ABTTF Brüksel Temsilciliği başarılı çalışmalara imza atıyor. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın karşılaştığı tüm sorunlar titizlikle ve dikkatlice yapılan çalışmalarla gündeme getiriliyor, gerekli hamleler başarılı bir şekilde yapılıyor.
Ancak iki gün boyunca gözlemlediğimiz çalışmalar hakkında çok net ve gerçekçi bir dille Batı Trakya Türklerine şunları aktarabiliriz. İşimiz çok zor. Sorunlarımızın çözüm yeri Yunanistan’ın Başkenti Atina’dır. Ama sizler de biliyorsunuz ki, uzun yıllardan beri Batı Trakya Türkleri çeşitli haksızlıklara maruz kaldı. Eğitime darbe vuruldu, vuruluyor. Batı Trakya bölgesi gelmiş geçmiş tüm hükümetler tarafından ekonomik alanda uygulanan ayrımcılıklarla bilinçli olarakgeri bırakıldı, fakirleştirildi ve neticede sırasıyla bugün yaşanan göç geldi. Evet, göç Azınlık aileleri için geldi. Yunan ailelerini pek fazla etkilemedi, göç ise hiç yaşanmadı. Köylerimiz boşalıyor, gençlerimiz Batı Trakya’yı terk ediyor. Batı Trakya’da demografik yapı değişiyor. Amaç hasıl oluyor.
Sevgili okurlar, sevgili Batı Trakya Türkleri, sorunlarımızın çözüm yeri Atina, evet ülkemizin başkenti. Ama maalesef bizi ne muhatap alan var, ne de sesimizi duymak isteyen. Oylarımızla Yunan Parlamentosu’na seçim dönemlerinde gönderdiğimiz Milletvekillerinin durumu da gücü de ortada, pek fazla bir şey yazmaya gerek yok, zaten her şey gözlerimizin önünde olup bitiyor. Milletvekillerinin bugüne kadar yaptıkları da ortada. Hangi ciddi sorunumuz çözüldü, hangisine gerektiği kadar eğildiler. Yıllarca bir arpa boyu yol alamadık. Dolayısıyla da sorunların çözümü Atina ama Atina zaten çözmek istemiyor ve çözüm yanlısı bir tavır sergilemiyor.
Geriye ne kalıyor? Avrupa Birliği vatandaşı olmamız gereği haklarımızın ve hukuki haklılığımızı Avrupa’ya taşımak kalıyor. Öyle ya, vatandaşı olduğumuz ülkemiz bize gerektiği kadar ilgi göstermiyor, bizi muhatap almıyor, bizi Azınlık statüsünde kabul etmiyor, Uluslararası Anlaşmaları çiğniyor, bize yeni kimlikler yakıştırıyor, bize “Yunanlı Müslümanlar” olarak hitap ediyor.
O zaman bizler de gerekeni Avrupa’da yapmaya çaba gösteriyoruz. Ancak bu uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç ve zaman alıyor. Öyle ki karşımızda Batı Trakya Türklerinin haklarını gasp eden ve sistematik olarak entegrasyondan daha ziyade asimilasyona yönelik çalışmalara hız veren bir Yunanistan yönetimi var. Tabii ki ABTTF Brüksel Temsilciliği bu hamleleri yaparken, Yunanistan da boş durmuyor. Avrupa Parlamentosu’nda bulunan tüm siyasi partilerin Milletvekilleri ortak bir noktada birleşiyor ve Batı Trakya Türklerinin bir ayrıcalığı olmadığını ve haklarının gasp edilmediğini savunuyorlar.
Netice olarak, biz Batı Trakya Türkleri şunu çok iyi algılamalıyız ve birbirimizi yemeyi, aşağılamayı, suçlamayı ve çamur atmayı derhal bir tarafa bırakmalıyız. Zaten geç kalmış durumdayız bu konuda, çoktan farkına varmalıydık. Sabırlı olmalıyız. Dava kişisel değil olmamalı, dava hepimizin davası bunu asla unutmayalım. Her fırsatta ayrıştırmayı değil de birleştirme yanlısı olmak zorundayız. Bizim sorunumuz kendi içimizde birbirimizle olmamalı, bizim sorunumuz sorunu yaratanlarla, bizi ezenlerle bizi yok etmek, bitirmek isteyen zihniyetle olmalıdır. Bu Batı Trakya’da yaşayan Azınlık insanı için geçerli ama aynı zamanda da Almanya’da, diasporada yaşayan tüm Batı Trakya Türkleri için geçerlidir. Herkes komutan olmak istiyor, ama bu mümkün değil. Komutan olamayınca da at çamuru izi kalsın. Beyler, bizler davamıza sahip çıkarak hizmetçi olalım şu an sabırla çalışalım o yeter. Gerisini göreceksiniz bak kendiliğinden gelecek. Haklılığımız ortaya çıkacak bir gün ve eninde sonunda haklarımızı alacağız. Biz göremezsek bunu evlatlarımız, torunlarımız görecek. Verilen mücadeleye iyi niyetle yaklaşmak lazım. Pozitif enerji ile düşünmek lazım. Aksi halde başarılı olamayız.
