Dünyanın en büyük 5 savunma fuarından biri olan IDEF İstanbul’da gerçekleşti. Türk yapımı silah ve donanımlar 50 ülkeden 621 firmanın katıldığı fuarda büyük beğeni topladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ’nın (TSKGV) ev sahipliğinde gerçekleşen Uluslararası Güvenlik ve Savunma Fuarı IDEF (International Defense Industry Fair), İstanbul TÜYAP Merkezi’nde büyük başarıyla gerçekleşti.
50 ülkeden 621 firma ve 71 ülkeden 425 üst düzey yöneticinin katıldığı fuarın açılışına Türkiye’den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuvvet Komutanları ile katıldı.
“Altay” görücüye çıktı
Fuarda, Türkiye’nin ilk milli ana muharebe tankı Altay’ın birebir boyutta modeli görücüye çıktı. En yeni teknolojiyle donatılan Altay, dünyanın en son nesil muharebe tankı olacak.
Çoğunluğu gelişmiş ülkeler tarafından tasarlanan üçüncü nesil tanklar en son teknoloji kullanımıyla modernize edilirken, Altay, baştan bu teknolojiyle üretilerek daha yüksek bir başarı hedeflendi.
Gül, gezisinin en büyük bölümünü, Türk Hava Kuvvetleri ’nin 100. yıl galerisine ve ilk Türk Ana Muharebe Tankı Altay ’ın gerçek modelinin sergilendiği Koç Otokar standına ayırdı.
HEPSİ TÜRK YAPIMI
Fuarda, TAI, Aselsan, Havelsan, Roketsan, Tübitak, MKE gibi milli teknoloji ürünlerinin sergilendiği standlar herkesi büyüledi.
ANKA gözbebeği
Türkiye’nin ilk milli insansız hava aracı ANKA da İDEF’te sergilendi. İsrail yapımı Heron’lara birçok özellik açısından üstünlük sağlayan ANKA, geçtiğimiz hafta ikinci uçuşunu gerçekleştirdi. Halen 5 adet ANKA üretildi.
İlk yerli ‘hovercraft’
Türkiye’nin ilk yerli üretimi olan hovercraft yani “hava yastıklı taşıt”, yerden 1 ile 2,5 cm arasında havada hareket ederek zemine hiç temas etmiyor. Karada ve suda yüksek hareket kabiliyeti ile ilerleyebilen hovar craft, mayınların üzerinden dahi geçse temas etmediği için patlatmıyor. 6 kişi taşıyabilen hover craf’lar, 5,5 metre uzunluğunda ve 2,5 metre genişliğinde.
Fırtına obüs
Yerli üretim olan Fırtına obüs, 14 metre uzunluğunda. 40 kilometre uzaklıktaki hedefleri vurabilen Fırtına, arkasına bağlanan Fırtına obüs mühimmat ikmal aracı ile yüzlerce mermi atabiliyor.
Yeniçerilerin önde gideni
Aselsan’ın “Yeniçeri’lerin önde gideni” olan Dalkılıç isminden esinlenerek geliştirdiği Dalkılıç-Kirpi, tehlikeli araziler üzerinde ilerleyen askeri konvoyların güvenliğini sağlıyor.
Prototipi tamamlanan Kirpi’nin üzerinde Jammer, gece görüş dürbünü ve gündüz kamerası bulunuyor. ‘Elektrikli kol sayesinde tehlikeli paketleri tutarak uzaklaştırabiliyor. Savaşçı’ modelinde 7.62’lik makineli tüfek de bulunuyor.
R-İHA
İHA insansız hava aracının helikopter modeli olan R-İHA da üretime hazır hale gelmek üzere.
Yüksek görüntü kalitesine sahip olan ve altında bulunan taşıyıcı sayesinde 2 roket taşıyabilen insansız helikopter, dağlık arazilerde yüksek hareket kabiliyeti sağlamayı amaçlıyor.
Sarp
Uzaktan kumanda ve ateşleme özelliği olan Sarp’ın üzerinde gece görüş için termal kamera da var.
Lazer mesafe bulucu, balistik hesaplama algoritmaları, hareket halinde atış kabiliyeti, otomatik hedef takip sistemleri sayesinde Sarp, hedefini tam 12’den vuruyor.
TÜRKİYE SADECE PAZAR DEĞİL:
19 firmanın yer aldığı ABD pavyonunun açılışını yapan Ankara Büyükelçisi Ricciardone, “Türkiye, yalnızca iyi bir pazar değil, daha fazla iş yapmak üzere yeni ortaklarla tanışmak için de çok iyi bir yer” dedi. Büyükelçi, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın “PKK ile mücadelede yalnızız” sözlerini hatırlatması üzerine, “ABD Türkiye’nin müttefikidir” dedi.
İSRAİL DE GELDİ:
Anadolu Kartalı, alçak koltuk krizi ve Mavi Marmara baskını nedeniyle ilişkilerin bir süredir gergin olduğu İsrail de uzun bir aradan sonra fuara iki firmayla katıldı.
ÇİN ALTAY’LA İLGİLENDİ:
Hem firma hem de heyet olarak fuara katılan Çin, başta Altay tankı olmak üzere Türkiye’nin milli projelerine yakın ilgi gösterdi.
