Yunanistan ve Finlandiya arasındaki askeri işbirliğinin NATO ve AB çerçevesinde güçlendirilmesi Atina’da görüşüldü.
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı Siyasi Milli Savunma ve Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü (GDPEADS) Genel Müdürü Dr. Konstantinos Balomenos, Yunanistan ve Finlandiya arasındaki ikili savunma ilişkilerinin güçlendirilmesi çerçevesinde, ikili istişarelerde bulunduğu Finlandiyalı mevkidaşı Janne KUUSELA ile 2 Kasım 2022 Çarşamba günü Atina’da bir görüşme gerçekleştirdi.
Yunanistan tarafından toplantıya, Genel Müdür Vekili, Uluslararası İlişkiler Direktörü ve Savunma Bakanlığı üst düzey yetkilileri de katılırken, Finlandiya tarafından, Finlandiya Savunma Bakanlığı Sivil Savunma Müdürlüğü Araştırma ve Analiz Departmanından yetkililer katıldı.
İstişareler sırasında Genel Müdür Dr. Konstantinos Balomenos, Finlandiyalı mevkidaşını, bölgesel güvenlik alanında ve özellikle Doğu Akdeniz bölgesinde Yunanistan’ın ilgisini çeken önemli konular hakkında bilgilendirdi.
NATO bağlamında Yunanistan’ın ulusal önceliklerini ve ayrıca Yunanistan’ın Finlandiya’nın NATO üyelik süreciyle ilgili pozisyonunu sunarak, Avrupa savunma politikası ve işbirliği konularına da vurgu yaptığı belirtiliyor.
Genel Müdür Balomenos toplantıda özellikle, daha geniş Doğu Akdeniz bölgesinin stratejik önemine değindi, ulusal, bölgesel ve müttefik düzeyde mevcut zorlukları ve tehditleri sundu, bölgede refah, istikrarı ve kalkınmayı güçlendirmek için işbirliği için fırsatlar ve olasılıklar çerçevesini vurguladı.
Ayrıca toplantıda Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin bölge ve Avrupa güvenliği, savunma-askeri sektör, Avrupa Birliği ülkelerinin enerji yeterliliği, kritik altyapıların korunmasına etkilerine geniş yer verildi. Rus saldırganlığının Suriye’deki askeri operasyonlarla bağlantısı ve gelecekte Orta Doğu ve Kuzey Afrika devletleri üzerinde baskı olasılığı gibi konular ele alındı.
Türkiye’nin revizyonist politikalar uyguladığını ve Yunanistan’a karşı “neo-Osmanlı” Türk emelleri bulunduğuna vurgu yapıldı. Özellikle, Türk hava kuvvetleri tarafından Yunanistan FIR hattı ihlalleri yapıldığı ileri sürülerek, Türk donanması ve sahil güvenlik tekneleri tarafından Yunan ulusal karasuları ihlalleri yapıldığına yönelik ayrıntılı istatistikler sunulduğu belirtiliyor.
Yunan tarafı ayrıca, Türkiye’nin Mavi Vatan projesini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Doğu Ege adalarının silahsızlandırılmasına yönelik asılsız iddialar içinde olduğunu ileri sürerek Finlandiyalı heyete aktardı. Buna ek olarak, Genel Müdür Balomenos, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımına yönelik yapıcı olmayan tutum içerisinde olduğunu ve Türkiye’nin AB ile NATO arasında potansiyel işbirliğinde engeller yarattığına vurgu yaparak eleştirdi.
Aynı zamanda Yunan tarafı, göç sorununa kapsamlı bir şekilde atıfta bulunan Yunan tarafı, Türkiye’nin göçü bir araç olarak kullanma stratejisini sözde kanıtlayan kanıtlar sunarak, özellikle Türkiye’nin dış politika hedeflerine ulaşmak için Yunanistan’ı istikrarsızlaştırmak ve AB’ye baskı uygulamak için kullandığı hibrit taktikler içinde olduğunun altını çizdi. Bu konu ile ilgili olarak Dr. Balomenos, Türkiye’nin hem Yunanistan hem de AB ve NATO içindeki müttefikleri için bir tehdit olduğunu kanıtlayan argümanlar geliştirdiğini ileri sürdü.
Avrupa savunma işbirliği alanıyla ilgili olarak, Yunan tarafı, Ukrayna’da devam eden savaş göz önüne alındığında, tutarlılık, süreklilik, dayanışma, istikrar ve dengeli çözüm bulma ihtiyacının altını çizdi. Ayrıca AB’nin “Stratejik Pusulası”na da özel bir atıfta bulunarak, güçlü ve güvenilir bir Avrupa savunma politikasını şekillendirmek için anahtar bir araç olduğunu ileri sürdü. Aynı perspektifte, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine ve daha geniş bir bölgede güvenilir bir güvenlik sağlayıcısı olarak “İRİNİ” operasyonunda oynadığı role ve aynı zamanda AB’nin oynamaya çağrıldığı role atıfta bulunuldu.
Son olarak, her iki ülkenin Savunma Politikası Genel Müdürleri, Yunanistan ve Finlandiya’nın aynı zorlukları ve tehditleri paylaştığını tespit etti. Yunanistan Türkiye’nin hibrit tehdidiyle, Finlandiya ise Rusya’nın hibrit tehdidiyle karşı karşıya kaldığına vurgu yapıldı. Bu bağlamda, daha fazla işbirliği için ortak bir irade formülü üzerinde mutabık kalındığı belirtiliyor.
