Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) ile Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’nin birlikte hazırladıkları bir organizasyon kapsamında Avrupa’dan bir heyet Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını dinlemek üzere Batı Trakya’ya geldi. Heyet ziyaretlerinin birinci gününde Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ile başladı. Daha sonra Gümülcine Türk Gençler Birliği, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği, Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ile devam etti. Heyetin ziyaretleri 18 Ekim Perşembe günü Gümülcine ve daha sonra İskeçe bölgesinde devam etmesi bekleniyor.
ZİYARETÇİLER:
François Alfonsi, Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili (Fransa)
Willy Fautre, Uluslararası Sınır Tanınmayan İnsan Hakları Kuruluşu (Human Rights Without Frontiers International- HRWF) Direktörü
Hans Heinrich Hansen, Avrupa Halkları Federal Birliği (Federal Union of European Nationalities- FUEN) Başkanı
Halit Habipoğlu, ABTTF Başkanı
K. Engin Soyyılmaz, ABTTF Genel Direktörü
Seyhan Sarıca, ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu Üyesi
Heyetin Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’i ziyareti sırasında önemli konular gündeme geldi ve heyetin sormuş olduğu sorulara Müftü İbrahim şerif açık ve net bir şekilde cevaplar verdi. Şerif Müftülük konusu ve diğer gelişmeler hakkında yaşanan süreci tüm detaylarıyla heyete aktardı.
Görüşme sırasında özetle şu konuşmalar dile getirildi:
Batı Trakya’da seçilen müftüler. Türk Müslüman Azınlığı temsil ediyor. Ancak yıllardan beri Atina’ya değişik ülkelerden gelen ve yaşayan Müslüman topluluklar var. Onların dini lideri kim?
“Atina’da yaşayan yüz binlerce Müslüman geçmişte ölülerini gelip buraya gömüyorlardı. Ancak zaman içersinde bu topluluklar kendi ibadet yerlerini, oturdukları binaların bodrum katlarını mescid haline getirdiler. Dolayısıyla ibadetlerini buralarda yerine getiriyorlar. Kendi aralarında seçtikleri din adamları ve kişilere görev veriyorlar. İhtiyaçlarını Atina’da bu şekilde karşılıyorlar.”
Yunan devleti Seçilmiş-Tayinli müftü olayını neden yaptı?
“Devletin tayin ettiği müftüler hiçbir zaman halkı önüne çıkamamıştır”
“Yunanistan’da Cunta yönetimi 1967 yılında geldi. Cunta yönetimi, azınlığa geto yaşamını uyguladı. Ancak 1974 yılında Yunanistan’a demokrasi gelmesine rağmen azınlığa karşı bu baskıcı uygulama devam etti. Cuntanın bu uygulamasıyla azınlık çok sıkıştırıldı. Parlamentoya gönderdiğimiz milletvekilleri dahil çözüm bekleyen sorunlarımız hakkında bir sonuç elde edemediler. 1995 yılında Rodop ilinde 120 camide Lozan’ın öngördüğü gibi müftü seçimi yapıldı. Büyük bir çoğunlukla Batı Trakya Müslüman Türkleri beni müftü seçti. Ben seçildikten sonra dini görevleri ve müftülük makamının görevlerini yerine getirmeye başlayınca da Yunan devleti beni mahkemeye verdi. Bana yetkim olmadığını ve müftülük görevine kendi isteğimle geldiğimi belirtti ve beni cezalandırdı. Burada şunu belirtmek istiyorum, Lozan’ın maddelerinin gereğini yapan Batı Trakya Müslüman Türk insanı, bir bakıma hakkı burada da Yunan devletinin uygulamasıyla ve beni müftü olarak tanımamasıyla elimizden alındı. İç yargılama sürecinden sonra, bizler hakkımızı aramak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk. Neticede mahkeme bizi haklı buldu. 1985 yılından devletin tayin ettiği müftüler hiçbir zaman halkı önüne çıkamamıştır. Bunu sadece ben yaptım. Halk atanmış müftüye; resmi evlenme yada boşanmanın dışında oraya gitmiyor.”
Sizce çözüm ne olmalı?
“Bizler Lozan antlaşmasının uygulanmasını istiyoruz.”
“Halk seçtiği müftüyü tanıyor. Köylerde 170 tane din görevlisi var ve bunların 165 tanesi bizim kurumumuza bağlı olarak birlikte çalışıyoruz. Bu din görevlilerin emeğinin parasını, onların cemaati ödüyor. Bizler Lozan antlaşmasının uygulanmasını istiyoruz. Türkiye son yıllarda azınlık hakları konusunda ciddi iyileştirme yoluna gitti. Patrik seçimi için Yunanistan’dan bazı din adamlarını kendi Türk vatandaşlığına alarak bu seçimin gerçekleşmesi için katkı sağlamaya gayret gösterdi. Vakıflar konusunda oradaki bir çok gayrimenkulu teslim etti. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Dış işleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Yunanistan’ı ziyaret etmişti. Ben de o ziyaret sırasında Atina’daydım. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos, sayın Ahmet Davutoğlu’nu Türkiye’nin azınlıklar konusunda atmış olduğu ciddi adımlardan dolayı kendilerine teşekkür etti. Sayın Ahmet Davutoğlu’na da, Dışişleri Bakanı Avramopulos’a; aynı iyileştirmeleri kendilerinin de yapmak istediğini ve kendilerinin de teşekkür etmek istediğini belirtti.”
ESKİ CAMİ VE G.T.G.B. ZİYARETİ
Müftülük ziyaretinin ardından konuk heyet, Eski Cami’yi ziyaret ederek Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet’en cami hakkında tarihi bilgiler aldı.
Cami ziyaretinden sonra Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne geçen konuk heyet burada Birlik Başkanı Koray Hasan, Eşitliğe İlk Adım Listesi Başkaı Sibel MUstafaoğlu, Dostluk Eşitlik Barış Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş ve diğer görevliler tarafından kapıda karşılandı.
Başkan Koray Hasan G:T:G.B.’nin tarihi süreci hakkında bilgiler vererek şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle bu ziyaretten dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum. 1960 yılları sonrası ve Kıbrıs sorunuyla beraber Türk Yunan ilişkileri bozulmaya başladı. 1983 yılında derneğimiz Valilik tarafından açılan dava neticesinde, derneğin tabelaları indirildi. Şu anda gayri resmi olarak 30 yıldan bu yana çalışmalarına devam etmektedir.”
Heyet buradaki temaslarının ardından Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsillier Derneği’ne geçerek dernek üyeleriyle bir araya gelerek karşılıklı görüş alış verişinde bulundular.
Video İzle:
http://www.dailymotion.com/video/xuee8k_fuen-bati-trakya-da_news
