ATATÜRK BATI TRAKYA’DA ANILDI

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 71. yılında başta Anavatan Türkiye olmak üzere, Selanik, Batı Trakya ve değişik ülkelerderde özlemle anıldı. Tarih 10 Kasım 2009 Salı gününü gösterdiğinde, Ulu Önder, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk için Batı Trakya’da Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu’nda bir tören düzenlendi. Düzenlenen anma törenine ıskeçe ve Gümülcine’den, köylerden çok sayıda Batı Trakya Türkü katıldı. Gümülcine Başkonsolosluğu’nda yapılan anma törenine, Başkonsolos Mustafa Sarnıç, Muavin Konsolos Fatih Akarca, ıdari Ataşeler, Konsolosluk görevlileri, Pasok Partisi ıskeçe Milletvekili Çetin Mandacı, Gümülcine Müftüsü ıbrahim şerif, Vali Yardımcıları, Azınlık Belediye Başkanları, T.C. Ziraat Bankası Gümülcine şubesi Müdür Yardımcısı Çağrı ızmirlioğlu, eski milletvekilleri Hasan Hatipoğlu ve Ahmet Faikoğlu, GTGB Başkanı Adnan Selim, dernek yöneticileri, öğretmenler, din adamları ve çok sayıda Batı Trakya Türkü katıldı. Anma töreni her yıl olduğu gibi, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat 09:05’te başladı. Törende bir dakikalık saygı duruşunun ardından Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç bir konuşma yaptı. Başkonsolos Sarnıç konuşmasında Atatürk’ü şu sözlerle anlattı: “Atatürk dahi bir asker, eşine az rastlanır bir devler adamı, usta bir diplomat ve özellikle de büyük bir lider olmanın yanında birçok bakımdan çağa damgasını vurmuş bir fikir adamı. Türk Ulusu’nun yeniden doğuşunun mimarı olarak Türk toplumuna yeni bir dinamizim kazandırmıştır. Türk milleti için her zaman geçerliliğini koruyan çağdaş bir millet olarak çıkmayı bir amaç olarak edinmiştir. Atatürk çağdaş bir toplum yaratmada en önemli unsurlardan biri olarak eğitimi görmüştür. Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız ünlü yüce bir toplum halinde yaşatır, yada tutsaklığa ve yoksulluğa sürükler, sözüyle eğitimin milletin saygınlığı ve kalkınmasında oynadığı rolün önemini vurgulamış, fikri hür vijdanı hür nesillerin Türk Ulusu’nu yücelticeği inancını dile getirmiştir. Atatürk’ün en büyük ideallerinden birisi de milletler arasında kardeşçe bir insanlık hayatı meydana getirmektir. ınsan mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar, bütün dünya uluslarının huzur ve rafahını düşünmeli, kendi milletinin mutluluğuna nekadar kıymet veriyorsa bütün dünya uluslarına hizmet etmeye çaslışmalıdır sözleri O’na aittir. O’nun, “Yurt’ta Sulh, Cihan’da Sulh” sözü barış idealinin simgesi haline gelmiştir. O, “beni görmek demek, benim yüzümü görmek değildir, benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” demiştir. 10 Kasım’lar artık O’nun aramızdan ayrılışının anma gününün olmasının yanısıra, bize bıraktığı eserlerin zenginleştirilmesine ve yeni nesillere daha iyi anlatılmasına vesile olmaktadır. 10 Kasım’ların, Atatürk’ün 57 yıllık hayatının mücadelesini Ulusumuza ve uluslararası toplumlara kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlamak bakımından önemi büyüktür. Yalnız 10 Kasım’da değil, düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmi bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır. Bugün Atatürk’ü anlamak, Cumhuriyet’e ve O’nun değerlerine sahip çıkmak demektir. Bugün Atatürk’ü anlamak, şirkler çıkar ve ihtirasların etkisinden uzak bir şekilde vatanseverlik duygusuyla çalışmak demektir. Bugün Atatürk’ü anlamak, mutluluğu yalnız kendi ülkesinde değil, tüm insanlığın barış içerisinde yaşamasını arayacak kadar insan sevgisiyle dolu, üstün bir insanlık anlayışına sahip olmak demektir. Atatürk’ün söylemlerini ve düşüncelerini Ulusal bir servet olarak kabul eden Türk Ulusu, O’nun ilke ve devrimlerini sonsuza kadar yaşatma kararlılığındadır. Atatürk, Türk Ulusu’nun her bir ferdinin yüreğinde daima sevgi, saygı ve minnet duygularıyla sonsuza kadar yaşayacaktır. Bu düşüncelerle büyük Atatürk’ü ebediyete intikalinin yıldönümünde bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.” Dedi. Müftü ıbrahim şerif’te yaptığı konuşmasında günün anlamına uygun olarak Atatürk’ü anlattı. şerif, “sayın Başkonsolosumuzun yaptığı bu güzel ve anlamlı konuşmasından sonra bunun üzerine ilave edilecek kelimeler bulmak mümkün değil. Sayın Başkonsolosumuz büyük Önder Atatürk’ü güzel kısa ve öz olarak anlattılar ifade ettiler. Ben şunu söylemek istiyorum. Atatürk bizim hemşehrimiz, bizim Kültürümüzle yetişmiş, bizim terbiyemiz ve anlayışımızla yetişmiş. Bu gün sırtını verdiği topraklar, doğduğu topraklardan bin kilometre uzakta yattığı yer, doğduğu yer ise bize sadece ikiyüz veya ikiyüzelli kilometre. Atatürk Balkanlar’da aynen bizim gibi yaşamış ve onun için bizim O’nu anlamamız daha kolay. Dünyayı gezdiğiniz yerlerde Atatürk’ün bugünün Türkiye’sini kurmak için o yıllarda nasıl bir mücadele verdiğini görüyorsunuz, ancak o zaman anlayabilirsiniz. Bulunduğunuz yerde sadece kulaktan dolma sözlerle Atatürk’ü anlamak mümkün değildir. Ne mutlu Türk’üm diyene.” Dedi. Diğer konuşmacılar da günün anlamına uygun olarak yaptıkları konuşmalarında Atatürk sevgisi ve O’nun büyük devlet adamı oluşuna yer verdiler.