Yaptığım değerlendirmeden sonra gelelim haber kısmına.
ABTTF BRÜKSEL TEMSİLCİLİĞİ BAŞARILI ÇALIŞMALARA İMZA ATIYOR
ABTTF Brüksel Temsilciliği de özellikle son yıllara başarılı çalışmalara imza atıyor. Bu başarılı çalışmaları yerinde izlemek üzere Batı Trakya Türk basınından BİRLİK Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Avrupa Gazeteciler Derneği Yunanistan Temsilcisi İlhan Tahsin, Gündem Gazetesi’nden Ozan Ahmetoğlu, Cumhuriyet Gazetesi’nden Sezer Rıza ve Millet Gazetesi’ni temsilen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Yunus Onbaşı katıldı.
ABTTF ve EFA ortaklığında Avrupa Parlamentosu’nda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim sorunlarıyla ilgili konferans düzenlendi. Büyük ilgi gören ve yoğun bir katılımın olduğu konferansa Avrupa Parlamentosu’nda bulunan Potami Partisi Milletvekili Miltiadis Kirkos, Altın Şafak Milletvekilleri Sinadinos Elefterios, Georgios Epitidios, Yeni Demokrasi Partisi Milletvekili Manolis Kefaloyannis’in temsilcisi katıldı.
ABTTF Başkanı Habip Oğlu ve BAKEŞ Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah’ın sunumlarından sonra soru-cevap bölümünde söz alan Yunan Milletvekilleri, her ne kadar sunumlara karşı çıksalar da özellikle Pervin Hayrullah’ın verdiği gerçekçi cevaplar karşısında susmak zorunda kaldılar ve toplantının son bölümünde Altın Şafak Milletvekilleri salondan ayrılmak zorunda kaldı. Pervin Hayrullah’ın, “Ülkemiz Yunanistan bizi muhatap alarak sorunlarımızı çözme yoluna gitseydi, bizi muhatap alsaydı bizim buraya gelmemize gerek olmayacaktı” demesi katılımcılar tarafından samimi bulundu ve büyük beğeni topladı.
“Anavatanımız Türkiye tarafından nasıl İstanbul Rum Azınlığı’na eğitim özerkliği geri veriliyorsa, ülkemiz Yunanistan’dan da istememiz gayet doğal herhalde.”
Öte yandan ABTTF Başkanı Habip Oğlu da kendisine ABTTF’nin logosuna yönelik sorulan sorulara açık yüreklilik ve kararlılıkla cevap verdi. Habipoğlu Yunan Milletvekilleri tarafından sorulan sorulara şu cevapları verdi.
“İtalyan savaşında Batı Trakya Türkleri Yunanistan için şehit vermiş bulunuyor. Evet, kuruluşumuzun logosunda Batı Trakya var. Batı Trakya da Yunanistan’ın bir parçası. İstanbul Rum Azınlığı’na gelince, evet onların sayısı bize bakarak gayet az, ancak bunun da bilinmesi gerekiyor ki sayıları bizden az olmasına rağmen 4 öğrenciyle Rum Azınlık okulu tekrar hayata geçirildi. Ve şu an da otuzun üzerinde olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Peki, soruyu soran beyefendi, neden Batı Trakya Türklerinin okulları kapatılıyor? devlet okullarına Türkçe verme gayreti neden gösteriliyor? Anavatanımız Türkiye tarafından nasıl İstanbul Rum Azınlığı’na eğitim özerkliği geri veriliyorsa, ülkemiz Yunanistan’dan da istememiz gayet doğal herhalde.”
“Avrupa’da Azınlıkların Eğitimde Karşılaştığı Temel Sorunlar: Batı Trakya Türkleri ile Danimarka’daki Alman Azınlığı Örneklerinin Karşılaştırılması”
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 20 Mart 2019 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda (AP) grubu bulunan Avrupa Hür İttifakı (EFA) ile Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda ortak bir konferans düzenledi. “Avrupa’da Azınlıkların Eğitimde Karşılaştığı Temel Sorunlar: Batı Trakya Türkleri ile Danimarka’daki Alman Azınlığı Örneklerinin Karşılaştırılması” başlıklı konferans, AP’deki Yeşiller/EFA Grubu Başkan Yardımcısı ve AP Geleneksel Azınlıklar, Ulusal Topluluklar ve Diller İntergrubu Eş Başkanı, AP Milletvekili Josep-Maria Terricabras’ın ev sahipliğinde gerçekleşti.
ABTTF’yi temsilen konferansa ABTTF Başkanı Habip Oğlu ile birlikte ABTTF Başkan Yardımcıları Sami Yusuf ve Vedat Arap, ABTTF Merkez Ofis Sorumlusu K. Engin Soyyılmaz ve ABTTF Brüksel Temsilciliği Koordinatörü Aykut Garipoğlu iştirak etti.
