BU TÜR AÇIKLAMALAR BÜYÜK PARTİLERİN AZINLIKTAN OY KAYBETMESİNE SEBEP Mİ VERİYOR? AZINLIK BÜYÜK PARTİLERE NEDEN GÜVENMİYOR?

Batı Trakya’da yaşayan Türk Azınlığın oylarını her seçim öncesi çeşitli entrika ve yalan yanlış vaatlerle alan partiler son döneme azınlığa karşı izledikleri tutumlarından ötürü oy kaybetmeye başladı. Azınlık insanı gerçekleri tüm çıplaklığıyla görmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Pasok Partisi Lideri Yorgo Papandreu Simi adasında katıldığı bir toplantıda, Batı Trakya Türk Azınlığı ile alakalı yapmış olduğu olumsuz açıklamalarla bir kez daha azınlığın kimliğini inkar ettiğini kanıtlamış oldu. Her defasında ülke içinde „Türk Düşmanlığı Primi” ile iktidara gelmeye çalışan Papandreu, bu geleneğini her geçen gün artırarak sürdürmeye devam ediyor. Bir diğer Pasok Partisi ağır toplarından milletvekili eski meclis başkanı Apostolos Kaklamanis de, Azınlığa karşı böl ve yönet sisteminde Papandreu ve diğer milletvekillerinden aşağı kalmadı. Son olarak ilgili bakanlıklara verdiği soru önergesinde resmen Batı Trakya’da yaşayan azınlık insanının karşısında olduğunu bir kez daha gösterdi. Anlaşılacağı gibi Yunanistan’da özellikle iki büyük parti başta olmak üzere, hiç bir parti Yunan devletinin azınlığı yok etme ve bitirme planlarına hayır demeden, azınlığın önüne bir tutam kuru ot atarak azınlık insanıyla alay ediyorlar. Bizim içimizden bazı Pasok’çu ve Nea’cılarımız da Yunanlılardan daha fazla partizan olmaya devam ediyorlar. Ey Batı Trakya’nın saf temizkan Türkleri, bu çıkarcıların cezasını vermek sizin elinizde ve dolayısıyla da sizler vereceksiniz. Batı Trakya Türk halkını kendileri her ay maaş alsınlar diye bukadar küçük düşürmeye, satmaya ve yerlere secde ettirmeye hiç ama hiç kimsenin hakkı yok. Hatta ve hatta bu partilerin azınlığımıza karşı izledikleri tutumlarını siyasilerimiz maaşları uğruna susmakla, partilere yandaşlık, yalakalık yapacaklarına karşı çıkmaları gerekmektedir. Bizim partilere ihtiyacımız yok. Partilerin bize ihtiyacı var bunu unutmayın. Ama bu azınlık insanı uyanacaktır, er veya geç. Özellikle gençlerin gerçekleri gördüğüne inanıyorum ve gelecek olan seçimlerde gençlerin ön plana çıkacağına inancım sonsuz. Onlara bazılarımız, siz küçüksünüz, anlamasınız desek onlar tam tersi çok büyük insanlar ve Batı Trakya’nın geleceği onların elinde. İŞTE PASOK PARTİSİ VE SAYIN KAKLAMANİS’İN AZINLIĞI SEVDİĞİNİN İSPATI. 15 Temmuz 2009 „Hronos” Kaklamanis Soru Önergesi ”Meclis eski Başkanı Apostolos Kaklamanis, Dışişleri, İçişleri ile Milli Eğitim ve Dinişleri Bakanlarına muhatap sunduğu soru önergesi Pomak kökenli vatandaşlarımızın sorunlarını gündeme getiriyor ve adıgeçenin bu konudaki hassasiyet ve ilgisini gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde görüşülecek olan bahsekonu soru önergesi, Pomaklara daha doğru bir yaklaşım ve destek için bir vesile olacaktır. Pomak kökenli vatandaşlarımızın insan hakları, Türk Başkonsolosluğunun adamları tarafından düzenli olarak ihlal edilmektedir. Yunan Devleti, İç Hukuk ve Uluslararası Hukukun kendisine yüklediği sorumluluğa rağmen herhangi bir müdahalede bulunmamaktadır. ?‘Soru: Dışişleri, İçişleri ile Milli Eğitim ve Dinişleri Bakanlarına İskeçe İli Pomakları Kültür Derneği Başkanı kısa süre önce devlet yetkilileri ile siyasetçilere gönderdiği mektupta, Yunan Devletinin müzmin düşünce tembelliğinin yanısıra Türk Devletinin ve ülkemiz içinde Türkiye’nin ?‘beşinci kolu’ gibi hareket eden kişilerin gittikçe artan küstahlığı nedeniyle Trakya bölgesinde hakim olan acı gerçeği resmetmektedir. Bu durumun kurbanları ise, insan hakları Türk Başkonsolosluğunun adamları tarafından düzenli olarak ihlal edilen Pomak vatandaşlarımızdır. Yunan Devleti ise iç hukuk ile uluslararası hukukun ve özellikle Lozan Antlaşması’nın kendisine yüklediği sorumluluğa rağmen herhangi bir müdahalede bulunmamaktadır. İskeçe İli Pomakları Kültür Derneği, Pomakların etnik, kültürel, dini ve dilsel kimliklerinin yok edilmesi için gösterilen düzenli çalışmaları tarif etmektedir; bu çalışmaların Yunan adaletinin ilgisine mazhar olması gerekirdi. Yunanistan, kişisel hakların korunmasını güvence altına alan tüm uluslararası sözleşmeleri ve Avrupa yasalarını kabul etmiş, hukukuna dahil etmiş ve uygulamaya koymuş bulunmaktadır. Bahsekonu sorumluluk, Lozan Antlaşması’nda tanımlanan azınlığı oluşturan üç unsurdan sadece birine ?–yani Türk kökenlilere- değil, bu unsurların diğer ikisi olan Pomak ve Romanlara da eşit olarak uygulanmalıdır. Bu çerçevede Sayın Bakanlara sorulur: Hükümet, Türk Başkonsolosluğunun diplomatik misyonu çerçevesinde kalması ve ülkemizin içişlerine müdahalesine engel olmak için ne gibi önlemler almayı düşünmektedir? Hükümet, Pomak kökenli Yunan vatandaşlarının haklarının uygulamada da güvence altına alınması için ne gibi önlemler almayı düşünmektedir? Özellikle, – Pomakçanın azınlık dili ve azınlık okullarının tüm seviyelerinde Türkçeyle eşit olarak ders dili olarak tanınmasına gidecek midir? -Pomak köylerinde Pomak kökenli öğrencilerin ilkokuldan itibaren Yunanca olduğu kadar Pomakça da ders görecekleri Yunan okullarını açacak mıdır; böyle bir niyeti varsa bunu ne zaman yapacaktır? YENİ DEMOKRASİ PARTİSİ DE PASOK’TAN GERİ KALMIYOR Ülke ekonomisinin can çekiştiği bir dönemde çözüm üretmekte aciz kalan hükümet, azınlığa yönelik içi boş vaatler vermeye devam ediyor. Azınlığın içine düştüğü durumu görmemezlikten gelen Yeni Demokrasi Partisi hükümeti, azınlıkla masaya oturmaktan kaçmaya devam ediyor. Batı Trakya’lı olan Bakan Stilyanidis’in tutarsız ve azınlığın problemleri ile uzaktan yakından alakası olmayan çalışmalarıyla Atina’ya gerçekleri ulaştırmayan Ulaştırma Bakanı Evripidis Stilyanidis, son olarak düzenlediği „Çağdaş Azınlık Politikası” adı altında fiyasko toplantıda, bir kez daha azınlığın gerçek sorunlarından uzak olduğunu gösterdi. Sanal alemde rakamlarla ve bir Türkçe yazılı broşüre sığdırdığı sözde müşiş azınlık gelişmelerini dakikalarca anlattı ve dostlar alışverişte görünsün misali bir toplantı yaptı. Toplantı azınlık cephesinde pek fazla dikkate alınmadı ve onun için de sadece ve sadece 60 kişilik bir grup toplantıyı izledi. Bu rakamın içinden Yunanlı parti temsilcilerini de çıkardığımızda azınlıktan katılımın 20 kişiyle sınırlı olduğu apaçık ortaya çıktı. PEKİ AZINLIK NEDEN YENİ DEMOKRASİ PARTİSİ’NDEN UZAKLAŞIYOR? Bunun pek çok nedenleri var. Başta azınlığın yıllardır devam eden eğitim, müftülük, vakıflar gibi sorunların malesef Yeni Demokrasi Partisi Hükümeti döneminde de devam etmesi. Son olarak halen devam eden ciddi sorunlardan biri de azınlığın vakıf mallarına konulan hipotekler devam ediyor. Siyasiler her ne kadar vakıfların borçlarını silindi olarak göstermeye kalksalar da gerçek anlamda borçların hala var olduğu ve 24 dükkanın üzerinde bulunan hacizlerin kalkmadığı herkes tarafından biliniyor. Eğer hipotekler kalktıysa bunu resmi evraklarıyla devletin bir an önce açıklaması en doğru bir hareket olacaktır. Bu gerçekleri gizlemeye çalışan hükümet ve Batı Trakya’daki siyasiler, azınlığın hiç bir şeyden haberi yok olduğunu zannediyorlar. Oysa azınlık herşeyin farkında. Birlik gazetesi olarak köyleri gezerek yaptığımız sohbetler esnasında azınlık insanının Yeni Demokrasi başta olmak üzere, Pasok Partisi’nden de uzaklaştığını görüyoruz. Tabii ki bu uzaklaşma neticesinde büyük partilerin önümüzdeki parlamento seçimlerinde azınlıktan oy kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Hatta ve hatta Yeni Demokrasi partisinin azınlık cephesinden oy kaybının nedenlerinin başında, sayın Bölge Genel Sekreteri Dimitris Stamatis’in azınlığa yönelik takındığı olumsuz tavırlar ve davranışlar gösteriliyor. Tabii ki sayın Stamatis’in geçmişte Samaras’ın yanında olması ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına bakış açısını bugün olduğu gibi azınlık insanı unutmuş değil. Bu sebepten dolayı azınlık insanı önümüzdeki seçimlerde Stamatis’ten dolayı Yeni Demokrasi Partisi’ne gereken dersi sandıkta vermeye hazırlanıyor. Son olarak gezdiğimiz özellikle Yaka köylerinde yaşayan soydaşların bizzat bize aktardıklarına göre, Yunanistan genelinde Avrupa Birliği’nden gelen çeşitli kalkınma programlarından, her fırsatta 1. olduğunu yineleyen sayın Satamatis’in azınlık köyleri ve azınlık insanına elle tutulan gözle görülen hangi işi yaptığını azınlık insanı gerçek anlamda merak ediyor. Bölge Genel Sekreterliği bünyesinde var olan yatırımlarla alakalı Danışma Kurulu birimi acaba kaç Batı Trakyalı Türk’e işadamı, sanayici olma yolunda olur vermiş sayın Satamatis döneminde? Batı Trakya’da yaşayan Türk insanı buna bakıyor ve değerlendirmesini de zamanı geldiğinde ona göre yapacaktır.