“Azınlık Sorunlarının Çözümü, Türkiye ile Yunanistan’ı Birbirine Daha da Yakınlaştıracaktır.”
Yunanistan’a gerçekleştirdiği resmî ziyaret kapsamında, Gümülcine’de soydaşlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Yunanistan ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi, azınlık sorunlarının çözümünü de kolaylaştıracaktır. Bu sorunların çözümü ise, Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine daha da yakınlaştıracaktır. Ülkemizde ve Yunanistan’da yaşayan azınlıkları zenginlik ve bereket kaynağı hâline dönüştürmek, her iki ülkeyi de güçlü kılacaktır” dedi.
Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere Yunanistan’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gümülcine’de Batı Trakya Türkleri ile bir araya geldi. Soydaşlarla buluşma etkinliğinde; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da hazır bulundu.
Etkinliğe eşi Emine Erdoğan ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir konuşma yaptı. Gümülcine ziyaretinde Batı Trakya’daki soydaşlarla kucaklaşma, hasret giderme imkânı bulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı Trakya’yı merhum Celal Bayar’dan, 65 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan gurur duyuyorum, onur duyuyorum” diye konuştu.
“YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK ÖNCELİKLİ HEDEFLERİMİZ ARASINDA”
En son 2004 yılında başbakanlığı döneminde Batı Trakya’ya geldiğini hatırlatarak, aradan geçen uzun zamana rağmen Batı Trakya Türkleri ile arasındaki muhabbetin aynı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızdaki bu muhabbeti ne zaman etkileyebilir, ne de mesafeler etkileyebilir” dedi.
Başbakanlığı döneminden bu yana Türkiye’nin Yunanistan ile ilişkilerini geliştirmenin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010’da iki ülke arasında kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ve iki ülke arasındaki diğer gelişmelerin, attıkları kararlı adımlarının sonunda mümkün olduğunu kaydetti.
“AİHM KARARLARININ UYGULANMASINI BEKLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos ile Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı görüşmelerde ikili ilişkilerin geliştirilmesinin yanında, Batı Trakya Türklerinin sorunlarını da gündemde tuttuklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı Trakya Türklerinin; Lozan Anlaşması, Avrupa Birliği (AB) müktesebatı ve evrensel insan hakları anlayışına uygun olarak her türlü imkândan yararlanmasını istediklerini; bu çerçevede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmasını beklediklerini de ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Yunanistan ile ikili ilişkilerini geliştirmesinin, azınlık sorunlarının çözümünü de kolaylaştıracağına işaret etti ve “Bu sorunların çözümü ise Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine daha da yakınlaştıracaktır. Ülkemizde ve Yunanistan’da tüm yaşayan azınlıkları zenginlik ve bereket kaynağı hâline dönüştürmek, her iki ülkeyi de güçlü kılacaktır” sözlerine yer verdi.
“RUM KÖKENLİ VATANDAŞLARIMIZIN DA HAYAT KALİTELERİNİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Bu düşünceyle Türkiye’deki Rum kökenli vatandaşların taleplerini, onlarla diyalog içinde karşılamak için son yıllarda çok önemli adımlar attıklarını, belirterek, “Tüm vatandaşlarımız gibi Rum kökenli vatandaşlarımızın da hayat kalitelerini artırmak için çalışmayı sürdürüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benzer yaklaşımları Yunanistan’dan beklemenin de hakkımız olduğuna inanıyoruz” dedi.
Batı Trakya Türklerine hitaben, “İyi birer Yunanistan vatandaşı olarak sizler kendinizle birlikte bu ülke için de çalışıyor ve ter döküyorsunuz. Bunun karşılığında da Lozan’daki hükümlere ve Avrupa Birliği standartlarına uygun bir davranış beklemek hakkınızdır” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sizlerin Türkçeyi, Yunancayı ve hatta uluslararası geçerliliği olan bir başka dili çok iyi konuşan, inancını ve kimliğini koruyan, geleneklerini yaşatan bireyler olmanız ülkeniz Yunanistan için de bir kazançtır. Bunun için sizlerden eğitim-öğretim meselesine çok önem vermenizi bekliyoruz. Bilhassa yüksek eğitim-öğretim çocuğunuza yapacağınız en güzel yatırımdır. Öğrenci yokluğundan kapanan her okulun geleceğimizde sönen bir ışık olduğunu unutmayınız.”
“BAŞMÜFTÜNÜN ATAMA YOLUYLA BELİRLENMESİNİN LOZAN’DA YERİ YOK”
Yunanistan’da Batı Trakya Türklerinin en önemli sorunların birinin başmüftülük sorunu olduğunu dile getirerek, başmüftünün seçimle değil atama yoluyla belirlendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun Lozan’da yeri yok, tam aksine seçilmiş müftünün yeri var” ifadelerini kullandı.
