Başkonsolos Ali Rıza Akıncı soydaşlarıyla iftar yemeğinde buluştu.
T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı 9 Haziran 2016 akşamı Çepelli köyünde Rodop ve Evros-Meriç bölgelerinden soydaşlarıyla iftar yemeğinde bir araya geldi.
DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Gümülcine Seçilmiş Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Dr. Sadık Ahmet’in oğlu İşadamı Levent Sadık Ahmet, Doğu Makedonya-Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Önder Mümin, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan’ın yanısıra diğer sivil toplum kuruluşlarının Başkan ve temsilcileri, siyasiler ve genç işadamları katıldı.
Başkonsolos Ali Rıza Akıncı yaptığı konuşmada, burada insanlarla epey kaynaştığını, artık Batı Trakya’lı sayıldığını ve burayı bir çok yönüyle tanıdığını belirtti.
Başkonsolos Akıncı, yemek sonrası davetine iacebet eden soydaşlarına hitaben yaptığı selamlama konuşmasında şunları dile getirdi.
“BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE HAREKET EDELİM”
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x4fif0c_baskonsolos-soydaslariyla-iftar-yemeginde-bulustu_news
“Gümülcine Rodop ve Meriç bölgesindeki dostlarımızla oturalım bir hasbihal edelim, sofra başında bir araya gelelim istedik. Daha önce İskeçe’de yapmıştık. Ramazan proğramı çok yoğunlaşmadan yapmak istediğimiz bir şeyi yapma fırsatı bulduk. Biz zaten birçok vesileyle bir araya geliyoruz. Tabii bir buçuk yıl geçti Batı Trakya’dayım. Sizlerle epey kaynaştım, kendimi artık sizlerden biri sayabilirim. Sizler toplumun daha içindesiniz. Bir toplum kendi dinamizmini yaşatırsa, aynı hedeflere odaklanırsa ve başarılı olacağına inanırsa başarılı olur. Ama daha işin başında “yok beyahu bu iş olmaz” diye yola çıkarsa şöyle eliyle uzatında değebileceği şeylere de uzanamaz. Malesef bununla ilgili örnekler var. Birçok şeye ilk çıktığımızda “yok olmaz bu iş” diyoruz. işin bir başka boyutu bizim birbirimizi dinlemeye hazır olup olmamamız, birbirimizi anlayıp anlamamaya hazır olup olmamamız. Empati kelimesini ben çok seviyorum. Kendini karşısındakinin yerine koymak. Eleştirmek çok güzel, eleştiri çok hayırlı birşey, iyi niyetli telkin eleştiri iyi neticeler alınır, fakat bozgunculuk amacıyla yapılan, yada sırf eylenme amacıyla yapılan eleştiriden de bir hayır çıkmaz. Toplumun sadece özgüvenini yitirmesine neden olur, malesef biz bunlara da şahit oluyoruz.
Toplumun önemli sıkıntıları var. Toplumun erdemi, enerjisi ve de zamanın getirdiği bazı sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar var, eğitimle ilgili sıkıntılar ve günlük hayatla ilgili sıkıntılar var. Zaman eskisi gibi değil, Türkiye’de, Hindistan’da ve Çin’de de değil. Bu sorunları bizler de yaşıyoruz. Teknolojinin getirdiği bazı zorluklar var. Bütün bu sorunlarla yüzleşmek ve üstesinden gelmek için herkesin aynı hedefe kilitlenmesi lazımdır. Bu toplum temiz bir toplum. Yüzün üzerinde köy gezdik. Kendisiyle ilgili bir şey talep edenlerin sayısı beş kişiyi geçmez. Geleceğe dair bir şey söylediğiniz zaman insanların gözleri parlıyor. Herkes sırtında tarihi bir sorumluluk var.”