Ana Sayfa Batı Trakya Haberler BAKEŞ’TEN GÜMÜLCİNE’DE EĞİTİM KONFERANSI

BAKEŞ’TEN GÜMÜLCİNE’DE EĞİTİM KONFERANSI

16
0

Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi’nin (B.A.K.E.Ş.) 16 Şubat 2013 tarihinde “Azınlık Eğitiminde İki Dillilik ve Dilsel Yeterliliğin Gelişimi” adlı uluslararası bir konferans düzenlendi. Gümülcine’nin Arcadaia otelinde düzenlenen konferansın oturum başkanlığını BAKEŞ Başkanı Cemil Kabza yaptı.

BAKEŞ’in düzenlemiş olduğu konferansa, başta Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu’ndan Muavin Konsolos İlkay Kocayiğit olmak üzere, Rodop Milletvekili Ayhan Karayusuf, İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Mehmet Emin, Doğu Makedonya Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Ercan Hüseyin, Mustafçova Belediye Başkanı Mustafa Cukal, Gümülcine Belediyesi Meclis Üyesi Rıdvan Molla İsa, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Gümülcine Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hral, Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB) Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Eşitliğe İlk Adım Listesi Başkanı Sibel Mustafaoğlu, Avrupa Gazeteciler Derneği Yunanistan Temsilcisi İlhan Tahsin, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, İskeçe Türk Birliği Asbaşkanı Hüseyin Mehmetusta, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Asbaşkanı Necmi Abdürrezak, Rodop Tütüncüler Kooperatifi Başkanı Hüseyin Esat, sabık milletvekili İlhan Ahmet yerel yöneticiler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Konferansta BAKEŞ Genel Müdürü Pervin Hayrullah, azınlık eğitiminden bahseden kısa bir konuşma yaparak, azınlık eğitiminin çift dilli değil de adeta yarım dilli eğitim sistemine geçmek üzere olduğunu belirterek bu alanda yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Konferansın açılış konuşmasını BAKEŞ Genel Başkanı Cemil Kabza yaptı. Kabza ilk defa BAKEŞ olarak, uluslararası bir konferansa imza atıldığını belirterek, buradaki amaçlarının eğitim sistemini nasıl daha iyi hale getirmek adına bir çalışma olduğunu ifade etti.

Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif de konuşmasında bu konferansı düzenleyen BAKEŞ yöneticilerini ve dil konusunda gösterilen hassasiyetten dolayı tüm katılımcıları tebrik etti.

“Çift dilli eğitim bir ayırımcılık değildir”

Rodop Milletvekili Ayhan Karayusuf da konuşmasında BAKEŞ’i bu konferansı düzenledikleri için tebrik etti. Çift dilli eğitimin bir ayrımcılık olmadığına dikkat çeken Karayusuf; aksine toplumları birleştirici olduğunu söyledi. Son olarak Karayusuf, ikinci bir dili öğrenmemiz içinde ana dilin çok iyi bilinmesi gerektiğini ifade etti.

İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek de BAKEŞ’i bu çalışmasından dolayı tebrik ederek başladığı konuşmasında, azınlık eğitiminin sorunlu bir eğitim olduğunu söyledi. Azınlık eğitiminin problemlerinin aşılamadığını söyleyen Zeybek, artık azınlık eğitiminde bu iki dilli eğitimin bir an evvel uygulanması gerektiğinin altını çizdi.

Konferansa katılamayan Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman da bir mesaj gönderdi. Milletvekili Hacıosman mesajında BAKEŞ’i ve yöneticileri bu çalışmasından dolayı tebrik ettiğini dile getirdi.

“Eğitimimize ve kültürümüze saygı gösterilerek yaşamak istiyoruz”

DEB Partisi İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu da konuşmasında Batı Trakya Türk azınlığının en önemli sorunlarından bir tanesinin eğitim sorunu olduğunu söyledi. Batı Trakya Türk azınlığı olarak, eğitimimize ve kültürümüze saygı gösterilerek yaşamak istiyoruz diyen Ahmetoğlu; bunun yolu da azınlık eğitimine gösterilecek saygıdan geçtiğini dile getirdi Son olarak Ahmetoğlu, azınlık okulları aynı zamanda azınlığın kimliği ve kültürüdür diyerek, konferansın başarılı geçemesi dileklerinde bulundu.

