Demokratik Sol Partisi (DİMAR) sabık Milletvekili Avukat İlhan Ahmet’ten oldukça “sert” denilebilecek bir basın açıklaması geldi. İlhan Ahmet yaptığı yazılı basın açıklamasında SİRİZA Partisi Milletvekilleri Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek hakkında değişik iddialar ortaya attı. Açıklamada, “Meclise soru önergesi sunamadılar. Çünkü parti örgütü müsaade etmiyordu beyefendilere. Onlar azınlığımızın milletvekilleri değil, tam tersine Syrizanın emrinde iki memur gibiydiler. Son üç ayın Azınlığımızın en önemli sorunu haline dönüşen Şahin anaokulu meselesinde Syriza’nın iki milletvekili HİÇ BİR ŞEY YAPMADILAR. Olayları turist gibi karşıdan seyrettiler. Çünkü partileri ancak buna müsaade ediyordu” ifadelerine yer verdi.
BASIN DUYURUSU
Gümülcine 05.11.2012
Geçen hafta, ”bayram değil, seyran değil, eniştem beni neye öptü” misali, azınlığımızın Syriza partisinden çıkardığı iki milletvekilinin İLK ORTAK basın açıklamalarının yayımlandığına şahit olduk.
Zeybek Hüseyin’in nasıl birTürkçeye vakıf olduğunu ”GAZ forosundan” biliyoruz…Ancak, Ayhan Karayusuf arkadaşımızın danışmanlığını yapan edebiyat hocası olmasına rağmen, bu kadar uçuk, bu kadar basit bir açıklamanın altına imza atmış olmasını açıkça yadırgadık. Ne diyelim, burada da ”hedefe ulaşmak için her yol mubahtır” mantığı hakim olmuş.
Sadede gelirsek, Bütün açıklamanın, aslında, Rodop Syriza il örgütünün iki milletvekili aleyhinde çıkardığı açıklamaya cevap olarak verildiği aşikardır.
Siyasi literatürde böyle bir olayla karşılaşmak imkansızdır. Rodop Syriza örgütü bunu da başardı ve iki Syriza milletvekili pusulalarını şaşırdı.
Şaşkın ördek misali, şaşkınlıklarından ne yazdıklarının farkında değiller Syriza’nın iki milletvekili…
Milletvekili seçildikleri günden beri, dut yemiş bülbül’e dönüşmenin en güzel örneklerini verdi iki milletvekilimiz…
Azınlığın hiç bir sorunu üzerine gidemediler.
Açıklama çıkaramadılar.
Meclise soru önergesi sunamadılar.
Çünkü parti örgütü müsaade etmiyordu beyefendilere.
Onlar azınlığımızın milletvekilleri değil, tam tersine Syriza’nın emrinde iki memur gibiydiler.
Son üç ayın Azınlığımızın en önemli sorunu haline dönüşen Şahin anaokulu meselesinde Syriza’nın iki milletvekili HİÇ BİR ŞEY YAPMADILAR.
Olayları turist gibi karşıdan seyrettiler. Çünkü partileri ancak buna müsaade ediyordu.
Büyük bir eziklik içerisinde kıvranıyorlardı…
Bir de üstüne üstlük, DİMAR partisinin milletvekili MARİA REPUSİ ŞAHİN anaokulu meselesi için parlamentoya soru önergesi sunmuştu.
Bu soru önergesinin altında, iki Syriza milletvekili balyoz altında kalmış gibi hissettiler kendilerini…
Olacak iş mi yani?
Azınlığın sol geçinen iki milletvekilinin bu meseleyi BAYRAK yapıp mücadele etmeleri gerekirken, azınlıkla alakası olmayan bir bayanın taaa Pire’den kalkıp Şahin ilkokulunda cereyan eden sorunu sahiplenmesi ve milletmeclisine soru önergesi sunması karşısında EZİLMEYECEKSİN DE ne yapacaksın?
Dürüst olmaları gereken bu iki Syriza milletvekili maalesef dürüstlükten de nasiplerini alamamışlar ve İLK DEFA bir Yunanlı milletvekili Azınlığımızın can damarını oluşturan eğitim sorununa sahip çıkarak meclise soru önergesiyle müdahil olmasını ”çocuklar üzerinden” politika yaptığını iddia edecek kadar alçalmışlardır.
Ve son olarak, Dimar partisinin iki milletvekili Müftülerin Şer-i yetkilerinin kaldırılmasıyla ilgili soru önergesi sunmalarını büyük bir buluş olarak azınlık kamuoyuna duyuruyorlar…
Bu iki arkadaşımıza şu soruyu sorsak ne cevap alırız acaba?
SYRIZA parti programında müftülerin şer-i yetkileri hakkında neler yazılı?
Ayhan Karayusuf’un Rodop ilinde seçim esnasında halka dağıtmış olduğu seçim broşüründe Medereselerin kapanmasını, azınlık okullarından din derslerinin kaldırılmasını, ve dini nikahın kaldırılmasını kendi broşüründe istediğini unutmuşa benziyor..
Gerçi halk unutmadı ve iki seçimde de ona verdiği oylar ile tepkisini gösterdi.
Syriza’nın Yunan oyları ile milletvekili seçilenler ve halkımızın oyları ile azınlık adayları arasında bizi ilk sıraya getirmesini basın duyurularında “yıkılmak” olarak algılamaları ile, Syriza’nın iki milletvekilinin siyasi iradeye ve azınlığımıza saygısızlıklarını göstermişlerdir.
Azınlığımız tarafından şahsıma verilmiş olan yaklaşık 12.000 oyunu yıkım olarak algılamak ve nitelendirmek nasıl bir gaflet içinde bulunduklarının en basit örneğidir.
Azınlık basınının ve ABTTF’nin, Dimar milletvekili Maria Repusi tarafından ”KULLANILDIKLARINI” iddia edecek kadar saygısızlıkta ve partizanlıkta ileri giden bu iki arkadaşımıza partinizin uşağı olmaktan vazgeçip, azınlık milletvekili olmanızı bekliyoruz.
Sabık Milletvekili
Avukat İlhan Ahmet