Bugün 15 Ocak tarihi, 1950 yılında Kıbrıs adasının Yunanistan ile birleşmesi (ENOSİS) amacıyla yapılan plebisitinin ardından tam 71 yıl geçti. Ama halen günümüzde bu arzu canlılığını koruyor.
1950 Plebisiti değerlendirmesine biz göz atalım.
1950 Plebisiti, 15 Ocak 1950 tarihinde adanın Yunanistan ile birleşmesi (ENOSİS) amacıyla yapılan plebisitinin ardından tam 71 yıl geçti.
1950 Plebisitinin mimarı AKEL partisidir. AKEL’in 1950 yılındaki plebisit talebinin arkasında ise Rusya’nın olduğu yönünde birtakım görüşler bulunuyor. AKEL’in talebi, Kilise’nin organizasyonu 1950 Plebisiti, Başpiskoposu Makarios tarafından planlandı. Plebisitin nedeni olarak Aralık 1949’da AKEL’in BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği ve Kıbrıs’ta BM gözetiminde bir referandum yapılmasını talep eden memorandumu gösteriliyor. Ağustos 1949’da AKEL Genel Sekreteri seçilen Ezekias Papaioannu, AKEL Genel Kurulu’nun verdiği karara dayanarak, Kıbrıslıların ortak kararının Yunanistan’la birleşmek olduğu yönündeki talebini BM’ye iletir. Plebisitin, BM gözetiminde yapılmasını ister.
Aralık 1949’da ise Rum Ortodoks Kilisesi, İngiliz sömürge hükümetinden ENOSİS sorununu, Kıbrıs’taki nüfusun kendi kaderini tayin hakkına (self determinasyon) dayanarak referanduma koymasını ister. II. Dünya Savaşı sırasında Yunanistan’ın müttefiki olan İngiltere, bu talebi reddeder. Kilise, daha sonra kendi resmi olmayan referandumlarını, kiliselerde gerçekleştirecek şekilde düzenlemeye başlar. Referandum, 15 ve 22 Ocak 1950’de yapılır. Plebisite katılanların yüzde 95,7’si adayı İngiliz İmparatorluğu’ndan kurtarma ve Yunanistan Krallığı’na ilhakı lehine imzalar.
Gizli oyla karar verilen modern seçimlerin ve referandumların aksine, 1950 referandumu halkın açık imza vermesi şekilde gerçekleşti. Referandumdan sonra, referandum belgelerinin uluslararası olarak dağıtımı amacıyla bir heyet kuruldu. İngiltere, gizli bir oylama yapılmadığından dolayı sözkonusu plebisitin geçerliliğini kabul etmedi. Bu resmi olmayan referandumu, Yunanistan da ciddiye almadı.
Ancak, 1954’te Yunanistan, Kıbrıs vatandaşları için “eşit haklar ve self determinasyon” ilkesinin uygulanması için BM’ye ilk resmi talebini yaptı. Rusya’nın plebisit bağlantısı 1950 plebisitinin arkasında, Rusya’nın olduğu ve birtakım amaçları bulunduğu görüşü de yer alıyor. Buna göre,19 Ocak 1950 tarihinde İstiklal gazetesi “Kıbrıs Plebisiti hadisesini Sovyet Rusya hazırlamış” başlıklı bir haber yayınlar. Haberde Rusya’nın amacı, Türkiye ile Yunanistan’ın arasını açmak, Yunanistan’a tekrar taraftar toplamaya çalışmak ve Akdeniz’de İngiltere’nin durumunu zayıflatmak olarak gösteriliyor.
Rum Ortodoks Kilisesi tarafından ortaya atılmış plebisit olayında, Moskova’nın yakından ilgili olduğu iddialarının yer aldığından söz ediliyor. Buna göre, Kıbrıs’taki plebisit Moskova’da Ortodoks Patriği Aleksis’in dahil olduğu bir grup tarafından hazırlanmıştır. Patrik Aleksis ile dönemin Sovyet Rusya’sına cephe alan Athenagoras arasındaki mücadelenin gizli aşamasının Kıbrıs’ta yaşandığı anlatılıyor. Rusya’nın, Kıbrıs’ta üç amaç peşinde oluğu belirtilir.
Bunlardan bir tanesi komünizm karışsında aynı cephede yer alan Türkiye ve Yunanistan’ın arasını açmak. Bir diğeri, Kıbrıs’ın Yunanistan’ı ilhakını kabul eder bir tavır takınarak, Yunanistan’da taraftar toplamaya çalışmak ve özellikle Yunan halkını hükümetine karşı cephe almaya sevk etmek. Son olarak, Akdeniz’de İngiltere’nin durumunu zayıflatmak. İngiltere’yi, Yunan menfaatlerine aykırı hareket ediyormuş gibi göstererek, bu ülkeyi Yunanistan ve Türkiye karşısında zor bir durumda bırakmak olarak gösteriliyor.