Türkiye’nin Başkenti Ankara’nın göbeğinde “Pontus Sorunu” paneli yapacak olanlara ve sözde “Pontus Soykırımı”nı sürekli gündemde tutanlara hediyemdir.
Tarihi tarihçilere bırakmadan, her ülke kendi siyasi çıkarlarına yönelik olaylara bakış ve yaklaşım şekliyle savunduğu sözde “Pontus Soykırımı” bazen bilinmeyen gerçekler yüzünden ülkeler arası anlaşmazlıklara neden olabiliyor. İşte bunlardan biri de Yunanistan’ın savunduğu ve sürekli gündemde tutmaya çalıştığı sözde “Pontus Soykırımı”.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışı Türkiye’de bir zafer, bir bayram olarak kutlanırken, Yunanistan’da ise her yıl 19 Mayıs tarihi özellikle Kuzey Yunanistan bölgesi Selanik’te hüzünlü bir şekilde sözde “Pontus Soykırımı” olarak anılıyor.
Bu sözde “Pontus Soykırımı”na son yıllara Yunanistan tarafından uluslararası bir boyut kazandırıldı ve “Üç Soykırım Tek Strateji” adı altında dünyanın birçok ülkesinde Ermeniler de başta olmak üzere çeşitli etkinlikler yapılıyor.
BİRLİK Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Tahsin’in 1998 yılında araştırmaya başladığı ve 2005-2006 yıllarında Yunanistan’ın birçok bölgesinde sözde “Pontus Soykırımı” konusunu ciddi anlamda ele alarak köy köy dolaşarak yaptığı araştırmalarda, o yıllarda hayatta olan ve Karadeniz bölgesinden göç eden ailelerle yaptığı söyleşilerden elde edilen bilgiler doğrultusunda sözde “Pontus Soykırımı” savunması ve iddialarına değişik boyut kazandırdı.
Yapılan söyleşilerden bazı bölümleri kısa kısa izleyin.
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x3zgsx8_pontus-sozde-soykirim-videosu_news
Tabii ki o yıllarda bölgede bazı acı olayların yaşandığını kimse inkar edemez, ancak bu yaşananların ne derecede “Soykırım” olarak tanımlanması doğrudur o da sadece olayları yaşayanlar veya tarihçilerin var olan belgeler doğrultusunda vereceği bir karardır.
Görgü tanıklarının yaşadıklarına ve akabinde Yunanistan’a geldikten sonra uzun yıllar sonra sessizliklerini bozarak anlattıklarına bakılırsa, bugün o yıllarda Karadeniz Rumları’na Türkiye tarafından “Soykırım”ın yapıldığını savunanların tezleri suya düşüyor gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Yunanistan Eğitim Bakanı Nikos Filis, geçtiğimiz aylarda Pontuslu Rumlara Türkler tarafından soykırım yapılmadığını söylemişti ve Yunanistan’da herkes ayaklanarak bakan Filis’in istifasını istemişlerdi.
“ETNİK TEMİZLİK FARKLI, ‘SOYKIRIM’ FARKLI”
Katıldığı bir televizyon programında, sözde “Pontus Soykırımı” iddialarıyla ilgili sorular üzerine, “soykırım” kavramıyla “etnik temizlik” kavramının farklı şeyler olduğunu ifade eden Filis, “Pontusluların acısını, dökülen kanı, Jön Türklerin vahşetinden çektiklerini tanıyoruz. Ancak, bu başka şey, bilimsel anlamda soykırım başka bir şey” dedi.
“KARAR MERCİ ULUSLARARASI MAHKEMELER”
Filis, Yunan devletinin bu konudaki tezinin “soykırım”ın kabulü yönünde olduğunu ancak, bu konuda asıl karar vermesi gereken mercilerin uluslararası mahkemeler ve bilim toplumları olduğunu kaydetti.
ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE PANEL
Şimdi de Ankara’nın göbeğinde kalkmış bir panel düzenliyorlar ve bunun adına da “1. Dünya Savaşı ve Sonrası Trabzon Vilayeti ve Pontos Sorunu” diyorlar.
Panelde konuşmacı olarak Yunanistan’dan iki akademisyen var. Tarih Profesörü Vlasis Agtzidis, Theofanis Malkidis, Stergios Theodoridis, Yannis Vasilis. Bu akademisyenlerin ikisi Tarih Profesörü Vlasis Agtzidis, Theofanis Malkidis yıl boyunca dünya ülkelerini dolaşarak sözde “Pontus Soykırımı”, “Küçük Asya Soykırımı” “Ermeni Soykırmı” ve “Süryani Soykırımı” ile uğraşıyorlar. Yani “Üç Soykırım Tek Strateji”nin yayılması için çaba sarfedip bu tezleri savunuyorlar.
Tarih Profesörü Vlasis Agtzidis’in Kathimerini gazetesinin 21.01.2001 tarihli sayısında söyledikleri aynen şu şekildedir:
KÜÇÜK ASYA’DAKİ YUNANLILARIN SOYKIRIMI NE OLACAK?
