Şu ana kadar 2.6 milyon euro harcanan ve görkemli açılışa hazırlanan Atina’daki cami dedikleri meşhur cami işte bu cami!
Başından beri yapımı ve şimdi de açılışı defalarca ertelenen, ancak son gelen haberlere göre Nisan ayı sonu açılması planlanan Atina’nın Votanikos bölgesindeki cami denilen, minaresi olmayan, ancak bir fabrikayı, sanayi alanını, üretim alanını andıran prefabrik yapılı kapalı alanda çalışmalar harıl harıl devam ediyor. Bu hummalı çalışmaların amacı ise yaklaşmakta olan ramazan ayı öncesinde ibadet alanı olarak düşünülen bu prefabrik yapının bir an önce açılması ve Atina geniş bölgesinde yaşayan Müslüman topluluğa tahsis edilmesi. Bu alanda yaklaşık 350 erkek ve özel bölmeli alanda ise 50 bayan ibadet yapabilecek.
YAPILIŞ AMACI BAŞKA!
Bu ibadet alanının yapılmasına yönelik bir iki cümle yazılması gerekirse en gerçekçi ve dorusu da şudur. Bu yapının ibadet alanının yapılmasının asıl amacı Atina’ya cami yapılması değil! Bu sorunun çözülmesi asla değil! Asıl sebep, Atina’nın merkezi semtlerinden örneğin Omonia, Gazi, Vathis meydanı gibi sokak aralarında, bodrumlarda, zemin katlarda, birinci ve ikinci katlarda bulunan ve yapımları o bölgelerde yaşayan Müslümanlar tarafından gelişi güzel ibadethanelere çevrilmiş ve devletin kontrolü dışında hizmet veren bu ibadet alanlarının kapatılması amaçlanıyor.
Tek gerçek budur. Yunan devleti, Atina’da yaşayan Müslümanları bir bakıma kontrol altında tutmayı amaçladığından dolayı, onlarca izinsiz ibadethanelerde ne gibi dini propagandaların yapıldığını kontrol etmekte zorlandığından bu projeyi uygulamaya koydu. Yani, Atina’nın merkezinde bulunan bu izinsiz onlarca ibadethane kapatılacak, kontrolü kolay ve tek yerde olacak bir alan yaratmaktır.
Dolayısıyla da sadece yapım projesi olarak 180.000 euro’nun harcandığı bu yapı bu günlerde yeniden gündeme geldi ve Yunan basını tarafından sözde Atina’ya cami açılacak edası ve sedasıyla propaganda yapılmaya başlandı. Oysa asıl hedef bu yukarıda yazdıklarımız.
BİRLİK gazetesi olarak bu işi başından beri yakinen neredeyse her aşamasını takip etmeye çalıştık. İlk başından beri gözlemimiz “bu yapı bir cami olmayacaktır” dedik ve haklı çıktık. “Minaresi olmayacak” dedik yine haklı çıktık. “Şu an da minare sorunu bir demir iskele yapısıyla minare süsü ile çözülmeye çalışılacak” diyoruz ve haklı çıkacağız. Ama Avrupa’da camisi olmayan tek başken Atina bu aynen devam ediyor ve Yunanistan devleti bu imajı silmedi, bu anlayışla da silmeyecek.