AZINLIK PARTİLERLE İLİŞKİLERİNİ DERHAL GÖZDEN GEÇİRMELİDİR

Geçtiğimiz günlerde Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu bir taziye yayınladı. Taziyenin altına da normal olarak İskeçe Pasok Partisi Milletvekili Dr. Çetin Mandacı başkan olduğu için kendi imzasını koydu. İşte her şey bundan sonra başladı. Danışma Kurulunda toplantı yapıldı. Çetin Mandacı Danışma Kurulu’ndan istifa etmek istedi. İmza toplamaya başlaldılar ve toplantıya katılan Danışma Kurulu üyeleri siyasiler bir boş kağıda imza attılar. Hararetli tartışmaların olduğu sırada Pasok Partisi Milletvekili Hacıosman ne düşündüyse bir an imzasını geri çekti. Ardından belediye başkanları ve bazı siyasiler de imzalarını kağıttan karaladılar. Pasok bu arada geçtiğimiz günlerde gazetelerde çıkan haberlere göre, Çetin Mandacı’dan derhal Danışma Kurulundan istifa etmesini aksi takdirde Mandacı’nın Pasok Partisi’nden ihraç edilebileceği haberleri yer aldı. Bu gelişmeleri gören milletvekili Hacıosman’ın da paniğe kapıldığı ve Şubat ayı sonunda Danışma Kurulu Başkanlığı görevini kabul etmeyeceği söyleniyor. Gerekçe olarak korktuğu değil de, rahatsızlığını gerekçe olarak gösterdiği belirtiliyor. Beyler, gerçekler nelerdir bilmiyorum. Danışma Kurulu’nun basın sözcüsü yok. Basını bilgilendiren yok. Biz de her Batı Trakya Türkü gibi Ankara’da ziyaretlerde ne oluyor, burada Danışma Kurulu toplantılarında neler oluyor, konuşuluyor Hronos Gazetesi’nden öğreniyoruz. Bu azınlık Çetin Mandacı’ya güvendi ve ona vermiş olduğu oylarla kendisini toplumda çok az kişinin yaşayabileceği mertebeye ulaştırdı. Milletvekili yaptı. Yani Çetin Mandacı yatsın kalksın bu Batı Trakya Türk Azınlık insanına dua etsin. Aynı durum Hacıosman için de geçerli. Bu halk özellikle Rodop halkı Ahmet Hacıosman’ı rüyalarında göremeyeceği mertebeye yükseltti. Siyaseti kendisine meslek edinmesine ve geçim kaynağı bulmasına yardımcı oldu. O da kendi menfaatlerini bir tarafa bırakarak bunun karşılığını Batı Trakya Türk insanına vermek mecburiyetindedir. Çünkü 14 bin oyu Yunanlılardan almadı ve Pasok hediye etmedi. Son olarak Pasok’ta siyaset yapan Vali Yardımcıları, Belediye Başkanları herkes artık sorumluca davranmalıdır. İşin gırgır kısmı bitti. Önce azınlık sizi oylarıyla oturduğunuz koltuklara gönderiyor. Altınıza Mercedes arabalar çekiyorsunuz. Her ay maaşınızı kuruşuna kadar alıyorsunuz. Ancak, Batı Trakya Türk Azınlığı ekonomik olarak bitti. Siz sadece partizanlık yapıp kendi gününüzü gün ediyorsunuz ve partiniz sizi partiden atacak diye ödünüz kopuyor. Neden? Çünkü siz azınlığın yanında yer alırsanız bir daha sizinle aday olmanıoz için Yunan derin devleti anlaşma yapmayacak ve sizi aday göstermeyecek. İşin doğrusu bu. Hiç parmak arkasına gizlenmeyin. Kaç belediyer başkanıyla röportaj yapmak istedim TRT televizyonu için gelmediler. Kaç belediye başkanını TRT de canlı yayına götürmek istedim gelmediler. İşte bunlar gerçekler ve bu insanlar artık bu gerçekleri bilsinler. Halkım uyan, uyan ve kimlerin elindesin gör. Kimler senin elini sıkarak oyunu alıyor ve seni beş paraya satıyor. İstanbul Rumları bizim gibi değil, onlar Anavatan Türkiye’nin demokrasisini her alanda yaşıyorlar. Aksini iddia eden varsa gelin karşılaştıralım. Ama zavallı köylüm hiç birşeyden haberi yok. O kendisi geçim derdinde. Çocuğu okuyor, tarla sürülecek, ekim zamanı geldi geliyor ama cep boş bom boş. Son olarak şunu söylüyorum ve halkımdan istiyorum, siyasilerden istiyorum. Pasok Partisi başta olmak üzere, Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı yapmış olduğu kimlik düşmanlığı, kimlik inkarını görmelisiniz. Bunu görmemezlikten gelirseniz, bu azınlığın batması için tarihi sorumluluk üstlenmiş olursunuz. Aynı durum Yeni Demokrasi Partisi için de geçerli. Bu parti de bizi yok sayıyor, İstanbul Rumları Rum ama Batı Trakya Türk Azınlığı müslüman, çingeneler var, pomaklar var, Türk asıllılar var diyerek bizimle alay ediyor. Batı Trakya Türk Azınlığı derhal hiç zaman kaybetmeden partilerle ilişkilerini gözden geçirmelidir. Bizim azınlığımızın yararına olmayan bir iddia ortaya attıkları zaman bu partilerden bizim içimizden aday olanlara da gereken cevabı verelim. Oylarımız onlara örüklü olmasın. Çünkü bunlar da bunu yaşasınlar ve bilsinler. Siyasiler azınlık insanının dediğini yapmak mecburiyetindedir. Pasok veya Yeni Demokrasi Partisi’nin yalakalığını yapmasınlar. Siyasilerimiz artık benim gencimi kör olarak görmesin. Uyanın gençler, üniversiteyi bitirip meslek sahibi oldun ama işin yok. Zavallı annen baban katran kokusu yedi seni okuttu ancak onu temsil etmelisin. Eski hacı agaların dönemi geçti artık. Beyler, azınlığın durumu kötüye gidiyor, derhal önlemler alınmalı aksi takdirde bu iş bitmiştir.