ANKARA FUARI İSTANBUL’A KAPTIRDI:
IDEF ilk kez 1993’te Ankara’da Etimesgut’ta düzenlendi. İlk 6 fuar aynı yerde yapıldı. Alan küçük gelince fuar 2005 ve 2007’de Ankara Hipodromu’na taşındı. Hızla büyüyen fuara Ankara’ya sığmayınca 2009’da İstanbul’a taşındı.
Fuara 71 ülkeden 425 üst yönetici ve 50 ülkeden 621 firma katıldı
TSK’nın Gelecek Projeleri..
8 yılda 30 milyar dolarlık silah tedarik edilecek, savunma şirketleri birleştirilerek dünya devleriyle yarışacak bir holding oluşturulacak.
CNBC-e Business dergisi, son sayısında Türk ordusunun silah gücünü, yatırımlarını ve hedeflerini araştırdı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2016 stratejik hedefine ulaşmak için 350 proje geliştirildi. 2005-2023 yılları arasını kapsayan ve Hazine garantili yabancı devlet kredisi ya da Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden karşılanması öngörülen altı projenin toplam maliyeti 9.8 milyar dolara ulaşıyor. Bu projeler; Yeni tip denizaltı projesi, Ay sınıfı denizaltıların modernizasyonu, uzun mezilli bölge hava savunma sistemi, TF2000 Türk tipi fırkateyn, Geliştirilmiş hava füze savunma sistemi ve F-35 taarruz uçağı projesi.
Aslında sadece F-35 savunma taarruz uçağı projesinin maliyeti 10 milyon dolar. Ancak ABD’nin önderliğinde geliştirilmekte olan bu projede silah endüstrisinin en büyük markalarından biri olan Amerikan Lockheed Martin firmasının Türk sanayisine 5 milyar dolar katkı vermeyi önerdiği hatırlatılıyor.
Lockheed Martin bu önerisiyle Türkiye’ye Eurofighter için baskı yapan Avrupa’nın da önüne geçmeyi başardı.
12.5 MİLYARLIK PROJE İÇİN SÖZLEŞME İMZALANDI
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın 2006 faaliyet raporune göre, projeler 2011-2023 yılları arasında envantere girmesi planlanan F-35 ile sınırlı değil. ATAK projesi çerçevesinde üretilecek 50 saldırı helikopteri 2.7 milyar dolara mal olacak. 2005-2014 arası 250 milli tank üretimi hedefleniyordu ki, yüklenici firmalardan Otokar’ın genel müdürü Serdar Görgüç, ilk milli tankın banttan çıkması için kesin olmamakla birlikte 500 milyon dolarlık bir yatırım yapılacağını açıkladı.
Yine aynı dönemde envantere girmesi planlanan dört adet erken uyarı uçağının (AWACS) değeri ise 1.5 milyar dolar. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın yürüttüğü 30 yeni F-16 alımı için 2.9 milyar dolar ödenecek. Keşif uydusu yapımıyla ilgili Göktürk projesinin maliyetinin de 200 milyon dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. 10 tane A400 M ulaştırma uçağı proesi ise yaklaşık 2.3 milyar dolara mal olacak.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın 2006 faaliyet raporunda yürütülmekte olan sözleşmesi imzalanmış 52 projenin 12 milyar 450 milyon dolar büyüklükte olduğunu ve sözleşmesi imzalanmamış 47 proje bulunduğu belirtiliyor.
Başlangıç tarihi 2007 yılı olan On Yıllık Tedarik Planı (OYTEP) içinde 355 proje bulunuyor ve bu bunların 140’ı Savunma Sanayii Müsteşarlığı taraından yürütülüyor. Bu da nereden bakılırsa bakılsın Türkiye’nin 2016 yılına kadar en muhafazakar tahminle 30 milyar doların üzerinde silah alım ve üretimi yapacağını gösteriyor.
HEDEF DÜNYA ÇAPINDA BİR HOLDİNG
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Başkanı Engin Alan, bugün TSK’nın ihtiyaç duyduğu harp silahları ve araçlarının yüzde 37’sinin özgün tasarımla karşılandığını, 2012 yılı hedefinin bu oranı yüzde 50 seviyesine çıkarmak olduğunu söylüyor. Uzmanlar bir ülkenin savunma sanayisinde dışa bağımlı olarak tanımlanmaması için bu oranın yüzde 80 olması gerektiğini belirtiyorlar.
TSKGV; Aselsan, Tusaş, Roketsan gibi 20 şirketten oluşan dev bir organizasyon. 14 bin 500 kişinin çalıştığı vakfa bağlı şirketler 2002-2007 arasında 4.9 milyar dolarlık satış gerçekleştirmiş. 40 ülkeye ihracat yapan ve iş hacmi 8 milyar dolara ulaşan TSKGV’nin en önemli projesi Türkiye’nin her biri alanında tek olan Aselsan, Havelsan, Tusaş ve Roketsan’ı tek bir holding çatısı altında toplayarak 10 milyar dolarlık ciroya sahip uluslararası bir savunma sanayi şirketi haline getirmek.
Savunma sanayii Müsteşarlığı’nın 2007-2001 Stratejik Planı’nda holding çalışmalarının devam ettiği belirtiliyor. Holdingin adı belli: Türk Savunma Sanayii Holdingi. Birleşme gerçekleştiğinde 1 milyar doların üzerinde ciro elde eden bir holding meydana gelecek.
