KIRCAALı’DE PROTESTOLU CUMA NAMAZI, BATI TRAKYA’DA DERıN UYKUYA DEVAM

Komşu ülke Bulgaristan’da yaşayan Türklerin son döneme verdikleri mücadele gerçekten Batı Trakya Türk Azınlığı’na örnek olması gerekecek tarzdan bir mücadele. Devletin atadığı müftüyü istemeyen soydaşlarımız uzun zamandan beri başlattıkları çeşitli demokratik eylemlerine devam ediyorlar. Bu gün de Kırcaali’de soydaşlar Cuma Namazı’nı Kırcaali Valiliği önünde kıldılar. Böylece bir kez daha devlet tarafından tayin edilen müftüye hayır dediler. Bilindiği gibi Yüksek Temyiz Mahkemesi 12 Mayıs’ta totaliter Jivkov rejiminin Başmüftüsü Nedim Gencev’i yeniden göreve getirmişti. Tüm ülke çapında bu karar karşıtlı mitingler düzenlendi. Bu mitinglerin amacı halk tarafından seçilmiş Başmüftü Mustafa Hacı’ya destek ve ikinci de Nedim Gencev’in halk tarafından istenilmediğini hükümete ve mahkeme makamlarına duyurmaktı. Tüm bu mücadele kapsamında yapılan protesto gösterilerinin devam edeceği belirtiliyor. BATI TRAKYA’DAKı TÜRKLER DERıN UYKUDA, BATI TRAKYA TÜKLERı YAKIşTIRMALI HAKARETLı “YUNANLI MÜSLÜMANLAR” KıMLığıNE DE HAYIR DEMıYOR, DıYEMıYOR. şimdi aklıma bir soru geldi ve herkese sormak istiyorum. Yunanistan hangi yılda müftüleri tayin etti ver biz o yıldan bu yana ne gibi mücadele verdik? Evet, biz partilere angaje olduk ve kendimizi bitirdik. Halen daha bu yolda ısrar ediyoruz ve son darbeyi vurana kadar devam edeceğiz galiba. Baksanıza, ismi üzerinde, “ANAOKULU” ve biz anaokullarımızın Yunanca-Türkçe olmasını talep ediyoruz Yunan devletinden. Aynen devam ediniz bakalım nereye varacağız bu yanlışlarla. Zaten Yunan devleti bu okulların çift dilli aynen böyle olmasını istiyor. Biz de buna Yunan devletinden önce evet istiyoruz diyoruz. Bukadarıda olmaz be. Yazıklar olsun bizim Türklüğümüze. Bir toplumu partilere bukadar mı satarsınız? Olur mu? Bakın son döneme Yunanlı gözümüzün içine baka baka, “YUNANLI MÜSLÜMANLAR” diyor ve bizim gıkımız çıkmıyor. Söyleyin, biz Yunanlı müslümanlarmıyız? Yoksa Yunan vatandaşı Türk Müslümanlarmıyız? Hangisi doğru ve hangisi yakışır bize Allah yolunda? Danışma Kurulu partizanlığın içinden kurtulamadı. Son döneme herkes çocuklar gibi internet sayfalarında birbirine giriyor. Karşılıklı açıklamalar aldı başını gidiyor. ınternet ortamı Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını tartıştığı yer haline geldi. Yunan Devleti sözde azınlık eğitimine açılım yapıyor ancak kimsenin umurunda değil ne yaptığı. Devletten ne isteyeceğimizi bilmiyoruz. Lozan temeldir diyoruz ancak savunan yok. Azınlık eğitimini iyileştirecek olan, kurtarıcı gözüyle bakılan ve adeta davul zurna edasıyla Batı Trakya’ya gelen Dragona’dan medet uman bir azınlık olma durumuna düştük. Dragona’nın ne yapmak istediği belli. Biz ne yapmak istiyoruz? Sözde azınlığın eğitimi konuşulacaktı, ama neredeyse SÖPA’yı bize muhteşem bir Kolej olarak tanıttılar. Azınlığın eğitiminde var olan sorunlar konuşulacağına SÖPA’nın kapatılıp kapatılmaması veya üniversite düzeyine çıkartılması ve orada çalışanların sendikalist hakları ne olacak sorusuna kadar düştü konuşma. Azınlık olarak SÖPA’nın kapatılması beni ilgilendirmiyor. Beni, azınlık okullarında Türkçe dersleri verecek öğretmenlerin aldıkları veya alacakları gerçek Türk dili eğitimi ilgilendiriyor. Oturumu yöneten bayan Maria Abaci’nin söylediği gibi düşünmüyorum. “Fransız öğretmenin bana Yunanca öğretmesini istemiyorum. Bana Yunancayı sadece ve sadece Yunanlı öğretmen öğretir. Aynı şekilde Türkçeyi de Türk öğretmenin öğretmesini istiyorum. Türkçe öğretmenin de Türkçe dersleri yine öz be öz Türk eğitimciler tarafından öğrenmesini istiyorum. Kısacası ben sizin yaptığınız yanlışlardan yola devam etmek istemiyorum. Çocuğumun daha anaokulundan itibaren Yunanca düşünmesini Türkçe cevaplamasını arzulamıyorum. Sadaka ile eğitim, dirhemle hak istemiyorum bu ülkem Yunanistan’dan. Herşeyin açık, şeffaf, mertçe, dürüst, eşit şartlarda ve hakla olmasını istiyorum. Ben değişik düşünüyorum. Cebimi ise asla düşünmüyorum ki! ışte ben sizin gibi değilim. Benim Anadilim Türkçe, ırkım Türk, dinim ıslam dini. Bu Batı Trakya’da eminim ki benim düşüncelerimi paylaşan ne cevherler var ama……. Yazıyı şiirsi söz dizeleriyle bitirmem gerekirse; Ben Avrupa Birliği Programlarından paralar sıyıran “YUNANLI MÜSLÜMAN” DEğıLıM!!! ASLA OLAMAM, ÇÜNKÜ ALLAH KORKUSU VE ıNANCIM VAR. BEN, DıNı AMAÇ, MıLLı KıMLığı YAşATMA VE KORUMAK ıÇıN PARAYI ARAÇ OLARAK OLMAZSA OLMAZLARDAN BıRı OLARAK GÖRMÜYORUM. BEN ış BıTıRıYORUM. SONUNDA ÖLÜM OLSADA. BEN ÖLÜMDEN KORKMUYORUM!!! BENDE SADECE ALLAH KORKUSU VAR, BAşKA KORKUMDA YOK!!! ÇÜNKÜ DELıYıM!!! ÇÜNKÜ SEVDALIYIM KıMLığıME AşIğIM BATI TRAKYA TÜRKLÜğÜNE TAşINA, TOPRAğINA O GÜZEL VE SAF ıNSANLARINA AşIğIM BEN. KALBıMDE PARLAYAN AY VARKEN, RODOPLAR’DA SIRTIM YERE GELMEYECEK. ÇÜNKÜ BENıM HıÇBıRşEYE KARşI SAHTE ıNANCIM YOK. HEPSı BUKADAR!!! ıLHAN TAHSıN AHMET