Gümülcine Belediye Başkanı Yorgo Petridis adına konuşan meclis üyesi Rıdvan Molla İsa; “Artık uysal azınlık olarak kalmak istemiyoruz. Anadilini ve resmi dili çok iyi konuşan bir toplum olmak istiyoruz.” dedi.

“BAKEŞ’in önemli bir misyonu yerine getirdiğini düşünüyorum”

Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu’ndan Muavin Konsolos İlkay Kocayiğit konuşmasına, öncelikle tüm katılımcılara Başkonsolos Osman İlhan Şener ve kendileri adına selam ve saygılarını sunarak başladı. Sayın Kocayiğit hanımefen sözlerine şöyle devam etti: “BAKEŞ’İn azınlık eğitimi ile ilgili olarak, düzenlediği etkinliklerin, fikirlerin tartışıldığı düzenli bir ortam yaratarak,önemli bir misyonu yerine getirdiğini düşünüyorum. Ait oldukları iki dilli ve iki kültürlü bölgede yaşamanın, azınlık çocukları ve gençleri için geleceklerinde bir kayıp değil, bir zenginlik olduğu günler diliyorum. Bu etkinlirin de bu amaçta devam etmesini diliyor, teşekkür ediyorum.”

Protokol konuşmalarının ardından Cemil Kabza’nın oturum başkanlığını yürütmüş olduğu konferans konuşmalarına geçildi.

İlk sözü Atina üniversitesinden Prof. Dr. Thalia Dragona alarak konu başlığının ‘Çiftdillilik ve Eğitim’ olduğu vu bunu çağdaş topluluklarda kültürel farklılığın ne anlama geldiğini ve iki dilli eğitimin ne olduğu ile ilgili karşılaştırmalar yaparak bir sunum gerçekleştirdi.

Kültür ve kimlik özel bir konudur. Her insan bu kimliğini özel yaşamında kullanır”

Dragona sözlerine şöyle devam etti: “İki dilli eğitimi kültürel farklılığın nasıl ele alındığını düşünmez isek, iki dilli eğitimi konusunu tartışamayız. Çünkü bu gerek devletin ne istediği, gerekse azınlıkların kendi taleplerinin ne olduğu ile ilgilidir. Buradaki koşulları dünyada olanlarla ve özellikle Trakya’daki durum hakkında neler olduğunu anlayabilmemiz için birinci olarak kültürel farklılığa bakış açıları ile ilgilidir. Kültür ve kimlik özel bir konudur. Her insan bu kimliğini özel yaşamında kullanır. Devlet bütün vatandaşlarına toplumun eşit üyeleri olarak, eşit hak ve sorumluluklar sağlamakla yükümlüdür. Bu ortak haklar ihlal edilemez. Eğitim sistemi bu şekilde devlet kontrolü altındadır. Ulusal birlik sağlanmaktadır. Toplumsal eşitsizlikleri bertaraf edilmesi, bütün çocukların eşit haklara sahip vatandaş olmalarını sağlayan ücretsiz laik eğitim sistemini benimsemektedir.”

İki dil arasında rekabet olmaz

Avrupa’dan da örnekler veren Prof Dr. Thalia Dragona; Hangi dil olursa olsun, iki dil arasında rekabet olmaz. Öğrenci bir dilde bir konuyu anladıysa, diğer dilde öğrenmesi daha kolay olur. Eğer okulda eğitim kalitesi düşük ise, iki dilli eğitimin anlamı yoktur. Çocukların kimliğini düşünecek olursanız, bu durum değişkenlik gösterebilen bir durumdur. Bütün bu konular için, azınlık ve çoğunluk arasında bir diyaloğa gitmek gerekmektedir. Karşılıklı görüş ortamında bunlar gerçekleşecektir.” diye konuştu.

