Her seçimde bir başka olur Batı Trakya’da havalar. Kimi gün bulutlu olur, kimi gün açık. Bazen yağmur yağar ve ıslanmamak için “kafamızı çalıya, p……u da Allah koruya” diye bir deyim vardı galiba. Ha işte biz de tam o şekilde seçimlere hazırlanıyoruz her zaman. ışlerimiz her defasında ya kaçarken, ya da sı……n oluyor, o da yarım yapıldak. Aslında anlatılacak, yazılacak, çizilecek okadar çok şey var ki sayfalar almaz. Onun için yazmaktansa bırakalım fotograflardaki kareler kendiliğinden konuşsun. Yorumu da siz okuyucularımıza kalsın. Ak mı? Kara mı olduğunu siz yazın, bizler de okuyalım. Ammaaaa, sakın küfür hakaretler içermesin yazacaklarınız. Bu azınlık kendi içerisinde kavga gürültülere dayanamaz. Zaman, her zaman olduğu gibi birlik beraberlik zamanıdır. Unutmayın, biz halen emekliyoruz, büyümeye çalışırken bazen düşüyoruz, bazen çelme takıyorlar, bazen de yukarıya çıkmak isterken birileri aşağıdan çekiyor. ışte tüm bu olumsuzluklara rağmen biz genç Batı Trakyalı Türkler, mücadeleci “Genç Türkler” tüm olumsuzluklara rağmen yolumuza az sayıda kişiyle de olsa devam ediyoruz, edeceğiz. Çünkü, böyle bulduk, böyle kabullenmeyeceğiz, ve dahası böyle gitmez, gidemez, gitmemeli. Son döneme Anavatan’da basının gündemine oturan bir açılım furyası yazılıp çiziliyor. Eh müsade edin de bizim Batı Trakya’mızda da açılım kelimesini kullanalım. Ama açılımı biz Batı Trakya Türkleri yaparsak açıkta kalırız. Neden? diye soracak olursanız, biz biraz açılımı açıklık olarak algılayanlardanız. Onun için açılımı bize karşı iyi niyetle Yunan devleti başlatmalıdır. Pasok Partisi de bunun öncülüğünü yapmalıdır. Malumunuz sorunlarımız dağlar kadar. Uğraşan üç beş kişi. Geri kalan azınlık insanı ne yapıyor? derseniz yazmam gerekecek. Fotograf karelerinde Yunanlı adaylarının birlikte nasıl güçbirliği yayıp çalıştıklarını görünüz, ibret alınız azınlık adayları. Televizyona ben çıkacam, ona verin buna vermeyin diyeceğinize ellerinizi birbirine kenetleyin ve Yunanlılar gibi hasetlikten fesatlıktan uzak durarak birlikte mücadele edin. Bu seçimlerden sonra birazıcık olsun ben de konuşturayım komikvari şiirlerimi be, ne dersiniz? şııRLERıM BEEEE Bakınız ne yapıyor gerisi, kahvehanelerde al papazı, ver kızı. Düşeş attım yek geldi, bugün paracıklar az geldi. Denizlerin kumuyum, Meşe sahili’nin suyuyum, bugün canım rakı ister, hadi koçum kendini göster. Minareden attım kendimi, çok aradım bulamadım semtimi, nerede bu köyün imamı, halk verdi benim cezamı. Seni gidi beni gidi, kaldım ortada sap gibi, ah anam, ben ettim sen eyleme, kaderimi söyleme. Paşmaklı’dan indim düze, gözyaşımı süze süze, sel olup akıp gitti, bizi de satıp gitti. Köylü köylü deyip durma, bu toplumu sırtından vurma, köylü gelmez naza, ezer geçer basar gaza. Gümülcine meydanı harmandalı, iyi düşünmek lazım ne yapmalı, çal koçum Konyalı, azınlığın budur halı. Okumuşlar dedik inandık, söylediklerine kandık, acı biberi yiyince, fırıl fırıl kıvrandık. Aman doktor canım doktor, avukatıma beni sor, mühendizime dokunmayın, azınlığın direğiyle oynamayın. Babam vurdu, gittim anama, yaram derin beni sınama, al be çorbacı kaşığım, anacığımdır benim aşığım. Stilimle kavgalıyım dedim durdum, bu azınlığı inandırdığımı sandım, yalancının mumu yatsı’ya kadarmış, bu işi yine birileri kotarmış. El ola harman ola, herkese ferman ola, bu azınlığa ders ola, saçım başım yola yola. Bu hafta bukadar yeter be gariplerim benim. Üzülmeyin sakın, arap atı, adı namı gereği çok koşar ama daima sonuncu gelir.