ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu: Paralel rapor ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nı kendisini doğrudan ilgilendiren konularda söz sahibi kılmayı amaçlıyoruz
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’nın 30 Temmuz 2012 tarihinde yayımladığı Yunanistan 2011 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’na paralel bir rapor hazırlayarak yetkili makamlara iletti. Paralel raporunda ABTTF, Yunanistan 2011 Raporu’nda Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ilgilendiren ancak raporda kısa şekilde yer verilen her konuda detaylı açıklamalar getirerek raporda dile getirilen hususlarda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın görüşünü iletmeyi amaçlıyor.
Raporunda ABTTF, Yunanistan’da etnik temelde nüfus sayımı yapılmadığını ancak tahminlere göre Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yaklaşık 150 bin olduğunu kaydetti. Yunan Hükümeti’nin Lozan Antlaşması’nın Trakya dışındaki Müslümanları kapsamadığı yönündeki savına karşılık olarak ABTTF, bu durumun Rodos, İstanköy ve Onikiadalar’da yaşayan Türklerin azınlık haklarından mahrum bırakılmalarının bir gerekçe olarak ileri sürülemeyeceğini belirtti.
Raporunda 1923 Lozan Barış Antlaşması ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın anadilde yani Türkçe eğitim veren eğitim kurumlarını açma ve yönetme yetkisine sahip olduğunu hatırlatan ABTTF, Yunan Devleti’nin uygulamaları nedeni ile bugün azınlık okul sisteminin düşük kalitede eğitim verdiğini, binde 5 kotası ile Yunan üniversitelerine giden pek çok öğrencinin eğitim düzeyindeki farklılıklar nedeni ile üniversiteyi bıraktıklarını veya bölüm değiştirmek zorunda kaldıklarını not etti.
Müftülerin seçilmesine ilişkin olarak farklılıkların devam ettiği yönündeki ifadeye karşılık olarak ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 1913 Atina Antlaşması’na göre müftülerini seçme hakkına sahip olduğunu hatırlatarak müftü sorununun Batı Trakya Türk Azınlığı’nın talepleri doğrultusunda çözülmesi gerektiğini kaydetti. Atanmış müftülerin şer’i yetkilerinin Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan ikili antlaşmalara dayanan hukuki bir durum olduğuna dikkat çeken ABTTF, Yunanistan’ın müftülerin (atanmış) şer’i yetkilerinin tek taraflı olarak kaldırılmasının uluslararası hukuka aykırı olacağını not etti.
ABTTF: Altın Şafak’ın parlamentoya seçilmesini izleyen dönemde nefret temelli saldırılarda artış var
Raporda Ortodoks olmayan gruplara yönelik saldırıların olduğu ifadesine karşılık olarak ABTTF, 2011 yılında Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik nefret temelli saldırıları aktardı. Kavala’daki Halil Bey Cami’ye yönelik saldırıda hükümetten olayı kınayan bir açıklama yapılmasının olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine karşılık olarak ABTTF, bu açıklamadan memnuniyet duyduklarını ancak bu ve diğer tüm saldırılarda faillerin yakalanmadığını hatırlattı. 17 Haziran 2012 seçimlerinde Altın Şafak Partisi’nin Yunan Meclisi’ne seçilmesini izleyen dönemde ülkede yabancı düşmanı nefret temelli saldırıların artışa geçtiğini ifade eden ABTTF, bu durumdan Yunan vatandaşı olmasına rağmen Batı Trakya Türk Azınlığı’nın da etkilendiğini belirtti. ABTTF, 6 Ağustos 2012 tarihinde Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne Altın Şafak destekçilerince yapılan saldırıyı ve 12 Ağustos 2012 tarihinde Altın Şafak üyesi araçlı ve motorsikletli bir grubun Türk köylerinden ellerinde bayraklar ile milliyetçi sloganlar haykırarak geçtiğini aktardı. Son olarak 23 Ağustos 2012 tarihinde Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisi’ne saldırıldığını ifade eden ABTTF, ülkede artış gösteren düşmanca tavırdan endişe duyduklarını kaydetti.
ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “ABD Din Özgürlüğü 2011 raporunda kısaca ve yüzeysel olarak yer verilen konulara açıklık getirmek ve detaylandırmak amacı ile ABTTF, her yıl olduğu gibi bu yıl da paralel bir rapor hazırlayarak yetkili makamlara iletti. Böylelikle ABTTF, uluslararası düzeyde Batı Trakya Türk Azınlığı’nı doğrudan ilgilendiren konularda Azınlık’ı söz sahibi kılarak Azınlık’ın görüşünü ilgili makamlara ulaştırmayı hedefliyor.” açıklamasında bulundu.