Batı Trakya’da Azınlık okullarında Yunanca derslerin güçlendirilmesi furyası devam ediyor. Okullarda Yunanca güçlendirilirken Türkçe derslerle ilgili hiç bir gelişme yaşanmıyor. İki eşit ayaklı olması gereken eğitim tek ayak üzerinde durdurulmaya çalışılıyor. Kısacası “entegrasyon” değil “ASİMİLASYON” politikası bizim içimizden olan “İŞBİRLİKÇİLERİN” de yardım ve deteğiyle devam ediyor.
Batı Trakya Türk Azınlığı’nı Bağımsız Yunanlılar ANEL Partisi’nin eline bırakan SYRİZA Partisi’nde herkes ayrı telden “düttürü düt” misali oyunlarını oynamaya devam ediyor. Batı Trakya’da Azınlıkla ilgili yapılan uygulamalar karşısında Milletvekilleri Mustafa Mustafa, Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek kendi dünyalarında seyrederek ideoloji uğruna Azınlığa uzun yıllar kapanamayacak yaraları görmemezlikten geliyor.
SYRİZA’nın hükümet ortağı olan Bağımsız Yunanlılar ANEL Partisi’nin başkanı Kammenos başta olmak üzere, Batı Trakya’daki Azınlığa karşı uygulanan politikaların başında olan Devlet Bakanı Yardımcısı Terens Kuik ve batı Trakya’da onun etrafındakiler, meydanı boş bulunca vede sözde Azınlık milletvekillerinin “lay lay lom” davranışları neticesinde istedikleri şekilde davul çaldırıyorlar. “Vur patlasın çal oynasın”.
Geçtiğimiz aylarda “Azınlık okullarında Yunancanın haricinde başka dil kullanılmayacak” fırtınasından sonra şimdi de Dimokritos Üniversitesi devreye sokularak Gümülcine’de bulunan Medrese-i Hayriye’de öğrencilere ücretsiz olarak Türkçe’nin haricinde Yunanca, İngilizce dil kursları verilmesi anlaşması imzalandığı belirtiliyor. Ve kısa dönemde de Medrese-i Hayriye’nin talebi üzerine Arapça dil kursları verilmesi planlanıyor.
Atina’ya cami açılsa da, İstanbul’da Ruhban Okulu açılsa da, Türkiye’deki tüm Kiliseler restore edilip ayin yapılsa da Yunanistan Batı Trakya’da Türkleri ve Türkçe’yi bitirmekte kararlı. Burada uzun yıllardan beri uygulanan eğitim proğramlarında Türkçe ile ilgili ise bir “tık” dahi yok!
Son aylarda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın camileri ve okullarıyla ilgili Yunan devleti tarafından Azınlığın ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan hakları, talepleri dikkate alınmadan tereddütsüz olarak yürürlüğe konulan yanlış uygulamalar karşısında ise Azınlıktan kimsenin sesi çıkmıyor. Anlaşılan herkes olup bitenlerden memnun.
İnşallah binmemizi istedikleri bu otobüs duvara toslamaz!
