Sahneye Mitropolitler de çıktı. Batı Trakya bölgesinde Kilisenin başı olan Mitropolitler ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu’na karşı değişik suçlamalarla atıfta bulunuyorlar.
Dimetoka Mitropoliti Damaskinos, Dedeağaç Mitropoliti Anthimos, Maronya ve Gümülcine Mitropoliti Panteleimonas ve İskeçe Mitropoliti Panteleimonas tarafından ortak bir bildiri yayımlandı. Bildiride, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu’na karşı değişik suçlamalarla atıfta bulunuluyor.
Yunan hükümeti değişik bölgelerde düzenlediği bölgesel kalkınma toplantılarının altıncısını Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti’nin merkezi Gümülcine’de gerçekleştiriyor. Salı ve Çarşamba günleri 13-14 Kasım 2017 tarihlerinde Gümülcine’de gerçekleştirilecek olan toplantı öncesinde Batı Trakya bölgesinde Kilisenin başı olan Mitropolitler ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu’na karşı değişik suçlamalarla atıfta bulunuyorlar.
Yayımlanan Bildiri şu şekildedir:
“6. Bölgesel Kalkınma Konferansın “verimli yeniden yapılandırma” konusundaki çalışmalarını için vatanımız Başbakanının Gümülcine’de bulunması, bize, Yunan Trakya’sı üzerine bazı yansımalar ve kaygılarımızı kamuoyuna açıklama fırsatı veriyor.
Bölgenin Metropolitleri olarak kamuoyu ile birlikte açıkça müzakere etmek kesinlikle “kurtarıcı” dır. “Gıyabında” alındığını düşünen kararlar karşısında “Serbest ve gerçekçi dille” konuşmak, halkımızın kendisini “kaderi ve insiyatifsiz” hissetmesini gidermektir.
Herkes için, istisnasız olarak, Yunanistan Cumhuriyeti kurumları şunları yapmalıdır:
“Ulusalcılık, Parti ve şahsi görüşlerin ve çıkarlardan üstün gelmelidir.”
“Ulusalcılık, Parti ve şahsi görüşlerin ve çıkarlardan üstün gelmelidir.” Bu taahhüt, ancak son on yılda hem hükümetlerimiz hem de partiler tarafından uygulanmamaktadır. Aralarında oy kapma uygulamaları ile hataları yapma rekabeti, Trakya’yı tuhaf, sorunlu ve endişe verici bir duruma getirdi. Bu nedenle, vatandaşlarımızın ve politikacıların ayık ve belgelere dayalı bir şekilde düşünmelerinin ve odaklanmanın zamanı geldin, düşünüyoruz.
“Partiler arası Trakya Komitesi” kurulmalıdır”
Bölgesel Kalkınma Konferansı zor koşullar altında ve iç sıkıcı bir gerçeklikte yapılıyor. İpiros (Epir) Bölgesi ile birlikte Doğu Makedonia-Trakya Bölgesi, Yunanistan’ın kişi başı GSYİH’ya oranla en düşük olan bölgeleridir. Yoksullukla birlikte, yeni iç göçün yanı sıra bilimsel potansiyelin büyük ihracatının yeni olgusu da ortaya çıkmıştır. Yukarıdakileri dikkate alındığında, nüfusun küçülmesi ve çoğunluğun yaşlanmasıyla birleşince, bölgenin demografik yapısı üzerinde güçlü bir kaygı ve düşünceye neden oluyor. Rakamlarla aynı zamanda, insanlar başarılı olmalı. Bu, Trakya için, toplumsal bütünlüğü koruyan, kapsamlı ve milliyetçi önyargılardan uzak, modern, etkili bir demografik politikanın uygulanması için kullanılan bir terimdir. Bu parametreler ve ulusal konsensüs ve siyasi uzlaşmayı gerektiren diğer kritik konularla, sadece Parlamento tarafından oluşturulacak, bölgesel ve yerel kurumları da içeren, “Partiler arası Trakya Komitesi” başa çıkabilir. Zaten, Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias, Mayıs 2016’da ilan etmişti.
Fakat şimdi Yunan Trakya’sının bugününü ve geleceğini ilgilendiren çok boyutlu bir karakterin uygulanmasına işaret etmenin tam zamanı. On yıllardır diplomatik faliyetlerini aşan ve Türkiye’nin milliyetçi müdahalesinin bir silahı haline gelen Komotini’deki (Gümülcine) Türk Başkonsolosluğu’nun faaliyetine atıfta bulunuyoruz.
“Başkonsolosluk dini Azınlığı etnik Türk Azınlığa dönüştürmek istiyor”
Türk Başkonsolosluğu, Yunan Devleti’nin güvence altına aldığı dini özgürlüğü, fikirlerin, bireysel hakların ve özel girişimin serbest dolaşım özgürlüğüne itiraz ederek, homojenleşmeleri ve “Türk etnik azınlığına” dönüşmeleri için Müslüman azınlıkları alet ederek, agresif, kışkırtıcı ve ahlaka aykırı uygulamalar yapmaya çalışıyor. Pomaklar ve Çingenelerin haklarını ihlal ederek ve Yunan vatandaşları olduğunu beyan eden Müslümanları tehdit ederek, Türk Konsolosluğu kontrolsüz eylemleriyle toplumu parçalamaya, Yunan egemenliğine zarar vermeye ve meşruiyet ve düzene itiraz etmeye çalışıyor. Peki, Adrianople’deki (Edirne) Yunan Konsolosluğu böyle mi çalışıyor? Elbette hayır! Yunanistan Devleti, sakin bir şekilde Yunanistan ile Türkiye arasındaki diplomatik karşılıklılığı yeni bir temelde yeniden değerlendirmeli mi?
“Hakan Çavuşoğlu’nun konuşmasını tahrik edici buluyoruz”
Ayrıca, Başbakan Yardımcısı ve Batı Trakya Yardımlaşma Derneği eski lideri Hakan Çavuşoğlu, Komotini’den (Gümülcine) “… Türk azınlığın hayatta kalma mücadelesi verdiğini” belirtmesi akıl almaz ve anlaşılır gibi değil! “Biz Anavatan olarak, Türkiye olarak sizleri yalnız bırakmayacağız” dedi ve buna karşı ülkemizin kurumları tarafından bir tepki dalgası gelmemesini, Yunanistan Cumhuriyeti’ni, Türkiye’nin totaliter rejimi ile karşılaştırmak için en azından “tahrik edici” olarak adlandırırız! Sayın Çavuşoğlu’nun, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatanımıza gerçekleştireceği ziyaretinin öncüsü olarak geldiğini hatırlatırız.
Trakya halkımız, barışçı ve demokratik birlikteliklerimizden bir şeyler öğrenmek için gelen tüm ziyaretçilerimizi, bu ziyaretçilerin kendilerine verilen misafirperverliğin erdemine saygı duymaları halinde kendi ülkelerine kopyalamalarını memnuniyetle karşılıyorlar.”
† Ο ΔΙΔΥΜΟΤΕΙΧΟΥ ΔΑΜΑΣΚΗΝΟΣ
† Ο ΞΑΝΘΗΣ ΠΑΝΤΕΛΕΗΜΩΝ
† Ο ΑΛΕΞΑΝΔΡΟΥΠΟΛΕΩΣ ΑΝΘΙΜΟΣ
† Ο ΜΑΡΩΝΕΙΑΣ ΠΑΝΤΕΛΕΗΜΩΝ