Avrupa’daki azınlık eğitim sistemi ile ilgili iyi uygulamalar karşılaştırmalı olarak ele alındı, Batı Trakya Türk toplumunun eğitimde karşılaştığı temel sorunlar dile getirildi.
Büyük ilgi gören ve yoğun bir katılımın olduğu konferans ev sahibi AP Milletvekili Josep-Maria Terricabras ve ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı.
Konferansta Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi (BAKEŞ) Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah, Danimarka’dan Kuzey Schleswig Alman Okul ve Dil Derneği Pedagoji Danışmanı Käthe Freiberg-Nissen, Danimarka’dan Kuzey Schleswig Alman Okul ve Dil Derneği Pedagoji Müdürü Anke Tästensen, Hollanda’dan NHL Stenden Üniversitesi Friz Dili ve Eğitimde Çok Dillilik Bölümü Başkanı Dr. Alex Riemersma ve EFA Direktörü Günther Dauwen birer konuşma yaptı. Yaptığı açılış konuşmasında AP Milletvekili Josep-Maria Terricabras, çok dilli eğitimin azınlıklar için önemini vurguladı.
Ardından söz alan ABTTF Başkanı Habip Oğlu, konferansa ev sahipliği yapan Terricabras ve konuşmacılara teşekkürlerini sundu. Habip Oğlu, Batı Trakya Türk toplumuna 1923 Lozan Antlaşması ile verilen eğitim özerkliğinin 1967 yılında Yunanistan’da askeri cuntanın yönetimi devralmasıyla beraber yıllar içerisinde çeşitli yasa ve yönetmeliklerle altının oyularak zayıflatıldığını vurguladı. Habip Oğlu, Batı Trakya Türk toplumu olarak antlaşmalarla garanti edilen eğitim ve din alanındaki özerkliklerinin geri verilmesini talep ettiklerini söyledi.
“Ülkemiz Yunanistan’a bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; eğitim sorunumuzu çözün”
Açılış konuşmalarının ardından ilk olarak BAKEŞ Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah sunum yaptı. Yunanistan’daki Batı Trakya Türk toplumunun eğitimin her alanında karşılaştığı temel sorunlar hakkında katılımcıları bilgilendiren Hayrullah, Batı Trakya bölgesindeki iki dilde eğitim veren Türk azınlık okullarında eğitim kalitesinin düşürülerek bu okulların Yunan devleti tarafından kapatıldığını aktardı. Hayrullah, Yunanistan’da okul öncesi eğitiminin zorunlu hale getirilmesi sebebiyle Batı Trakya Türk toplumunun iki dilli azınlık anaokullarının açılması talebinde bulunduğu ancak bu talebin Yunanistan tarafından yıllardır görmezden gelindiğini belirtti.
Konuşmasının sonunda Hayrullah, 28 Şubat-2 Mart 2019 tarihlerinde Gümülcine’de Birleşmiş Milletler (BM) Azınlık Meseleleri Özel Raportörü Prof. Fernand de Varennes ve Yunanistan’la Türkiye dahil Avrupa’nın farklı ülkelerinden akademisyen ve uzmanların katılımıyla düzenlenen uluslararası çalıştay ve konferansta Batı Trakya Türk toplumunun eğitim sorunlarının çözümü konusunda Yunanistan’a çağrıda bulunduklarını not etti ve bir kez daha bu çağırıyı bu kez AP çatısı altında yinelediklerini belirtti.
Daha sonra söz alan Danimarka’dan Kuzey Schleswig Alman Okul ve Dil Derneği Pedagoji Danışmanı Käthe Freiberg-Nissen ve Kuzey Schleswig Alman Okul ve Dil Derneği Pedagoji Müdürü Anke Tästensen, Avrupa’da iyi uygulama örneği olarak Danimarka-Almanya sınır bölgesindeki azınlık eğitim sistemi hakkında katılımcılara bilgi verdi. Hollanda’dan NHL Stenden Üniversitesi Friz Dili ve Eğitimde Çok Dillilik Bölümü Başkanı Alex Riemersma ise sunumunda, Avrupa’da azınlıkların eğitimde karşılaştığı ortak sorunları aktardı.
Kapanışta konferansın moderatörlüğünü yapan EFA Direktörü Günther Dauwen söz alarak Batı Trakya Türk toplumunun eğitim alanında yaşadığı sorunların çözümü konusunda konferansın sonucu olarak ortaya çıkan ve Yunanistan ve Avrupa Komisyonu’na iletilecek önerileri katılımcılara aktardı.
VİDEO İZLE: https://www.dailymotion.com/video/x74qfxl
VİDEO İZLE: https://www.dailymotion.com/video/x74qh8a
VİDEO İZLE: https://www.dailymotion.com/video/x74qibw