Değişim Hareketi (KİNAL) Partisi Rodop milletvekili İlhan Ahmet şahsına ait sosyal paylaşım sitesinde fotoğraflarla süslediği bir yazı paylaşmış. Bizler de BİRLİK Gazetesi olarak bu yazı hakkında kafamızda oluşan düşünce ve soru işaretlerini gidermek, aynı zamanda Batı Trakya Türk Azınlığının haklı davası ve hukuk çerçevesinde verdiği mücadelede, ülkemiz Yunanistan’ın demokrasisinin Azınlığa yönelik hakların verilmesi çerçevesinde ne kadar uygulandığını sorgulamaktır.

Bu, sadece BİRLİK gazetesi olarak değil, aynı zamanda Azınlığın Batı Trakya’da oylarıyla seçtiği ve ülkemizin Atina’daki Parlamentosuna gönderdiği Sayın Milletvekilleri İlhan Ahmet, Burhan Baran ve Hüseyin Zeybek’in de sorgulaması, Azınlığa sunulan demokrasinin yeterli olup olmadığını denetlemesi gereken bir konudur, öyle de olması gerekir, çünkü bu oların görevidir.

Olayı biraz daha açmamız gerekirse, Batı Trakya Türk Azınlığını çok yakından ilgilendiren bir hususa dikkat çekmek istiyoruz.

Batı Trakya Türk Azınlığı, Batı Trakya’ya nasıl ve şartlarda Yunanistan’a emanet edildi hepimizin malumu. Dolayısıyla da ilk derecede bunu gayet iyi bilmesi gerekenlerin başında da Batı Trakya’dan Atina’ya “Parlamentoya gönderilen!” diyorum burada ve üzerine basıyor vede altını çiziyorum, kendiliğinden giden değil! Gönderilen Milletvekilleri Azınlığın hak hukukunu, yıllardan beri Yunanistan hükümetlerinin sistematik uygulamasıyla hem eşit olmayan vatandaşlık haklarının, hem de Azınlık haklarının elinden nasıl alındığını biliyorlar. Bilmemeleri, görmemeleri mümkün değil.

Geçmişte Azınlığa yönelik yapılan baskıcı uygulama aslında bugün değişik yöntemlerle yapılmaya evam ediyor. Bir traktör ehliyeti verildi diye, bir inşaat izni verildi diye, kendi işyerini açma izni verildi diye Azınlığın sorunları çözülmedi ki.

Bu defasında bunları verirken, öğrenci yetersizliğini bahane ederek okullarını kapattı, kimliğini inkar etti, dayatmayla Batı Trakya’da yeni bir kimlik (Ellines Muslumani) yani Yunanlı Müslümanları yarattı ve tayin etti! 240 İmam yasasına gelince de onu Sayın İlhan Ahmet bizden daha iyi bilir nasıl yaratıldığını. Fikrin nereden geldiğini ve içinin nasıl doldurulduğunu başta İlhan Ahmet olmak üzere, diğer Milletvekilleri de az çok bilir. İlhan Ahmet daha fazla hakimdir olaya, çünkü onun döneminde doğdu bu fikir. Kim tarafından teklif edildi onu da biz bilemiyoruz.

Şu an mevcut 3 Milletvekiline şunu sormak istiyoruz.

Dr. Sadık Ahmet ve dava arkadaşları diye bir mücadele ruhu vardı geçmişte, herhalde bunu da biliyorsunuzdur. Dr. Sadık Ahmet ve Müftü İbrahim Şerif neden hapse götürüldü bunu da biliyorsunuzdur. Bu Azınlığın STK’larının başında olanlar neden halen mahkeme koridorlarında süründürülüyor? Kimin için ve neden? Peki bu konuda sizler “demokrasi için savaşıyoruz”, Azınlık hakları için savaşıyoruz” diye beyanatlar veriyorsunuz, örnek olarak İlhan Ahmet’in aşağıdaki yaptığı açıklama.

İlhan Ahmet’in açıklaması:

“Mücadelemiz soydaşlarımızın yaşam şartlarının iyileştirilmesi adına verdiğimiz bir mücadeledir.”

İlhan Ahmet, Προεδρικό Μέγαρο (Αθήνα)’da.

24 Temmuz, 23:25 Atina

“Yunanistan Cumhuriyeti’nin 47. Kuruluş Yıldönümü (24 Temmuz 1974) vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde bu akşam düzenlenen resepsiyona, Değişim Hareketi (KİNAL) Partisi milletvekili olarak katıldım.

Cumhurbaşkanı sayın Katerina Sakelaropulu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyonda, demokrasi için mücadele edenler ve özel şahsiyetler anılarak, onurlandırıldı.

Demokrasinin ülkemizde layıkıyla yaşanması, ülkemizde liberal bir rejim ruhunu yansıtması ve ülkemizin demokrasinin tüm değerlerine sahip olması için önümüzde birçok zorluğun bulunduğu böyle bir dönemde, bizler bu yolda her gün mücadele ediyoruz.

Bu mücadeleyi de hem insan haklarına hem de azınlık haklarına saygı çerçevesinde gerçekleştiriyoruz.

Mücadelemiz, gündelik hayatımızı doğrudan etkileyen kararların alındığı platformlarda verilen bir mücadele.

Kat’i tavırlara ve inkârlara, yanlızlaştırma (izolasyon) politikalarına karşı verilen aktif bir mücadeledir.

Ve en önemlisi de her zaman vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın gelişmesini dikkate alan ve soydaşlarımızın yaşam şartlarının iyileştirilmesi adına verdiğimiz bir mücadeledir.”

Hangi demokrasi ve Azınlık haklarından bahsediyorsunuz İlhan Ahmet?

Uzun yıllardan beri Milletvekilisiniz Sayın İlhan Ahmet, Dr. Sadık Ahmet’in hangi anma etkinliğine bizzat iştirak ettiniz? Aynı soru önce Hüzeyin Zeybek ve sonra da çiçeği burnunda Burhan Baran için geçerli, neden katılmıyorsunuz ki?

Dr. Sadık Ahmet kimin ve neyin mücadelesini verdi? Siz kimin ve neyin mücadelesini veriyorsunuz? Dava aynı dava değil mi? hak hukuk arama mücadelesi aynı değil mi? peki her defasında Atina’da işiniz mi var? Azınlığın bu önemli gününde Batı Trakya Türk halkı davasına sahip çıkarken siz neredesiniz?

Ama doğru ya, Atina’da Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu’nun düzenlediği, Yunanistan Cumhuriyeti’nin demokrasisinin 47. Kuruluş Yıldönümü (24 Temmuz 1974) ki bu size göre daha öncelikli olmuş ki buraya katılmayı tercih etmişsiniz. Tabii ki bu bir tercih meselesidir, kaldı ki hakkınız da var.

Son olarak, bu Azınlık bir defacık olsun Azınlığın değerleri, hak ve hukukunun yanında, haklı mücadelesinin yanında cesaretle yer aldığınızı görmek istiyor. İşte Azınlığa yönelik demokrasinin uygulanması savaşında ve mücadelesinde o zaman yer almış ve çalışmış olursunuz. Aksi halde “güneş balçıkla sıvanmaz”. Herkes herşeyi biliyor, Atina’yı da, Batı Trakya’yı da, Hanya’yı da Konya’yı da biliyor.

Keşke bir gün de bu karede olma cesaretini gösterebilseniz.

Azınlığın haklı davasının yanında olabilseniz! İşte o zaman bu Azınlık insanı sizi sevecek, bağrına basacak!

Bu toplum ne için burada? burada kim ne için yatıyor?

Siz ise buradasınız!

Not: Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki fotoğraflar Sayın Milletvekili İlhan Ahmet’in paylaştığı sosyal paylaşım sitesinden alınmıştır.

Milletvekiline teşekkür ediyoruz.