Yassıköy (İasmos) Belediyesi “Yeniden Doğuş Vizyonu” listesi başkanı Kiriakos Amucas, Erdoğan Sait’in “Birlik Hareketi” listesinin seçimlere eksik listeyle katılmasına itiraz ederek mahkemeye başvurdu. Amucas başvurusunda, yeniden seçim yapılması ve seçime sadece listelerin mahkemeye yatırılma aşamasında herhangi hukuki bir sorun olmayan İsmet Kadı’nın “Demokratik İşbirliği” listesi ve Kiriakos Amucas’ın “Yeniden Doğuş Vizyonu” listesinin katılması gerektiğini savunuyor.
Amucas’ın başvuru dosyası kabul edildi ve 16 Temmuz 2014 Çarşamba günü saat 10:00’da Rodop Üç Hakimli Bidayet mahkemesi tarafından ele alınarak görüşülecek.
Hatırlanacağı üzere mahkeme Erdoğan Sait’in “Birlik Hareketi” listesinin seçimlere eksik listeyle katılmasına onay vermiş ve Erdoğan Sait’in listesi seçimlere katılmış ve seçimleri üçüncü sırada bitirerek ilk haftadan elenmişti. İkinci hafta yapılan seçimlerde İsmet Kadı’nın “Demokratik İşbirliği” listesi ve Kiriakos Amucas’ın “Yeniden Doğuş Vizyonu” listesi kıyasıya bir mücadele sonucunda çok az oy farkıyla İsmet Kadı ipi birinci sırada göğüsleyerek yeniden başkan seçilmişti.
Bunun ardından değişik medya organlarına çıkan Kiriakos Amucas, Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü, T.C. Başkonsolosluğu ve bölgedeki camilerin içinde din görevlilerince seçim propagandası yapıldığını ileri sürerek seçimi kaybetmesinde büyük etken olduğunu dile getirmişti.
Bununla da yetinmeyen Kiriakos Amucas, Gümülcine’de bulunan T.C. Başkonsolosluğu’nun seçimlere karıştığını dile getirererek kamu oyu önünde açıkça şikayet etmişti.
Kısacası, Kiriakos Amucas, Azınlık insanının Allah’a karşı borcu olan dini ibadetlerini yerine getiren mekanlara ve orada görev yapan din görevlilerine karşı çirkin ifadeler kullanmış, camilerin içinde seçim propagandaları yapıldığını ısrarla ileri sürmüştü.
Oysa din görevlileri her Cuma Namazlarında, Cuma günkü cemaate sesleniş Hutbelerinde Müslümanların kardeşçe birbirilerine sıkıca sarılmalarını, Allah yolunda Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de emrettiği gibi dayanışma içerisinde olmalarını aktarmaktan başka hiç bir şey okumadıkları ve söylemedikleri oralarda ibadet için toplanan insanlar tarafından açıkça biliniyor.
Kaldı ki, din görevlileri camilerde “İsmet Kadı’ya oy verin, Kiriakos Amucas”a oy vermeyin” ibaresini kullanmamakla birlikte, müslümanların sadece seçimlerde değil, günlük yaşamlarında da birlik beraberlik içerisinde hareket etmelerinin Kur’an’ın bir emri olduğunu, her müslümanın haklı davalarında omuz omuza hareket etmeleri gerektiği dinen emredilmektedir. İşte din görevlileri Allah’ın bu emirlerini her fırsatta dile getirdikleri tüm müslümanlarca bilinmektedir.
Ancak, cami dışında olan bazı etkenler, “çamur at, izi kalsın” misali hareket ederek, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın dayanışmasına çomak sokmak isterken, kendi şahsi çıkarları gereği hareket etmeye devam ettikleri görülmektedir.
Durum böyle olunca doğal olarak müslüman kişi kendi içinden biri olan müslüman kardeşine oy verme kararını alması ve onu uygulamaya koymasından başka doğal ne olabilir ki?
Unutmayalım, hristiyanlardan bir müslümana 1 oy gitmiş ve o oyu veren hristiyanın kim olduğunun bulunması ve bilinmesi için Kilise başta olmak üzere herkes seferber olmuştu.
Eeee, müslümanlardan Amucas’a binlerce oy gitmesine rağmen, müslümanlar Amucas’a ve ona oy verenlere karşı hiç bir karalama propagandasında bulunmadılar.
Dinimizin emrettiği gibi insanlık ve hoşgörü bu olsa gerek.