Ana Sayfa Batı Trakya Haberler ALDIĞIMIZ SİLAHLAR, ÇILGINCA SİLAHLANMA BİZİ DE BATIRDI

ALDIĞIMIZ SİLAHLAR, ÇILGINCA SİLAHLANMA BİZİ DE BATIRDI

15
0

Değerli okurlarım, sevgili dostlar; 2008 yılında biz yazı kaleme almıştım. Yazının tekrarını 2010 yılında yeniden yayınladım. Yıl 2015, tarih 13 Ağustos 2015, geldiğimiz nokta herşeyi açıkça anlatmaya yetiyor.

TROYKA heyeti ülkemiz Yunanistan’ı kontrolüne dahil ederek özellikle mali konularda adeta soluk aldırmaya pek te niyetli değil. Hani derler ya, “görünen köy kılavuz istemez” aynen gidişat bu yönde.

Bu sabah erkenden gazeteleri okurken bir haber dikkatimi çekti. Yunanistan’da yaklaşık 1.000 askeri kışla var ve bunların büyük bir bölümünün kapatılması gerektiği ve akabinde de 1,5 yıl içinde 300.000 milyon euro tasarrufa gitmesi gerekmektedir.

Bunu hangi iktidar, hangi bakan veya komutanlar yapabilir, uygulayabilir bu da işin en zor köşesi. Kammenos kesinlikle bu işe kolay kolay yanaşmayacaktır. Nedeni ise seçimlerden önce ve Savunma Bakanı olmazdan önce de yaptığı açıklamalarda siilahlı kuvvetlere kimsenin dokunmasına müsdade etmeyeceğini, önüne böyle bir teklif gelmesi durumunda ise açıkça söyledi “istifa ederim” demişti.

Peki bu küçülme ve bir bölüm silahların satılması nasıl olacak? işte işin sancılı yanı da bu diye düşünüyorum. Bekleyelim, görelim. Önümüzdeki iki ay yeterli bir zaman olsa gerek. Umarım bu defasında yanılmam.

İşte 2008 ve 2010 yıllarında kaleme aldığım makalem. İsterseniz bir göz atın.

 

İlhan TAHSİN

Yıl 2010

Yaklaşık iki yıl önce (2008) yazmıştım, “bu kadar silahı ne yapacağız, kime karşı silahlanıyoruz, bu silahları kim ödeyecek?” diye birkaç defa köşe yazılarımda kaleme almıştım. Ancak Birlik Gazetesi Gümülcine’de çıkan küçük Türkçe bir gazete, Atina’dan kim kaale alır ki bu gazetenin yazdıklarını, ama neticede keşke yazdıklarımın gerçekleştiğini bu gün görmeseydim, hepimiz yaşamasaydık.

Evet, bir kez daha haklı olduğum ortaya çıkmış oldu, “çılgınca silahlanma” ülkemiz Yunanistan’ı ekonomik açıdan bulunduğu bugünkü konumuna düşürdü. Bir kez daha yazıyorum, gelin bu profesyonel ordu, modern silah, elektronik savaş aletlerini almaktan vaz geçelim. Silahlanma ülkemizi felakete götürür, halkın yaşam kalitesini düşürür, fakirleşiriz, silah tüccarlarına çalışır, öde öde biz zaten bitiremeyiz, ancak evlatlarımızdan hariç torunlarımız dahi bu borcu ödeyemez.

Üreten ülke değiliz, ama olmalıyız, Türkiye’yi örnek alarak yan sanayimizin geliştirilmesi için Türkiye’deki deneyimli şirketlerle işbirliği yapmanın yollarını aramalıyız. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı da buna yardımcı ve vesile olabilir. Biz çalışkan ve üretken toplumuz. Avrupa Birliği kalkınma paketlerinden faydalanmadan bu seviyeye kadar ulaştık. Düşünün bir de yardımlardan faydalansaydık neler yapabilirdik, ödediğimiz ve ödeyeceğimiz vergilerle ülkemizin kalkınmasına fayda sağlayabilirdik.

Ama malesef bugüne kadar gerçekleşmedi, inşallah ülkemiz Yunanistan bundan böyle yıllarca bize karşı sergilediği yanlış tavırlardan vazgeçer ve doğru olanı yapar. Benim her zaman söylediğim bir deyim var, “hiç olmamaktansa geç olması daha hayırlı”.

Şimdi gelelim yazılan çizilenlere ve ülkemizin bu duruma düşmesine neden olan faktörlere. Yunanistan’ın batma durumuna gelmesinde, Türkiye’ye karşı silahlanma (tehtid Doğu’dan gelir) yarışı ile diğer bazı faktörlerin etkili olduğu belirtildi. Bu iddiaları İlhan Tahsin olarak ben söylemiyorum. Ekonomistlere göre, Türkiye’ye karşı silahlanma bütçesinde her yıl artış gösteren Yunanistan, Avrupa Birliği içinde en yüksek savunma bütçesine sahip ülke olarak gösteriliyor.

Yunanistan’ın silahlanmaya yıllık ortalama 14 milyar euroluk harcama yaptığına dikkat çekiliyor. Ekonomik kriz nedeniyle, Yunanistan, bu yıl savunmaya 6,7 milyar euro ayırdığı belirtiliyor. Hükümet, bundan sonra savunma harcamalarını kademeli olarak düşüreceğini de bildirdi.

Yunanistan’ı batağa sürükleyen diğer dört unsur ise gereksiz harcamalardan oluşuyor. Bunlardan birisi, erken emeklilik ve gereksiz ödemeler nedeniyle sosyal güvenlik sisteminin sürdürülemez bir durumda olması.

Diğer bir faktör ise, kamu ve özel sektörde yüksek prim ve maaşlar ile hediye sisteminin bütçe açıklarına neden olması. Olympic Havayolları’nda çalışan personel ve yakınlarının, dünyanın her ülkesine bedava uçuş imkanı tanınması.

Son olarak da hükümet tarafından kurulan ve ne yaptığı belli olmayan kurullar, bütçe açıkları ve borçlanmaya neden oldu. Burada biz de birkaç örnek verebiliriz.

Süper Valilikler ne için kuruldu? Neye hizmet etti? Buralara aktarılan bütçeler nereye gitti? Bu valiliklerde kaç memur çalışıyor? İşte bakın bunların hepsi ekonomik açıdan düştüğümüz durumu ortaya koyan faktörlerden bazıları. Neticede alınan bu silahlar ve çılgınca silahlanma Batı Trakya Türkleri olarak bizi de batırdı.

Kaynak:Birlik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz