Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen AGİT İnsani Boyut Toplantısı’na Batı Trakya Türk Azınlığını temsilen Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) üyesi, İskeçe Türk Birliği (İTB) asbaşkanı avukat Aysel Homko ve Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi (BAKEŞ) Genel Müdürü Pervin Hayrullah katıldılar.
İnsani Boyut Toplantısı’nın “Demokratik Kurumlar” konulu ilk oturumunda söz alan BAKEŞ Gen. Müdürü Pervin Hayrullah %3 seçim barajının kaldırılması gerektiğine vurgu yaptı. Hayrullah konuşmasına AGİT Taahhütlerine atıfta bulunarak başladı ve Yunanistan’ın AGİT Taahhütlerinin aksine hareket ettiğini ve 1990 sonrasında ulusal bazda %3 seçim barajı getirdiğini söyledi. Seçim barajının Azınlığın Yunan Parlamentosu’nda kendi partisi ve bağımsız adaylar tarafından temsil edilmesinin engellenmesi amacıyla getirildiğini, dolayısıyla Azınlık temsilcilerinin kendi partisi olan Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi (DEB Partisi) değil de parti pozisyonu ve disiplini nedeniyle kısıtlandıkları çoğunluk partilerinden aday olduklarını belirtti. Hayrullah, ülke yetkililerinin sürekli olarak “%3 seçim barajının ayrımcı olmadığı ve Trakya’da ikamet eden Müslüman Yunan vatandaşlarının temsili için engel oluşturmadığını” söylediklerini, fakat Yunanistan’da söylem ve eylemin birbiriyle çeliştiğini vurguladı. Azınlığın nüfusunun 150 bin olduğunu ve bunun 2001 nüfus sayımı verilerine göre %1,3’e denk geldiğini ekledi. 25 Mayıs 2014 seçimlerinde Türk Azınlığın Avrupa Parlamentosu’na milletvekili gönderemeyeceğini bile bile DEB Partisi’ne oy verdiğini ve bundan gurur duyduğunu söyledi. DEB Partisi’nin Rodop ilinde %46 ve İskeçe ilinde %27 oy oranıyla il bazında seçimleri kazandığını ilave etti. Hayrullah konuşmasını Yunanistan’a tavsiyelerde bulunarak tamamladı. %3 seçim barajının azınlıklar ve bağımsız adaylar için kaldırılmasını, Batı Trakya Türk Azınlığının siyasi temsili için özel önlem alınmasını, ve Yunanistan’ın yasalarını uluslararası standartlara uygun bir şekilde tadil etmesini tavsiye etti.
Yunan Delegasyonu Cevap Verdi
Pervin Hayrullah’ın siyasi katılımla ilgili gerçekleştirdiği konuşmadan sonra Yunan Delegasyonu cevap hakkını kullandı. Yunanistan’da 1927 yılından beri yapılan seçimlerde Müslüman azınlığın bazen iktidar, bazen muhalefet, bazen de her iki taraftan parlamentoya girdiklerini , şu anda mecliste iki farklı partiden üç milletvekili bulunduğunu, 25 Mayıs 2014 seçimlerinde “Demokrasi ve Eşitlik” Partisi’nin Rodop ve İskeçe illerinde oyların çoğunluğunu aldığını 41400 oyla %70 başarı sağladığını, %3 barajının tüm partilere uygulandığını, bunun azınlıklara karşı olmadığını, etkili bir yönetim için olduğunu söyledi. Yunanistan’da 2014 yerel seçimlerinde 120 Müslüman azınlık mensubunun yerel ve bölgesel meclisleri seçildiğini, şu anda 3 belediye başkanı olduğunu ekledi.
