Ulusal Muhafızların Yunanistan’ın kuruluşundan bu yana ülkenin savunmasına katkıları Yunanistan tarihinde bilindiği kadar, Yunanistan’ın devlet oluşundan sonra da belirli aralıklarda kaldırıldı veya yeniden gündeme getirildi.
Son aylarda yine buna benzer bir hareketlilik yaşanıyor. Yunanistan genelinde sivillerin oluşturduğu Ulusal Muhafızlar Askeri Birimi yeniden canlandırılmakla kalmıyor, çağımızın modern savaşlarına ayak uyduracak bir konuma getiriliyor. Tabii ki bu yeni yapılanma yasal bir zemine oturtuluyor.
Yunanistan Savunma Bakanı Yardımcısı eski komutan Alkiviadis Stefanis’in hayaliydi ve bu hayal adım adım gerşekleşmekle kalmıyor, genişletilerek ve güçlendirilerek tam teçhizatlı bir askeri birim olarak savaşacak konuma getiriliyor.
Önümüzdeki dönemde Miçotakis hükümetinin ele alacağı ciddi konulardan biri olan da Yunanistan genelinde sivillerin oluşturduğu Ulusal Muhafızlar Askeri Birimi olacak. Yunanistan’da gazetelerde de yazıldığı üzere hedef, Yunanistan’ın toprak bütünlüğününün Türkiye tarafından tehdit edildiği, dolayısıyla da sivillerden oluşturulan Ulusal Muhafız gücünün, Türkiye’ye karşı ülkenin savunmasını mümkün olduğu kadar korumaktır.
Ulusal Muhafız güçlerinin bir diğer görevi de, (savaş dönemlerinde) aynen 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda olduğu gibi, seferberlik ilan edildikten sonra Yunanistan’ın değişik bölgelerinden Batı Trakya’daki Türk köylerinin o dönem ablukaya alınmasındaki rolünü, (geceleri köylerde devriyeler, bazı ailelere baskılar) gelecekte benzeri bir durum yaşanması halinde, Batı Trakya’daki Türk Azınlığı ablukaya alınarak kontrol altında tutulması, hatta ve hatta müdahaleye bile varabilecek durumların yaşanması üzerinde hesapların yapıldığı aşikardır.
Unutulmamalıdır ki, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda birçok köylerde insanlar polis karakollarına alındı, dövüldü ve işkenceye maruz kaldı ve sonra da kendilerine baskı, korku şiddet uygulanarak bir gecede Meriç Nehri’ni yüzerek geçen ve Türkiye’ye sığınan, anne babasını ve ailesini arkada gözü yaşlı bırakan Batı Trakyalı kardeşlerimizin durumlarını unutmayalım.
Dolayısıyla da o dönem yaşanan bu alçakça davranışlar ve uygulamalar, vatandaşı olduğumuz ve biz Azınlık insanını korumakla mükellef olan, uluslararası andlaşmalarla haklarımızı vermesi gereken ülkemiz Yunanistan’ın, Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı uyguladığı baskıcı poltikalar ve haksızlıklar, tarih defterinin sayfalarına Yunanistan demokrasi anlayışının kara bir lekesi olarak geçmiştir ve asla silinmeyecektir. Aynen 1967 Albaylar Cuntası ve devamında 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşananların halen bugün yazılıyor ve anılıyor olması, bunun açıkça bir kanıtıdır. Kısacası insanlık adına kara lekedir ve asla silinmeyecektir!
Bugüne gelindiğinde, Miçotakis hükümetinin başlıca görevlerinden biri de, Azınlığın kimliğine, kültürüne ve dinine saygı duyulması ve Lozan Barış Andlaşması ve ikili anlaşmalarda da belirtildiği üzere Batı Trakya Türklerine, Yunanistan Anayasası’nda da belirtildiği gibi eşit ve hakkaniyetli bir biçimde davranılması ve uygulanmasıdır.
Gelelim Avrupa’nın göbeğinde, 21. Yüzyılda Avrupa’da sınırların kalktığı bir dönemde, Yunanistan’da Avrupa Birliği vatandaşı olan sivillerden oluşturulan silahlı Ulusal Muhafızlar Askeri Biriminine. Ey medeniyetin ve insan haklarının devasa sözde savunucusu Avrupa Birliği, Yunanistan’ın böyle bir uygulamasından tabii ki haberiniz var, peki neden buna ihtiyaç duyulduğunu araştırdınız mı? Bunun nedenini Yunanistan’a sordunuz mu? Yunanistan Savunma Bakanlığı tarafından şehirlerde oluşturulmaya çalışılan bu silahlı gruplar kime ve neye karşı kuruluyor?
