Atina’da Dışişleri Bakanı Nikos Dendias başkanlığında gerçekleştirilen Ulusal Dış Politika Konseyi toplantısına Savunma Balanı Nikos Panagiotopulos da katıldı.
Ağırlıklı olarak Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerinin ele alındığı toplantı sonrasında Dışişleri Bakanı Dendias bir açıklama yaptı. Dendias açıklamasında, “en önemli haber, Türk meslektaşımın kendisiyle Ankara’da buluşmak için bana gönderdiği daveti kabul etmemizdir” dedi.
Dendias özetle şu ifadeleri kullandı:
“En önemli haber Türk meslektaşımın kendisiyle Ankara’da buluşmak için bana gönderdiği daveti kabul etmemizdir.”
“Öncelikle Milli Savunma Bakanı, sevgili dostum ve sınıf arkadaşım Nikos Panagiotopoulos’a bugün Ulusal Dış Politika Konseyi’ne katıldığı için teşekkür ederim. Bugün gündeme gelen konulara katkısı paha biçilemezdi, çünkü karşılaştığımız sorunlar hakkında kendi bakış açımıza sahip olmamızı sağladı.
Konuştuklarımıza atıfta bulunmadan önce, bugünkü görüşme sırasında hüküm süren milli dayanışma ruhundan duyduğum memnuniyeti tekrarlamak isterim.
Belli konulara farklı yaklaşımların olması anlaşılabilir, ancak hepimizin ülkemizin karşı karşıya olduğu zorlukları fark ettiğimiz ve her zaman ulusal çıkar doğrultusunda hareket ettiğimiz açıktır.
Tekrar tekrar söylediğim gibi, hükümet ve Başbakan Kiriakos Miçotakis tarafından yalnızca ulusal dayanışmanın değil, aynı zamanda dış politika konularında mümkün olan en iyi istişarenin sağlamlaştırılmasına özel önem verilmektedir.
Şimdi Yunan-Türk ilişkileri hakkında birkaç söz söylememe müsade edin. Bugün ele alınan ilk konu. Kuşkusuz en önemli haber, Türk meslektaşımın kendisiyle Ankara’da buluşmak için bana gönderdiği daveti kabul etmemizdir.
Elbette Yunan tarafı, uygun koşullar sağlandığı takdirde bu ziyaretin gerçekleşeceğini en başından açıkça belirtti. Ve iyi komşuluk ilişkileri havasını pekiştirme çabasına yardımcı olmayan ifadelerden kaçınılmalı, bunu Türk tarafından da tüm yetkililer için anlamanın yararlı olduğunu değerlendirmeme izin verin. Aslında Türk Savunma Bakanı’nın son açıklamalarını kastediyorum.
Önceki günlerde, 62. keşif amaçlı temasların gerçekleştirilmesi ve siyasi istişareler ile, temasların ipini yeniden yakaladık. Ve benim Ankara ziyaretim de bu temasların ardından geliyor.
Yunanistan’ın diyalogdan korkmadığını vurgulamak istiyorum. Diyalog, egemenliğimiz ve egemenlik haklarından feragat etmek değildir. Pozisyonumuz ve haklılığımızı tam olarak ortaya koymak için diyaloğa giriyoruz. Diyaloğun devamı için gerekli unsur gerginliğin azaltılması, gerilimi azaltmayı sürdürmek ve sükunet havasının pekiştirilmesidir.
Ayrıca önümüzdeki hafta Avrupa Konseyi’ne yönelik olarak Avrupa-Türkiye ilişkilerine genel bir atıfta bulundum. Yunanistan’ın istediği ikili yaklaşımı vurguladım. Olumlu bir gündemin hedeflerini incelemek ve aynı zamanda Türkiye’nin suçlu davranışa geri dönmesi durumunda önlem alma ihtimalinin masasında kalmaktır.
“Kıbrıs konusunda bizim pozisyonumuz nettir”
Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler hakkında da bilgi verdim. Bildiğiniz gibi Yunanistan bir davetiye aldı ve Nisan sonunda Cenevre’de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Bay Guterrez tarafından toplanan gayri resmi beşli toplantıya katılacak. Ve tabii ki son zamanlarda Bayan Luth ile yaptığım görüşmeden de bahsettim.
Söylemeye gerek yok, bu konuda Kıbrıs Cumhuriyeti ile tam koordinasyon içindeyiz. Birkaç gün önce Larnaka’da meslektaşım ve arkadaşım Bay Nikos Hristodoulidis ile görüşmüştüm ve sürekli temas halindeyiz ve ortak bir hazırlık içindeyiz.
Bizim pozisyonumuz, Yunanistan’ın pozisyonu, Kıbrıs sorununun zaman içinde çözümüne yönelik nettir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına ve Avrupa müktesebatına dayanan iki bölgeli, iki toplumlu bir Federasyon. Bu çerçeve dışında tartışmaya hiç yer yoktur.”