Yunanistan’da, kaçak inşaatların belirli bir ceza ve harç karşılığında zorunlu olarak yasallaştırılmasıyla ilgili yeni kanunda, Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarına özel indirim öngören yasal düzenleme yapıldı ve yasa halini aldı, PASOK, ND ve DİMSİM Partileri destek verirken, LAOS, SİRİZA, KKE, DİMAR gibi siyasi partiler başından beri olduğu gibi şimdi halen karşı çıkmaya devam ediyorlar.
Rodop PASOK Milletvekili Ahmet Hacıosman’ın kaçak yapılarla ilgili 4014/2011 sayılı yasaya itirazı üzerine, büyük uğraşları ve İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı’nın da desteği sonucunda, 29 Mart 2012 Perşembe akşamı Parlamento’da resmen oylamaya sunuldu, onaylandı ve yasa haline geldi. Dolayısıyla 300 sandalyeli Yunan Parlamentosu’nda iki Türk Milletvekilinin vermiş olduğu mücadele yer buldu ve Azınlığın çok ihtiyacı olan bu sorunun çözümü yasal hale gelmiş oldu.
Bundan sonra yasanın uygulanıp uygulanmayacağı ayrı bir husus ve kararı Yunan Devleti’nin elinde. Yasa gereği, Batı Trakya’daki Azınlık insanı kaçak yapı statüsüne dahil edilmiş olan yapılarla ilgili 4014/2011 sayılı yasanın öngördüğü cezanın sadece %20’sini ödeyerek, yıllarca devam eden sorunun hallolmasında büyük bir ilerleme kaydedilmiş olacak.
Eğer Yunan Devleti, Parlamentosunda oy çokluğuyla oyladığı ve resmen devletin yasası olmuş bir yasayı, diğer küçük partiler, aşırı sağcılar v.s itiraz ediyor diye yasallaşmış bir yasayı uygulamaktan çekiniyor ve korkuyorsa, bu iki Türk Milletvekilinin sorunu değildir, Yunan Devleti’nin Azınlığa bakış açısı ve dolayısıyla da Yunanistan’da bir demokrasi sorunudur.
Yasanın uygulanmaması ve askıya alınması, itiraz sonucu iptal edilmesi gibi durumlarda, ülkede bulunan Azınlıklara karşı yapılan haksızlığın halen devam ettiğini, 1967 Cuntası döneminde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına uzun yıllar inşaat yapımı için verilmeyen izinlerin neticesinde bu yapılar kaçak yapılmak mecburiyetinde kalmıştır, çünkü yıllarca insanların başını sokacak bir kiremidi olmasına izin verilmemiştir. Aslında bu yasa bir bakıma yıllar önce yapılan ve uzun yıllar devam eden bir büyük yanlışın düzelmesini sağlamıştır. Eğer uygulanmazsa, bunun adına “1967 Cuntası’nın bilinçli olarak yaptığı yanlışın üstüne 2012 yılının Avrupa ülkesi Yunanistan yanlışla cevap vermiştir” demekten başka çare olamaz.
Dolayısıyla, yaklaşmakta olan Milletvekili seçimleri öncesinde, sanki daha önceki yıllarda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Parlamentoya göndermiş olduğu bir önceki Milletvekilleri, Azınlığın yıllardan beri devam eden kronikleşmiş sorunlarına çare bulmuşlar gibi, bu dönem iki Milletvekili Hacıosman ve Mandacı’yı vermiş oldukları uğraş ve netice itibarıyla özellikle bu konudaki başarılarından dolayı eleştiriyorlar. Anlaşılır gibi değil.
Hacıosman ve Mandacı’nın bu yasanın geçmesindeki rolü küçümsenecek gibi değil. Bölgedeki bizim siyasilerimizin yanısıra, Yunanlı Milletvekilleri bu yasadan sonra çok zor durumda kaldıklarından dolayı ne yapacaklarını şaşırmış vaziyetteler. Kendi seçmenlerine bunu nasıl ve ne şekilde izah edeceklerini bilemiyorlar.
Özellikle Rodop İlinde Stilyanidis ve Petalotis, İskeçe’de PASOK Partisi Yerel İl Örgütü yöneticileri Sguridis başta olmak üzere, Çetin Mandacı’nın başarısından büyük rahatsızlık duymuş olacaklar ki, aday olarak gösterilmesi halinde istifa edeceklerini ve neredeyse PASOK Partisi Başkanı Venizelos’u adeta tehtid ettikleri iddia ediliyor.
Bu hareketle Sguridis ve ekibi, İskeçe’nin Azınlık açısından geçmiş yıllarda olduğu gibi gelecekte de Milletvekilsiz kalmasını arzulamakta olduğu apaçık ortaya çıkmıştır. Çetin Mandacı’nın Camiler ve minareleri konusundaki ısrarlı takibi ve tutarlılığı İskeçe’de rahatsızlık vermiştir.
Milletvekili Çetin Mandacı’nın, Bölge Genel Sekreterliği seçimlerinde, İskeçe bölgesi genelinde yaşayan Azınlık insanları için daha iyi temsil hakkı istemesi üzerine, Aris Yannakidis şiddetle buna karşı çıkmış ve kabul etmemişti. Bunun neticesinde Mandacı hoşnutsuzluğunu Yannakidis’e açıkça tavrını ortaya koyarak belirtmişti. Ama mensubu olduğu ve siyaset yaptığı PASOK’u seçimlerde desteklemekten de geri kalmamıştı. Bu yüzden Yannakidis ve PASOK Bölge Genel Sekreterliğini kazandı. İleride ne olur bilinmez. Herkesin durum değerlendirmesini aceleci davranmadan çok iyi yapması gerekir.
İskeçe’de PASOK Partisi’ne bir önceki Milletvekili seçimlerinde ve sonraki seçimlerde adeta oy patlaması yaparak partiyi kurtaran Mandacı’nın, PASOK’taki adaylığının halen netleşmemesi Azınlık seçmenini rahatsız etmeye başladı.
Azınlık, Rodop ve İskeçe’de hatta ve hatta Evros bölgelerindeki onbinlerce oylarıyla destek çıktığı PASOK’tan bir an önce tavrını netleştirmesini beklemektedir. Unutulmasın ki Hacıosman ve Mandacı PASOK hükümetinin düşmemesi için gereken oy desteğini de tereddütsüz vermişti.
PASOK, Azınlığın içinde Venizelos başkanlığında ya ileriye gidecek, Sosyal Demokrat kimliğini koruyacak veya Azınlığın içinde eriyip gidecektir. Unutulmamalıdır ki, Azınlığın bir de kendi Partisi DEB Partisi vardır. Her ne kadar antidemokratik uygulamayla %3’lük baraj olsada, bu şekilde önü kesilsede, DEB Partisi günü geldiğinde halkıyla birlikte gerektiği zaman haykıracaktır. Ama Milletvekili seçimlerinde, ama Yerel Yönetimlerin seçimlerinde Azınlık her zaman gerekeni yapmayı biliyor. Örnek olarak vermemiz gerekirse, Azınlık içinde ve gözünde ND Partisi ve Samaras örneği yeterlidir.
İlhan Tahsin Ahmet