Sivillerin askeri katılımı artırmaya yönelik teşvikler
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı’nda, Ulusal Muhafızların askeri eğitime katılım oranını % 100’e, yani herkesin katılmasına yönelik teşviklerin getirilmesi konusunda detaylı bir çalışma yaptığı biliniyor.
Bugün Ulusal Muhafızların askeri durumunun bir resmi çekildiğinde, 2018 yılında Ulusal Muhafızların askeri eğitime katılım oranının % 35 civarında olduğunu, ancak bu rakamın 2019’da bir düşüş kaydedildiği görülüyor. Şimdi yıl 2021 ve bu rakam tekrardan yüzde yüze çıkarılmak isteniyor.
Atina ve Selanik’e yeni birimler kurulacak
Atina ve Selanik bölgelerine kurulması planlanan yeni birimlerde görev yapacak Ulusal Muhafızlar, hacker saldırılarının önlenmesi, yaralılara ilk yardım sağlanması ve her türlü doğal afet ile mücadele için öncelikle siber savunma alanına katkı sağlayacak yeni birimlerin kurulmasını planlanıyor.
Adalarda ve Meriç (Evros) bölgesinde personel sayısı arttırılacak
Ulusal Muhafızların güçlendirilmesi bağlamında, yedek subayların da operasyonel hazırlık çalışmalarına katılabilmeleri için tam olarak faaliyete geçirilmesi düşünülmektedir.
Yunanistan genelinde yeni operasyonel yapılanmada, Ulusal Muhafız Taburlarının ve personel oranının arttırılması, özellikle Doğu Ege adaları ve Meriç (Evros) ilinde arttırılması için bu güne kadar olmayan kadınların da askeri eğitime katılma olasılığı hedefleniyor. Ayrıca Ulusal Muhafızlardan bazılarına pazar günleri hariç bayağı günlerde de eğitim verilecek ve Güney Kıbrıs’taki Ulusal Muhafızları ile işbirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Yeni yasa tasarısı Parlamentoya getiriliyor
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı tarafından Ocak ayında Meclis’e sunulması beklenen ve Savunma Bakan Yardımcısı ve eski Genelkurmay Başkanı General Alkiviadis Stefanis’e bağlı bir ekip tarafından hazırlanmakta olan ilgili yasa tasarısında hazırlıklar tamamlanmak üzere.
Yunan devletinin kuruluşundan bu yana Ulusal Muhafızlar
Ulusal Muhafız teşkilatı neredeyse Yunanistan devletinin kuruluşundan bu yana var olmuştur. 1843’te yasallaştırıldı, ancak 1879’da o zamanki “Zorunlu askerlik” yasasının çıkarılmasıyla kaldırıldı. Daha sonra 1944’te, seviyesi 40 birimden oluşan bir tümen düzeyinde olan Ulusal Muhafız Komutanlığı kuruldu.
1948’de İç Savaş sırasında Ulusal Muhafız teşkilatı yeniden canlandırıldı ve sözde Milli Muhafız Taburları (TEA) örgütlendi ve ardından Ordu Genelkurmay Başkanlığı’nda özel bir müdürlük oluşturuldu.
Kanun Hükmünde Kararname 485/1970, Ulusal Muhafızları ilgilendiren meseleler için, mevcut yasal çerçeveyi oluşturan 1295/1982 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılan Ulusal Muhafızların sorunlarını düzenlemektedir.
Ulusal Muhafızlar Birimi, 1295/1982 yasasına göre, ordunun organik silahlı gücü olarak barış zamanında kurulmuştur. Ancak şimdi Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ulusal Muhafızlar kavramının iyileştirilmesi kapsamında yine bir Ulusal Muhafız Müdürlüğü kuruyor.
Yeni savaş biçiminde Ulusal Muhafızların gerekliliği
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı’nın da belirttiği gibi, “yeni savaş biçiminde, savaş alanı, ülkenin tüm toprak alanıyla özdeşleştirilerek, ulusal savunma bağlamında tüm nüfusun zamanında ve aktif olarak seferber edilmesini gerekli kılmaktadır. Dünyanın farklı yerlerindeki son savaşlarda, bu direniş örgütlendiğinde, evrensel ve kararlı olduğunda, en modern savaş araçlarının bile bir bölgedeki nüfusun direncini bükemediği görüldü.” İfadeleriyle değerlendiriliyor.
Ulusal Muhafızların misyonu
Sonuç olarak, Yunanistan’da Milli Muhafızların misyonu, bir yandan ülkenin savunmasına katkıda bulunmak, Ordunun caydırıcı kapasitesini sürdürmek ve Silahlı Kuvvetlerin görevlerini yerine getirmeleri için güçlenmesine yardımcı olmak, diğer yandan milli ve sosyal işlerde yerel toplumlara yönelik dayanışma içerisnde yardımcı olmaktır.
