Gümülcine Medrese-i Hayriye öğrencilerinin Selanik gezisi sırasında önceden ayarlanmış çalışmayla ve gerekli izinlerin alınmasının ardından bir vakit namazı kıldılar.
Tabii ki 1923 yılından bu yana ibadete kapalı olan ve halen günümüzde Selanik Belediyesi’nin himayesinde bazı sivil toplum örgütlerine değişik etkinliklerin yapılması üzere tahsis edilen ve sergi salonu olarak kullanılan tarihi Yeni Cami’de namaz kılmaları için 1 saatliğine de olsa Selanik Belediyesi tarafından tahsis edilmesi memnuniyet verici. Ancak, bu olayın Selanik’te bir caminin 1923 yılından sonra sanki ibadete açılmış olarak gösterilmesi işin gerçek yönünü yansıtmamaktadır.
T.C. Dışişleri Bakanı sayın Ahmet Davutoğlu’nun Selanik ziyareti sırasında kendisine Selanik Belediye Başkanı Yannis Butaris tarafından verilen sözlerden biri de Selanik’te bir caminin en kısa zamanda ibadete açılmasıydı.
Bu hareketin ardından Selanik gibi Balkanlar’ın incisi olan bir şehirde bundan sonra bir caminin ibadete açılması, Yunanistan’da yaşayan değişik dinlere mensup insanların inançlarına karşı saygılı olduğunun bir göstergesi olacaktır.
Ama işin gerçeği, bu göstermelik denilebilecek olaya bu kadar değişik boyut verilmesi işin gerçeğini yansıtmamakla birlikte, beklentilere de cevap vermemektedir. 90 yıl aradan sonra söz konusu camide namaz kılınmasının, Balkanlar’da sevinçle karşılandı ve bu olay kamuoyunda Selanik’te “Osmanlı camisi açıldı” gibi bir intiba bıraktı.
İşin gerçeği ise Camide, Selanik Belediye Başkanı Yiannis Butaris’in izniyle bir kereye mahsus olmak üzere namaz kılınmasına izin verildi. Selanik’te 3 bin 500 civarında Türk nüfus var. Sonradan yerleşmiş, iş sebebiyle özellikle bizim Batı Trakya bölgesinden buraya gelmişler ama onların ibadetlerini yapabilecekleri bir camileri yok. Var olan bir derneklerinin çatısı altında, küçük bir mescitleri var.
Vakit, Cuma ve Bayram namazlarını burada kılıyorlar. Mesela İstanbul’da 85’e yakın kilise var, bir çoğunun cemaati yok ama bu kiliseler cemaati olmadığı halde korunuyor. Senin cemaatin kalmadı, haydi kapatalım diye bir şey kimse ne dedi ne de diyecektir. Ama Atina ve Selanik’te cemaat var, camisi yok.
Selanik’te Osmanlı döneminden kalan 2 cami kapalı. Hamzabey Camisi galeri olarak kullanılıyor. Olay sadece cami değil. Cemaat olması lazım, minareden ezan okunması lazım. Sayın Butaris inşallah bundan sonra en azından verdiği sözü tutar ve Selanik bölgesinde yaşayan soydaşlarımızın ibadet yapabilecekleri ve ölülerini defnedebilecekleri bir yeri olur. Herkesin beklentisi budur, sadece bir vakit namazı için göstermelik hareketler soruna çözüm olmayacaktır.
İlhan Tahsin
Birlik Gazetesi