30 Temmuz 2010 tarihinde Selanik Özel Pedagoji Akademisi’ne 2010-2011 yılında giriş sınavlarının yapılmayacağı açıklandı. Azınlık basınında yer alan habere göre, Yaşam Boyu Öğrenim, Eğitim ve Din ışleri Bakanlığı Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreter şalia Dragona tarafından SÖPA ve Azınlık Okulları Koordinatörlüğü’ne gönderilen yazıda 2010-2011 eğitim öğretim yılında SÖPA giriş sınavlarının yapılmayacağı belirtilmiştir. Ancak SÖPA’nın geleceği ile ilgili henüz kesin bir bilgiye Dragona tarafından iletilen yazıda yer verilmemektedir. 26 Haziran 2010 tarihinde şalia Dragona, Gümülcine’de “Selanik Özel Pedagoji Akademisi: Geçmiş, şimdi ve Gelecek” konulu bir panel düzenlemişti. Rodop Valiliği’nde gerçekleştirilen toplantıda Batı Trakya Türk Azınlığı, SÖPA’nın lisans programı düzeyinde dört yıl süreli olarak eğitim veren bir kuruluş haline getirilmesini ve yeni kurulacak bu kuruluşa yalnızca Batı Trakya Türk Azınlığı üyesi kişilerin alınması taleplerini dile getirmişlerdi. şalia Dragona, kapanış konuşmasında sorunun yenilenmiş çağdaş bir diploma verebilmek olduğunu söylemiş, SÖPA konusunda son sözü söyleyecek olanın Eğitim Bakanlığı ve Hükümet olduğunu belirmişti. HABıPOğLU: “ALBAYLAR CUNTASI DÖNEMıNDE YAPILAN BıR HATA ONLARCA YIL SONRA KABUL EDıLEREK DÜZELTıLMEYE ÇALIşILIYOR.” Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı, “30 Temmuz 2010 tarihinde Dragona tarafından iletilen yazıda SÖPA’ya bu yıl öğrenci alınmayacağının belirtilmesi SÖPA’nın kapanacağını göstermektedir. şimdi asıl soru bundan sonra ne olacağıdır. Biliyorsunuz, Batı Trakya Türk Azınlığı, SÖPA yerine üniversite düzeyinde eğitim verecek bir fakülte kurulmasını ve bu fakültede yalnızca azınlık üyesi kişilerin öğrenim görmesini talep etmişti. Ancak edinilen bilgi dört yıl süreli olmak üzere üniversite bünyesinde lisans düzeyinde bir bölüm oluşturulacağı ancak bu bölümde yalnızca azınlık değil çoğunluk üyesi kişilerin de öğrenim görebileceği yönünde… Bu kabul edilemez bir durumdur. Albaylar Cuntası döneminde yapılan bir hata onlarca yıl sonra kabul edilerek düzeltilmeye çalışılıyor. Ancak sorunun Azınlık’ın talebi doğrultusunda çözülmesi gerekmektedir. Kendisini ilgilendiren konularda Azınlık tam olarak söz sahibi kılınmalıdır” açıklamasında bulundu.