Yunan basını Türkiye’yi mercek altına aldı ve her atılan adım yakından takip ediliyor. Haber yapılıyor ve Yunan kamuoyuna sunuluyor.
Türkiye’nin stratejik hamleleri Yunanistan’ın gündeminde. Yunan Ethnos gazetesi, “Türkiye’nin dört jeopolitik hamlesi” başlıklı haber analiz yayınlandı. Haberde, “Türkiye son dönem yaptığı stratejik atılımlarla, bölgesel oyun planlarını değiştiriyor” denildi.
Atina merkezli Ethnos Gazetesi, Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerde attığı yeni adım, Somali ve Cibuti ile imzalanan anlaşmalar, Türk savaş uçağı KAAN ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Geçitkale’de kuracağı İHA-SİHA hava üssüne ilişkin bir haber yayımladı.
Haberde, Türkiye’nin Şubat ayında yaptığı bu jeopolitik hamlelerin önemi vurgulandı. Bu hamlelerin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Afrika yolunu açtığına işaret edilen haberde, Türkiye’nin Geçitkale’deki yeni yapılanma hamlesinin çok yönlü bir değişimin de habercisi olduğu kaydedildi.
Türkiye’nin yapacağı enerji hamleleri ve sondajları için Geçitkale’deki üssün büyük stratejik öneme sahip olduğu vurgulanan haberde, bu üs yapılanmasının, hava sahası aracılığıyla deniz alanlarını kontrol edecek bir mekanizma oluşturduğu aktarıldı.
Haberde, Türkiye’nin kıta sahanlığının İHA’larla korunması amacıyla Suriye’nin kuzeyi, Libya ve Mısır çizgisinin kontrolü için de bu üssün son derece önemli olduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Türkiye’nin ilk milli uçak gemisi TCG Anadolu’nun ardından yeni bir uçak gemisi inşası için ön çalışmaları başlattığı belirtilen haberde, KAAN’ın bu yeni uçak gemisini iniş ve kalkış için kullanmasının öngörüldüğü kaydedildi.
Türkiye’nin Afrika’daki hamlelerine de değinilen haberde, Fransa’nın bölgede oluşturduğu boşluğun Türkiye tarafından doldurulduğuna ve bunun da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 10 yılı aşkın süredir çizdiği stratejinin bir parçası olarak bir “mat” hamlesi olduğu belirtildi.
Haberde, Türkiye’nin Somali ve Cibuti ile imzaladığı anlaşmalara da değinilerek, bu çerçevede Türk deniz gücünün Kızıl Deniz, Aden Körfezi ve İran Körfezi’nde istikrarlı bir varlık edindiği vurgulandı.