Toplantının “İfade Özgürlüğü” konulu ikinci oturumunda İTB asbaşkanı avukat Aysel Homko söz aldı. Av. Homko konuşmasında Yunanistan’ın uluslararası normları ihlal ettiğini katılımcılara örnekleriyle anlattı. 3592/2007 sayılı medya yasasının Türkçe’nin kullanımını kısıtlaması nedeniyle çoğulculuk, farklılık ilkeleri ve azınlık haklarını tehlikeye soktuğunu, Türk dilinin kullanımını yetkililerin konferanslarda bile engellediğini, Azınlığın tüm karşı çıkmalarına, yazılı tepkilerine rağmen çıkarılan ve uygulamaya konan 240 İmam yasası ve atanmış müftü meselesinin demokrasi ve insan hakları ruhuna aykırı olduğunu belirtti. Av. Homko, ifade özgürlüğünün temel insan haklarından biri olduğuna ve AGİT’ in konu üzerinde hassasiyetine dikkat çekerek global toplumların gelişimi için demokratik çoğulculuğun ve kültürel farklılığın gerekli olduğunu vurguladı ve Yunanistan’a başta Türk azınlık olmak üzere toplumdaki tüm segmentlerın ifade özgürlüğüne saygı duymasını ve taraf olduğu tüm uluslararası standartlara saygı duyarak onları uygulamasını tavsiye etti.
Yunan Delegasyonu ikinci defa cevap hakkını kullandı.
Avukat Aysel Homko’nun konuşmasından sonra Yunan Delegasyonu tekrar söz aldı ve kısa cevabında “Yunanistan’da ifade özgürlüğüne saygı duyulduğunu, Azınlığın 7 radyo istasyonu, 9 gazete ve 9 dergisinin bulunduğunu” belirtti.
Toplantının 3. Oturumunda tekrar söz alan İTB asbaşkanı av. Aysel Homko Batı Trakya Türk Azınlığının dernekleşme özgürlüğü konusunda yaşadığı sorunları örnekleriyle anlattı. Av. Homko, İTB’nin 1927’den 1980’li yıllara kadar yerel ve ulusal düzeyde hiçbir problem olmadan faaliyet gösterdiğini, fakat daha sonra sorunlar yaşadığını, İTB’nin iç hukuku tükettikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğunu ekledi. AİHM’ in dernek lehine verilmiş kararına rağmen Yunanlı yetkililerin “problemi çözmeye çalışıyoruz” şeklindeki ifadelerle çözümü ertelediğini ve Yunanistan’ın dernekleşme özgürlüğü konusunda AİHM kararları ve uluslar arası standartları uygulamada sınıfta kaldığını belirtti. İTB davasına benzer şekilde Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Evros Azınlık Gençleri Derneği davalarının da Yunanistan’da dernekleşme özgürlüğü konusunda engeller olduğunu gösterdiğini ve aslında demokrasinin beşiğinde demokrasinin ütopya olduğunu vurguladı. Av. Homko konuşmasının sonunda Yunanistan’a AGİT Taahhütleri ve uluslar arası belgelerde belirtilen temel özgürlüklere saygı duymasını, Batı Trakya Türk Azınlığının etnik tanımlanmasına saygı duymasını, ve Batı Trakya Türk Azınlığının barışçıl toplanma ve dernekleşme özgürlüğünü garanti altına almasını tavsiye etti.
Yunan Delegasyonu tekrar cevap verdi
Yunan Delegasyonu av. Aysel Homko’nun dernekleşme özgürlüğü konusundaki konuşmasından sonra tekrar cevap hakkını kullandı. Dernekleşme özgürlüğünün Yunan anayasası tarafından garanti altına alındığını, Trakya’da pek çok azınlık derneğinin aktif olduğunu, 3 derneğin davalarının AİHM sürecinde olduğunu, Yunanistan’ın AİHM kararlarına saygılı olduğunu, fakat Mahkeme’nin kararlarını uygulayabilmek için gerekli düzenlemeleri yapmaya çalıştığını söyledi.
İki hafta sürecek olan AGİT İnsani Boyut Toplantısı’nda Batı Trakya Türk Azınlığının sorunları dile getirilmeye devam edecek.