Domruköy halkı el birliğiyle 39 yıldan beri Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in kutlu doğumunu kesintisiz olarak yaşatıyor.
Domruköy’de 39 yıldan bu yana kesintisiz kutlanan Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in kutlu doğumu bu yıl da 16 Nisan 2016 Cumartesi günü yoğun katılımla düzenlenen mevlid töreniyle kutlandı.
Kutlama etkinliğine T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı başta olmak üzere, Muavin Konsolos İrfan Çetin, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Bulgaristan Kırcaali Müftüsü Beyhan Mehmet, Milletvekilleri İlhan Ahmet, Ayhan Karayusuf, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Kozlukebir Belediye Başkan Rıdvan Ahmet, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Batı Trakya Camileri Din Görevliler Derneği Başkanı Sadık Sadık ve Rodop-Meriç İlleri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet‘in yanısıra etraf köylerden kalabalık soydaş topluluğu katıldı.
Etkinlik din görevlileri tarafından okunan Kur’an-ı Kerim ve mevlid töreni ile başladı. Son olarak duasını Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif yaptı. Bu yılki törene Kırcaali Müftüsü Beyhan Mehmet katıldı. Müftü Mehmet davetlerinden dolayı Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’e ve Domruköy halkına teşekkür etti, Kırcaali’den selamlar getirdiğini söyledi.
“Otobüs şirketleri çark etti, bize ise işin dedikodusu kaldı”
Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Domruköy mevlidinde yaptığı selamlama konuşmasında 17 Nisan 2016 Pazar günü İpsala’da düzenlenecek kutlu doğum programı için otobüs şirketleriyle yaklaşık 40 otobüs için anlaştıklarını ancak şirketlerden bazılarının anlaşmadan birgün sonra geri adım attıkarını belirtti. Müftü Şerif bu konu hakkında şunları dile getirdi.
“Pazar günü İpsala’da büyük bir etkinlik düzenlenecek. Bu etkinliğe Batı Trakya halkı olarak davet edildik. Birçok insanımıza etkinliğe sizleri biz götüreceğiz dedik. Bize başvuru yapan sadece iki bin kişi vardı. Bunun dışında özel arabalarla gidecek olanlarla birlikte sadece Gümülcine’den iki bin beş yüz kişinin İpsala’ya gideceği bizde kayıtlı. 1 Nisan’dan itibaren otobüs aramaya başladık. Önce anlaşmalar yaptık. Bilinmeyen sebeplerden dolayı anlaşma yaptığımız bazı otobüs şirketleri bir iki gün sonra bizleri aradılar ve “biz yurtdışına çıkamıyoruz” dediler. Bize kırk tane otobüs gerekirken, sadece 19 otobüsü bulabildik. Dolayısıyla din görevli arkadaşlarımı üç gün önce toplayarak durumu kendilerine izah ettim. Birçok köyümüz de “madem ki böyle bir durum var biz köy olarak gitmiyoruz, müftülüğümüz zor durumda kalmasın” dediler. Onların hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum çünkü anlayış gösterdiler. Ben sadece şunu söylemek istiyorum; Bizim kendilerine para ödeyerek bizleri İpsala’ya götürmelerini istediğimiz otobüs sahipleri sessiz sedasız çekildiler kenara. Bize ise işin dedikodusu kaldı. Anlayışınıza sığınıyorum ve hepinizi bu olay üzerinde sesizce düşünmeye davet ediyorum. Anlayış gösterenlere tekrar teşekkür ediyorum. Çünkü bizi birbirimize düşürmek isteyenler, bu dedikoduların olmasına sebep olanlar var. Sizler ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Bundan dolayı müftülük olarak maalesef iki bin beş yüz kişiyi götürmek yerine sadece bin kişiyi götürebiliyoruz. Bin beş yüz kişiye otobüs bulamıyoruz” dedi.
“Hepimiz kendimizi gözden geçirmemiz lazım“
Böyle kutsal ve anlamlı günde Domruköy halkını yalnız bırakmayan Başkonsolos Ali Rıza Akıncı yaptığı selamlama konuşmasında “Kırcaali Müftümüz Beyhan hocamıza teşekkür ediyorum. Buradaki varlığı, bizlere hitabı sınırları, dağları, tepeleri aşan kardeşliğimizin ortak kimliğimiz bir simgesi oldu. Türk milletinin bir çok vasfı var. Bunlardan bir tanesi Hz. Peygamber sevgisine dayanan, onu sürekli hatırlayan, sürekli seven, muhabbet duyan bir dindarlık anlayışına sahibiz. Hepimiz kendimizi gözden geçirmemiz lazım. Komşumuza, akrabalarımıza, kardeşlerimize sahip çıkmamız lazım. Aramızdaki muhabetti arttırmamız lazım” diyerek sözlerine şöyle devam etti.
“Çok fazla örnek verilebilir ama ben hatırladığım bir tanesini nakledeceğim. 1918 yılında artık bütün ordular yenilmiş, Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmış. İstanbul’dan emirler geliyor ama Fahrettin Paşa bir türlü Medine’yi bırakmıyor. Talimatlara ve emirlere rağmen “ben burayı nasıl bırakırım, bana emanet edilen bu toprakları nasıl devrederim” diyerek. Taki, “şehri topa turarız, yerlebir ederiz” tehtidi üzerine Türk askeri ağlayarak terk etmek zorunda kalır. Biz böyle bir milletiz. Saatlerce anlatılabilir, birçok örnek verilebilir. Bugün siz burada Domruköy halkı bir geleneğini devam ettiriyorsunuz. Kutlu doğum haftasını mevlid ile devam ettiriyorsunuz. İnşallah bu kıyamete kadar süreklilik arz eder. Tabi sadece kutlu doğum haftasıyla, sadece mübarek günlerle değil hayatımızın her yönüne tatbik ederek her zaman hatırlayarak Hz. Peygamber sevgisini yaşatmak durumundayız. Bugün buradan ayrıldıktan sonra hatırlamak için, birbirimize anlatmak için başka vesileler bulmak zorundayız. İlimle, irfanla, okuyarak birbirimize anlatarak, gençlerimize sahip çıkarak. Bakın bu sorunu yaşıyoruz. Evet ekonomik kriz var, gençler Almanya’ya, Hollanda’ya gidiyor. İsteklerini karşılamakta güçlük çekiyoruz. Fakat aynı zamanda bir maneviyat krizi yaşadığımız düşünüyorum. Çünkü, sözümüzü, lafımız anlatmakta zorlanıyoruz. Hepimiz kendimizi gözden geçirmemiz lazım. Komşumuza, akrabalarımıza, kardeşlerimize sahip çıkmamız lazım. Aramızdaki muhabetti arttırmamız lazım” dedi.
VİDEO İZLE 1: http://www.dailymotion.com/video/x450nx1_domurukoy-mevlidi-2016-video-1_news
VİDEO İZLE 2: http://www.dailymotion.com/video/x450q9k_domurukoy-mevlidi-2016-video-2_news