“Önümüzdeki 15 yıl içinde dünyada 2 milyar insan İngilizce konuşacak”

İngiltere Londra üniversitesinden Dr. Aminul Hoque de ‘Büyük Britanya Doğumlu Üçüncü Nesil Bangladeşliler: Çiftdilli Kimliğin Önemi’ konulu bir konuşma yaparak, yaşadığı ülkeden ve dünyadan farklı örnekler verdi. Önümüzdeki 15 yıl içinde dünyada 2 milyar insanın İngilizce konuşabieceğini ifade eden Hoque ana dilin mutlaka öğrenilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye Trakya üniversitesinden Yrd. Doç Dr. Ferhan Kırlıdökme Mollaoğlu da ‘Batı Trakya’da İki Dilli Eğitim Hakkında Bir Değerlendirme ’ başlığı altında katılımcılara geniş bilgi verdi.

Konferansın ikinci bölümünde Bulgaristan’dan Türkolog Mine Adalı Radaykova, ‘Erken Çocukluk Döneminde Anadil Edinimi ve İkinci Dile Açılan Pencere’ başlığı altında bir konuşma yaptı. Bayan Radaykova anadili Türkçe öğrenimi sonucunda öğrenilen ikinci dil yabancı dil midir, yoksa bu toplum dili midir diyerek, anadil ve diğer dile açılan yolun ne olduğuna ilişkin bilgi verdi.

Uluslararası İlişkiler uzmanı Dr. Ali Hüseyinoğlu da ‘Çifdillilik ve Azınlık Eğitimi: Batı Trakya (Yunanistan) Örneği’ başlığı altında bir konuşma yaptı. Yunanistan’ın 1950’li yıllara kadar azınlık eğitimine efektif olarak eğilemediğini ve 1950 yııllarıdan sonra da çıkan yasaların da azınlığa olumlu etkisiyle beraber, ilk defa azınlık eğitim müfredatında şeklini alabildiğini söyleyen Hüseyinoğlu sözlerine şöyle devam etti: “1950 yıllarında sonra Yunanistan devleti azınlık eğitiminde kendisini hissetirmesiyle birlikte azınlık eğitiminin özerkliğinin yok olmasına dahi neden olduğunu görüyoruz.”

“Zenginis Kitapları”

‘Zenginis Kitapları’ meselesine de değinen Dr. Ali Hüseyinoğlu, azınlık eğitiminin kitap yazarları ilk defa birer yunanlı olmasını ve bu konudaki sıkıntılara dikkat çekerek, azınlık eğitim sisteminden de örnekler verdi.

Bulgaristan’dan Pedagog ve Türkçe-Bulgarca Öğretmeni Mecbure Efraimova ‘Bulgaristan’da Türkçe Anadili Eğitimi’ konulu bir konuşma yaptı. Efraimova burada Bulgaristan yasalarına göre bunun nasıl olduğuna ilişkin ayrıntılı bilgiler vererek, bu konuda yapılan bazı araştırmalardan bahsetti. Bulgaristan okullarında verilen Türkçe eğitimin de çok azaldığına vurgu yapan öğretmen Efraimova, bunun da çok acı verici bir durum olduğunu söyledi.

“Biz Türkler, gerek Yunanistan’da gerekse Bulgaristan’da olsun yaşadığımız ülkenin dilini çok iyi bilmemiz gerekiyor”

BİRLİK gazetesine de özel açıklamalarda bulunan öğretmen Mecbure Efraimova şunları söyledi:

“Öncelikle ana dilimizi çok iyi öğrenmeliyiz. Daha sonra da diğer ülke dinini daha kolay ve iyi öğrenebiliriz. Biz Türkler, gerek Yunanistan’da gerekse Bulgaristan’da olsun yaşadığımız ülkenin dilini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü bizlerin daha yüksek seviyelere ulaşmamız için bu şarttır. Bu konuda devlet ve velilerin de ciddi düşünmesi gerekir. Son olarak sizlerin gazetenizin aracılığiyla şu mesajı vermek istiyorum. İlk önce bir çocuk ana dilini çok iyi öğrenmelidir. Böylelikle diğer ikinci bir dili daha kolay öğrenilebilir. Buda çocuğun gelişiminde önemli bir katkı sağlar. Aynı zamanda veliler ve aileler de bu konuda çok duyarlı olmalıdırlar. Ana dili ve resmi dili eşit yürütebilmelidirler. Teşekkür ederim.”

 

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz