Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Batı Trakyalı hemşehrimiz Abdullah Eren, “Vatanımız için çalışmak bizim sorumluluğumuz. Yurt dışında yaşayan Türkler, bulundukları ülkelerde daha etkili olmalı.” dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Batı Trakyalı hemşehrimiz Abdullah Eren, yurt dışında yaşayan ve yüreği Türkiye için çarpanlara çağrıda bulundu. Eren, “Bizim bir tane vatanımız var her nerede olursak olalım vatanımız için çalışmak bizim sorumluluğumuz. Yurt dışında yaşayan Türkler, bulundukları ülkelerde daha etkili olmalı.” dedi.
Türk toplumunun çabalarını öven Abdullah Eren bu çabaların artması ve daha etkili olması için tavsiyelerde bulundu.
ABD ziyaretini tamamlayan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, başkent Washington, New York ve Chicago’da Türk ve yabancı düşünce kuruluşları ile temsilcilikleri ziyaret etti. Eren, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada, “Türkiye, 2020 yılına kadar 200 bin yabancı öğrenciye ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Türkiye’nin yüksek öğrenimin küresel merkezi olmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Eren Washington’da kritik temaslarda bulundu. ABD Kongresi nezdinde Türkiye’nin doğru anlaşılması için faaliyet gösteren Amerika’nın Türk Koalisyonu’nda bilgi aldı.
Türk kültürünün tanıtımına büyük hasar veren FETÖ ile mücadelede önemli yere sahip Yunus Emre Enstitüsü’nü ziyaret eden Eren, bu hasarın onarılması için tavsiyelerde bulundu.
“Yurt dışında her vatandaşımız gönüllü elçi olmalı”
Türk toplumundan beklentilerini ve faaliyetlerini TRT’ye değerlendiren Eren, “Bizim vatandaşlarımızdan ve sivil toplum kuruluşlarımızdan beklentilerimiz şu; Bizim bir tane vatanımız var Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Biz tek milletiz, hep beraber ülkemizin ali menfaatleri için nerede olursak olalım çalışmak durumundayız aslında bu bizim bir sorumluluğumuz, bir görevimiz biz vatandaşlarımızı bu konuda teşvik etmeye çalışıyoruz. Her birinin aslında gönüllü elçilik yapması ortaya çıkıyor bu da aslında güçlü bir Türk varlığı ile mümkün ve burada böyle bir Türk varlığı olduğunu gördük.” dedi.
Siyasi karar alma mekanizmaları ile Türk toplumunun yakın iletişimde olmasının önemine değinen Abdullah Eren, “Burada kuralına göre oynadığınız zaman karar alma süreçlerinde etkili olabiyorsunuz Yani eyalet ya da fedaral bazda karar alma süreçlerine etkisi olabilecek siyasilerle, bürokratlara görüşün varlığınızı hissettirin güçlü bir varlığınız var bunu hissettirin. Vatandaşlarımız Türkiye ile bağlarını devam ettirsin ilişkilerini korusun ama aynı zamanda bulundukları ülkelerde de hakettikleri şekilde temsil edilsin istediğimiz bu.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu konunun FETÖ ile mücadelede de çok önemli olduğunu hatırlatan Eren, örgüt ile mücadelede konusunda Türk toplumundan beklentilerini anlattı.
“FETÖ ile mücadelede biraz daha farkındalık gerekiyor”
Eren, “Vatandaşlarımız kendileriyle FETÖ arasına bir çizgi çizmiş durumdalar onların Türkiye’yi temsil etmediğini, kendilerini temsil etmediğini, Türk toplumunu temsil etmediğini, Türk kültürü temsil etmediğini hem muhataplarına hem Amerikalılara anlatmaya çalışıyorlar bu konuda aslında biraz daha farkındalık istiyoruz bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin güçlü dış politikasında tamamlayıcı role sahip olmayı amaçladıklarını vurgulayan Eren sözlerini şöyle sürdürdü;
“Amacımız dış politikanın tamamlayıcı hizmetlerini uygulamak”
“Bizim YTB olarak vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerde uyguladığımız projeler verdiğimiz destekler tamamen entegrasyonla uyumlu projeler. Yunus Emre Enstitüsü, Maarif vakfı, TİKA gibi kurumlarımızda genel makro strateji çerçevesinde her biri kendi üzerine düşen görev neyse tamamlayıcı bir şekilde bu hizmetleri yerine getirmeye çalışıyor.”