Din adamının seçimle belirlenmesi konusunu Türkiye’de uyguladıklarını, patriğin atama yoluyla değil, 17 kişilik San Sinod Meclisi üyesi olan din adamları tarafından seçildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki, burada niçin biz başmüftümüzü bizim din görevlilerimiz seçmesin? Niçin burada hâlâ atama kararlılığını gösteriyorsunuz? Bu yanlış bir şey, bunun Lozan’da yeri yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan Antlaşması konusunda şu değerlendirmelere yer verdi: “Biz de dedik ki; ‘94 yıl geçti, 94 yıl aradan sonra burada bir güncelleme gerekebilir’ dedik. Nedir o güncelleme? Olaya illa böyle adalar meselesi veya kara meselesi diye bakmanın anlamı yok ki. İşte bak başmüftülük meselesi diyoruz, işte en önemli sıkıntılardan bir tanesi. Eğitim-öğretim sıkıntısı diyoruz, en önemli meselelerden bir tanesi. Ama bizim ülkemizde böyle bir sıkıntımız yok. Mesela Rum vakıflarının gayrimenkulleri vardı ve çıkardık yasayı, kendilerine bedelse bedel, gayrimenkulse gayrimenkul hepsini ödemeye başladık, niye? Hak onların da onun için. Bizim böyle bir endişemiz, korkumuz yok, rahatız bu konuda.”
“YUNANİSTAN DEVLETİ BENİM SOYDAŞLARIMDAN ASİMİLE OLMASINI İSTEMEMELİ”
Yasalara göre, patriğin yurt dışına çıkmasının Eyüp Kaymakamlığının iznine tabi olduğunu; ancak kendilerinin bunu uygulamadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim birçok şeyi artık aşmamız lazım. Yani birçok şey var ki bunlar tarih oldu, biz şimdi geleceğe bakalım. Birbirimize endişeyle bakmamızın anlamı yok. Şüpheyle birbirimize bakmamızın anlamı yok. Bunları kaldıralım ve birbirimize güvenle bakalım” şeklinde konuştu.
150 bine yakın soydaşın, Yunanistan Cumhuriyeti’nin bayrağı ve devleti altında yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim isteğimiz şudur: Yunanistan Devleti benim soydaşlarımdan asimile olmasını istememeli. Entegrasyon ayrı bir konu; ama asimile olmasını istememeli. Çünkü biz hiçbir farklı etnik unsurdan bunu bugüne kadar istemedik ve istemeyiz, en büyük haksızlık, adaletsizlik o olur” değerlendirmesinde bulundu. Yunanistan’ın geçirdiği ekonomik krizin etkilerinin Batı Trakya bölgesine olumsuz yansımalarının olduğunu; bölge ekonomisinin genel olarak toprağa bağlı olmasının başka zorlukları da beraberinde getirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı Trakya topraklarını bereketlendirmek gerektiğini, bunun için hayata geçirilebilecek pek çok projenin olabileceğini söyledi.
Batı Trakya Türklerinin Yunanistan vatandaşı oldukları için, aynı zamanda AB üyesi bireyler olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB’nin sağladığı imkânlardan en ileri düzeyde yararlanılması tavsiyesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan ekonomisinin güçlenmesi, sizlerin de güçlenmesi demektir. Burada üretim, ticaret, istihdam konularında elde edeceğiniz başarılar bizleri gururlandıracaktır” diye konuştu.
“KARDEŞLİK VE DAYANIŞMA İÇİNDE BİRBİRİNİZE KENETLENİN”
Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıları, 15 yıldır sürdürdükleri üretim ve istihdam odaklı politikalarla aştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin de Batı Trakya’da aynı anlayışla hareket etmeniz Yunanistan ekonomisinin düze çıkmasına da katkı sağlayacaktır. Batı Trakya Türk toplumunun çalışkanlığı ve basiretiyle geleceğini bu topraklarda güvence altına alacağına inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Siyasi krizler, ekonomik krizler, sosyal çalkantılar bölgemizin bir gerçeği; bunlar en eski çağlardan beri insanlığın adeta göz bebeği, bir coğrafyada yaşamanın bedelleridir. Her şey gelip geçtiğinde geride sadece gönül bağlarımız kalır; inancımız, dilimiz ve kültürümüz kalır. Bunlara sıkı sahip çıkarsak daha nice sarsıntıyı, fırtınayı atlatır, geleceğimize güvenle bakabiliriz. Bunun için sizlerden şartlar ne olursa olsun benim isteğim şudur: Birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içinde olmanızdır, birbirinize kenetlemenizdir.”
Lozan Antlaşması’nın her iki ülkede yaşayan azınlıkları Türkiye’ye ve Yunanistan’a emanet ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Bu emanetleri gözümüz gibi korumalıyız. Biz sorumluluklarımızın farkındayız, Yunanistan’ın da farkında olduğunu düşünüyoruz” diyerek tamamladı.
Oteldeki konuşmasının ardından Türkiye’ye hareket etmeden bir süre otelin önünde Batı Trakyalı soydaşlarıyla ve kendisini bekleyen çocuklarla bol bol fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dr. Sadık Ahmet ailesi ve bölgede başarılı işadamı olan Levent Sadık Ahmet’le de ayaküstü sohbet ettiği görüldü.
Gümülcine’deki temaslarıyla Yunanistan programını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara yoluyla Dedeağaç’a geçti. Dedeağaç Havaalanından Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Yorgos Katrungalos, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Amanitidis ve diğer yetkililer tarafından uğurlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine eşlik eden heyetle birlikte Türkiye’ye hareket etti.
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x6bdxa7