ATİNA, Kathimerini gazetesinin 21.01.2001 tarihli sayısında, yukarıdaki başlık altında ve Tarih Profesörü Vlasis Agtzidis imzasıyla yayımlanan makalenin çevirisi şöyledir:
Fransız Ulusal Meclisi’nin “Ermeni soykırımını” tanımasının ayrı bir anlamı vardır. Bu karar herşeyden önce Fransız Devleti’nin tarihi gerçekleri kabul ettiğini gösteriyor. Oysa 1922 yılı öncesinde çok uluslu Osmanlı topraklarında Türk milliyetçiliğinin hüküm sürmesine Fransa önayak olmuştu. Ayrıca Fransız Ulusal Meclisi’nin bu kararı ile “Hristiyan soykırımı” da gündeme gelmiş oldu. “Ermeni soykırımı” “Hristiyan soykırımının” bir parçasını teşkil ediyor.
Fransız Ulusal Meclisi’nin “Ermeni soykırımını” tanımasının ayrı bir anlamı vardır. Bu karar herşeyden önce Fransız Devleti’nin tarihi gerçekleri kabul ettiğini gösteriyor. Oysa 1922 yılı öncesinde çok uluslu Osmanlı topraklarında Türk milliyetçiliğinin hüküm sürmesine Fransa önayak olmuştu. Ayrıca Fransız Ulusal Meclisi’nin bu kararı ile “Hristiyan soykırımı” da gündeme gelmiş oldu. “Ermeni soykırımı” “Hristiyan soykırımının” bir parçasını teşkil ediyor.
Tanınmıyan “Hristiyan soykırımı” 1914 yılında başlamış ve Lozan Andlaşması’nın öngördüğü toplum müdalesinin yapılmasıyla 1924 yılında sona ermişti. “Soykırım kurbanları” ise yerli hristiyan topluluklar olmuştu. Frankolevantenler ve Kapadokya’da yaşayan Ortodoks Türkler “soykırıma” uğramamışlardı.
Pontus’ta, Batı Anadolu’da, Kapadokya ve Doğu Trakya’da yaşayan Ermenilerin, Süryanilerin, Yunanlıların, Kürtlerin, Katolik Ermenilerin ve Arapların toplam sayısı 4 milyon kadardı. “Katliamdan” sonra ise ancak binlerce kişi doğduğu topraklarda sağ kalabilmişti. Bu dönemde katledilen Yunanlıların sayısı büyük bir ihtimalle bir milyon kadardı. 1922’de Yunanistan Devleti ve siyasiler olayı saklamaya çalışmalarına rağmen, göçmenler tarihlerini unutmadılar. Pontuslulardan oluşan bir grup göçmen “Yunan soykırımının” tanınması yolunda ilk girişimi yaptı.
1998 yılında New York’ta “Genocide of Hellenes of Pontos (1914-1923)” adıyla bir panel düzenlediler. Söz konusu paneli düzenleyenler ise “Yunan Diasporası” adlı Derneğin Amerika’daki temsilcileri, ABD-Kanada Pontus Federasyonu yetkilileri ve Selanik’te bulunan Yunanistan Pontus Dernekleri Federasyonu idi.
Daha sonra ise Yunanistan, ABD, Kanada, Avustralya, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Almanya, İsviçre, Güney Afrika ve İngiltere’deki Pontus derneklerinin temsilcileri “Yunan Diasporası” adlı Derneğin yetkilileri ve Yunan Parlamentosunu temsil eden heyet ile birlikte BM İnsan Hakları Komitesine bir bildiri sunarak, “Yunan soykırımının” tanınması talebinde bulundular.
Bu girişim, Küçük Asya’nın batısında, Pontus ve Doğu Trakya’da yaşamış “Yunanlıların soykırıma” uğradıklarının tanınması ve tarihte bu olayın yeralmasına yol açacak bir girişimdir.“
“1. Dünya Savaşı ve Sonrası Trabzon Vilayeti ve Pontos Sorunu”
1 Dünya Savaşı ve sonrası Trabzon vilayeti ve Pontos sorunu adı ile Ankara’da konferansımız var.
Pontos sorunu adlı konferansın Program ise çok zengin, tüm dostlarımızı bekliyoruz.
PANEL
1. Dünya Savaşı ve Sonrası Trabzon Vilayeti ve Pontos Sorunu
Açılış Konuşmaları: Fikret BAŞKAYA ve Sinan ÇİFTYÜREK
Ahmet DEMİREL, Birinci Mecliste Pontus Görüşmeleri
Attila TUYGAN, Islahattan Soykırıma
Baskın ORAN, Anadolu’dan Rumların Radikal Temizliği; A’dan Z’ye 1923 Mübadelesi ve 1964’te Tamamlanması
İsmail BEŞİKÇİ, Yakındoğu’nun İmhası ve Pontos Sorunu
Mahmut KONUK, Soykırımın İki Figürü: Sakallı Nurettin Paşa ve Topal Osman Ağa
Mert KAYA, Evlad-ı Metruke: Pontos’un Kayıp Oğlu
Stergios THEODORİDİS, Hafıza ve Erk
Tamer ÇİLİNGİR, 353 bin Rakam Değil İnsan
Theofanis MALKİDİS, Soykırım: İnsanlığa Karşı İşlenen Suç
Vlasis AĞDJİDİS, Samsun’dan Sebrenitsa’ya
Yannis Vasilis YAYLALI, Pontos’dan Karadeniz’e Yokluk, Karadeniz’den Pontos’a Varlık Mücadelem.
Tarih: 9 Nisan 2016 / 13.00-19.00
Yer: Necatibey Cad. No:82 K.: 8 ankara
Önemli Not: Salonun kapasitesi sınırlı olduğundan, ön kayıt yaptırmanızı önemle rica ederiz. Kayıt için: gercekinatcidir@gmail.com
