Yunanistan’da Osmanlı Türk eserleri artık son dönemini yaşıyor. Bu eserler acilen iç ve dış mekan olmak üzere restorasyon ve bakıma alınmazsa belki gelecek 20 yıl içerisinde bu eserlerden birçoğu ayakta kalamayacak. Geçtiğimiz haftalarda Rodos’ta bir bölümü bakımsızlıktan yıkılan Recep Paşa Camii’nde yaşananlar bu tarihi eserlerden sadece bir tanesi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün anlatımından yola çıkarak ve gerekse araştırmacıların belirttiklerine göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün Babası Ali Rıza Beyin vefat ettiğinde bu caminin haziresine gömüldüğü ifade ediliyor.
Günümüzde cami haziresindeki mezarlar zaman içerisinde Yunanlılar tarafından talan edilmiş. Bu tür durumlarda mezarlardan toplanan kemiklerin en yakın umumi mezarlıklara defnedildiklerini biliyoruz.
Son günlerde Yunan basınında yer alan bir habere göre, Selanik’te bulunan ve ayakta kalmak için adeta zamana meydan okuyan “Hortacı Süleyman Efendi Camii” (Rotonda), gerçek anlamda yıkılma yolunda tehlike sinyalleri veriyor.
Dünya mirasında tarihi eserler kapsamında UNESCO tarafından koruma altına alınmış, ancak son zamanda bakımsızlıktan ve çevresinde yaşanan olumsuzluklardan etkilendiği görülen bu eserin tehlike altında olduğu ifade ediliyor.
Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından Selanik Emniyet Müdürlüğü’ne ve Selanik Belediyesi’ne gönderilen yazıda, yabancı uyruklu kaçak seyyar satıcılarının mekanı haline gelmiş ve her geçen gün etrafında değişik olayların yaşandığı belirtiliyor.
Bakanlığın her iki kuruma yönelik gönderdiği yazıda, bir an önce tarihi eserin etrafında acilen bazı önlemlerin alınmasını talep ettiği ifade ediliyor.
Cami etrafındaki en önemli sorunların başında uyuşturucu kullanımı, kimsesizlerin barındığı mekan hatta ve hatta çöplerin yeniden kullanıma kazandırlması yönünde bir alan olarak kullanılması gösteriliyor.
“HORTACI SÜLEYMAN EFENDİ CAMİİ”Nİ TANIYALLIM
Osmanlı döneminde Selanik şehrine karakteristik bir görünüm kazandıran minarelerden, tek bir tanesi dışında hepsi yıktırılmıştır. Günümüzde yıktırılmayan tek minare, Hortacı Camii’nde kalmıştır.
İkinci Murad zamanında şehrin alınmasından itibaren camiye çevrilmeye başlayan kiliseler de, tabii olarak 1913’ten sonra tekrar ve hemen kilise yapılmışlardır. Bunların içinde en garip tarihçesi olanı, Rotonta, sonradan Agios Georgios Kilisesi olarak tanınan Hortacı Süleyman Efendi Camii’dir.
Aslında Roma İmparatorlarından Galeriu’nun (305-311) kendisi için yaptırdığı türbe olan bu yapı,
Selanik’in alınışından bir hayli zaman sonra, 999 H. (1590-1591) tarihinde şehrin yakınlarındaki Hortac köyünden olan Hortaclı Şeyh Süleyman Efendi adında mutasavvıf bir zat burada bir zaviye kurmuş ve Koca Sinan Paşa da kiliseyi bu şeyh adına camiye çevirmiştir.
Bundan sonra Selanik Türk halkı bu camiyi Hortac Sultan Camii, Hortac Camii, Hortac Efendi Camii gibi isimlerle anmıştır. Hortac Baba Camii de denildiği “Yeni Asrın Selanik Yılları” adlı kitapta zikredilmiştir.
Evliya Çelebi bu yapının camiye çevrilmesini, bu şeyhin bütün dervişlerini toplayarak ve elinde padişahın (Birinci Sultan Ahmed) fermanı olduğu halde tevhid ve tekbirle hücum ettiği ve kiliseyi rahiplerin elinden aldığı şeklinde anlatmaktadır. Yine Evliya’nın ifadesine göre, Şeyh Süleyman Efendi için şehir halkı arasında birçok söylenti varmış ve kendisinin keramet sahibi olduğu
Bina yüksek duvarlar üzerine kubbelidir. Cami kapısı 16. yüzyılda basık kemerli sitilinde mermer söve ve kemerlidir. Kemer üstü köşelikleri ve kemer üzengisi yastık seviyesi molokari rumilerle süslüdür. Fakat üstündeki iki beyitlik kitabenin çerçevesi ve yazısı 18. yüzyılda yenilenmiştir. 1889’da esaslı bir onarım gören bina, Balkan Savaşı’ndan sonra tekrar kilise olmuş, sonra da etrafında ve içinde arkeolojik araştırmalar yapılması üzerine, Bizans Eserleri Müzesi haline getirilmiştir. Şimdi tekrar onarıma alınmış durumdadır. Halen giriş kapısı üzerinde ve kabartma süslemelerle süslü bir kemer sövesini taçlandıran kitabesi olduğu gibi durmaktadır. Türkçe olan bu kitabe şöyledir:
Bunun fethine sa’yu himmet etti Şeyh Hortacı
Bu dey-ri köhne la şek ehl-i İslam mabedi oldu
Tarik-i Hak’ta avn-ı hadi ile mühteda iken
Kılıncıyla bu mabede imam mukteda oldu.
Sene 999 (1590-1591)
Tarihi 999 H. (1590-1591) dir. Şehrin alınışından çok sonra camiye çevrilmiş demektir.
Hortacı Camii’nin, Selanik’te bugün tek minareyi oluşturan külahı sökülmüş minaresi binadan ayrı olarak inşa edilmiştir. Üst kenarı istalaktitli bir saçaklık silmesiyle süslü kübik kürsü kısmını, yayvan ve kısa kesik piramit biçimde bir papuç kısmı takip eder. Bunun üzerinde ise, yukarı doğru bariz bir surette incelen ve dış sathı pahlı, mevzun bir gövde bulunmaktadır. Şerefenin altındaki çıkmalarla istalaktitli olmakla beraber şerefe korkuluğu 19. yüzyıla ait görünmektedir. Şerefeyi takip
Hortacı Camii’nin etrafını evvelce çeviren ve asırlık ağaçlarla kaplı olan geniş hazirenin bütün mezar taşları ve hatta ağaçları bile soyulmuştur. İç kısmında cami olduğu dönemlere ait mihrap, mimber ve kürsüden hiçbir iz kalmamıştır. Halbuki Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde bu caminin iç süslemelerini tatlı bir dille anlatır.
Ayrıca, cami avlusundaki güzel bir Türk sanat anıtı olan şadırvan da diğer türbe ve mezarlar gibi kaldırılmış, yok edilmiştir. Ancak caminin doğu tarafında mihrap duvarı dibinde, şehrin çeşitli yerlerinden toplanarak burada depo edilmiş ve ters çevrilmiş beş-on parça Osmanlı mezar taşı bulunmaktadır. Hortacı Camii, Egnatiya Caddesi’nin Kalimeriya yakınında olup, fuar girişi önünden de tek ve külahsız minaresiyle görülmektedir.