sorunları AGİT üyesi 56 Devlet ve katılımcı diğer uluslararsı kuruluş ve derneklere aktarmıştı.

Dernek üyelerimizden Pervin Hayrullah ise toplantının ikinci haftasında, 3-4 EKİM tarihlerinde, 11, 12 ve 13. Oturumlarda söz alarak Batı Trakya Türk Azınlığının “Vatandaşlık ve Siyasi Haklar”, “Ulusal Azınlıklar” ve “AGİT bölgesinde nefret suçlarına verilen tepki ve önlemler” konusunda karşılaştığı sıkıntıları katılımcılara aktardı.

 

Hayrullah konuşmalarında kısaca:

Siyasi Haklar: Batı Trakya Türk Azınlığının, azınlık haklarını garanti altına alan 1990 Kopenhag Belgesi ve diğer uluslararası antlaşmalara rağmen, siyasi anlamda yeterince temsil edilemediğini ifade etti. 1990 yılında çıkan 1907/1990 sayılı yasanın getirdiği %3 seçim barajının bağımsız adaylara da uygulanması, azınlığın kendi partisini veya bağımsız adayını seçilmesini engellendiğini ve azınlık milletvekillerinin sadece çoğunluk partilerinden milletvekili seçilebildiğini dile getirdi. Bu durumun da milletvekillerinin azınlık konularında fikirlerini açıkça ifade etmelerini engellediğini belirtti. Hayrullah ayrıca bu oturumda 2539/1997 sayılı yasayla bölgelerin birleştirilmesinin azınlığın kendi valisini seçmesini engellediğini dile getirdi. Yunanlı yetkililerin Rusya’dan gelen göçmenleri bölgeye yerleştirmesiyle demografik yapının değiştiğini ve yerel yönetimlere daha çok çoğunluk bireylerinin seçilmesini sağladığını ifade etti. 2011 yılı başında uygulamaya konan Kallikratis planıyla da azınlık tarafından idare edilen yönetim birimlerinin sayısının 11’den 3’e düştüğünü söyledi. Hayrullah ayrıca azınlıkların siyasi hayatta daha çok temsil edilmesinin desteklenmesini bunun için özel önlemler alınması gerektiğini, 3% seçim barajının kaldırılmasını, azınlığın siyasi hayata tam ve etkili bir şekilde katılabilmesi için ulusal, bölgesel ve yerel bazda danışma mekanizmasının kurulmasını tavsiye etti.

 

Ulusal azınlıklar:

Batı Trakya Türklerinin, diğer sorunları yanısıra özellikle etnik kimliğinin reddi, 19. Madde madurlarının durumu ve eğitim alanında yaşadığı sıkıntılara değindi. Batı Trakya Türklerinin etnik Türk kimliğinin 1967 Cunta dönemine kadar rahatlıkla ifade edildiğini, fakat bundan sonra “Türk” yerine “Müslüman” ifadesinin kullanılmaya başladığını belirtti. Bugün hala Yunanistan’ın azınlığın etnik Türk kimliğini reddetmeye devam ettiğini ifade etti. Vatandaşlık yasasının 19. Maddesiyle yaklaşık 60 bin Türk’ün vatandaşlığını kaybettiğini, bu maddenin 1998 yılında kaldırılmasına rağmen geriye dönük bir çalışma yapılmadığını belirtti. Azınlık eğitiminin ikili antlaşmalar ve Lozan’dan kaynaklanan özerk yapısının devletin sistemli olarak çıkardığı yasalarla bozulduğunu ve bugün azınlığın ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veremediğini ifade etti. 3518/2006 sayılı yasayla anaokulu eğitiminin zorunlu eğitime dahil edildiğini fakat azınlık için gerekli alt yapının oluşturulmadığını dile getirdi. 10 yıllık zorunlu eğitimin sadece 6 yılının azınlığa uygulandığını bunun da bir çifte standart olduğunu, Batı Trakya Bölgesinde yaşayan nüfusun yaklaşık yarısının Türk olmasına rağmen bölgede sadece iki Türk azınlık ortaokul ve lisesi ve iki medrese bulunduğunu ve nüfusun diğer yarısı için Gümülcine’de 24, İskeçe’de 37 ortaokul ve lise olduğunu söyledi. Yunan devletine, bireysel hakların kollektif olarak kullanılmasına saygı duyulmasını ve Yunanistan’da Türk azınlığın varlığının kabul edilmesini, Türk azınlık okullarında eğitim kalitesinin yükseltilmesi için bir çalışma yapılmasını, azınlık okullarında Türkçe ve Yunanca eğitimi için eşit fırsatlar yaratılmasını, 19. Madde madurları için acil tedbirler almasını ve Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkları Korumak için Çerçeve Sözleşmesini biran önce onaylamasını tavsiye etti.

Nefret Suçları:

Nefret suçlarının son zamanlarda artmaya başladığını bunun nedeninin de yerel ve ulusal basın ve bazı ultra-nasyonalist grupların Türk/Müslüman karşıtı histerileri olduğunu ifade etti. 2010 yılında Yüksek Tahsilliler Derneğinin 6 vaka tespit ettiğini, bunların bir kısmının ABD’nin son raporunda yer aldığını belirtti ve Kavala Halil Bey Camiine 3 Şubat 2011 tarihinde yapılan saldırı örneğini verdi. Yunan devletinin bu tür saldırıların önlenmesi konusunda tedbirler almasını, suçluların yakalanmasına daha çok özen göstermesini ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını tavsiye etti.

 

12 ve 13. Oturumlardan sonra Yunan Delgasyonu cevap hakkını kullandı. Trakya’da yaşayan azınlığın 3 farklı etnik gruptan oluştuğunu, azınlık eğitimini geliştirmek konusunda çalışmaların yapıldığını ifade etti. Ayrıca, nefret suçları konusunda Bölgede, bahsedildiği gibi bir hoşgörüsüzlük olmadığını, bu konuda çalışmaların yapıldığını belirtti.

Pervin Hayrullah, genel oturumların yanısıra EMISCO ve COJEP International tarafından düzenlenen ek toplantılara da katıldı.

Hayrullah toplantı sırasında AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Knut Vollabaek’le tanışma fırsatı buldu ve kendisine kısaca azınlıktan bahsetti. Ayrıca, AGİT-ODHIR İnsan Hakları Birimi Başkanı Snjezana Bokulic ile de bir süre sohbet eden Hayrullah, Bokulic’e azınlığın son durumu hakkında bilgi verdi.

AGİT İnsani Boyut Toplantısı 7 Ekim tarihinde sona erecek.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz