Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis, “Türkiye tüm mülteciler için güvenli üçüncü bir ülkedir” dedi.
Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis ve Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Miltiadis Varviçiotis, Avrupa Birliği’nin göç politikasının dış boyutu hakkında Avrupa Dışişleri ve İçişleri Bakanlarının telekonferans aracılığıyla gerçekleştirilen Jumbo Konseyi toplantısına katıldı.
Özellikle, Bakanlıkların ortak açıklamasında belirtildiği üzere, Bakan Mitarakis, Doğu Akdeniz güzergahındaki göç akışlarının yönetimi alanında Türkiye ile AB işbirliğinin istisnai önemini vurguladığı belirtiliyor. Açıklamanın devamında, Yunanistan ve Avrupa için anahtarın Türkiye’nin AB Ortak Deklarasyonu’ndan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi olduğu belirtiliyor.
Mitarakis’in yapılan toplantıda, Yunanistan’ın halen 1.453 göçmenin dönüş talebine Türkiye’nin yanıtının beklediğini hatırlattığı kaydediliyor. Göç ve İltica Bakanı Mitarakis, Türkiye’nin sadece Suriye’den gelenler için değil, tüm mülteciler için güvenli bir üçüncü ülke olduğunu vurguladığı belirtiliyor.
Bu nedenle aynı açıklamaya göre, “AB-Türkiye Ortak Deklarasyonu’nun sıkı bir şekilde uygulanmasının Türkiye ile iyi bir işbirliği için tek işlevsel araç olması gerektiğini, böylece bir daha Evros’ta (Meriç sınır bölgesinde yaşanan olaylar) ortaya çıkan koşullarla tekrar karşılaşmayalım.” Dediği ifade ediliyor.
“Göçün dış boyutu var”
Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Miltiadis Varviçiotis ise, işlevsel bir geri iade sistemi oluşturmak için, Avrupa düzeyinde daha fazla işbirliğine sahip olmanın önemli olduğunu vurguladığı belirtiliyor. Varviçiotis’in, AB’nin Afganistan ve Pakistan ile geri kabul anlaşmaları hazırlamak için elindeki araçları kullanmasını önerdiği ifade ediliyor.
Bakan Vekili Varviçiotis’in özellikle geri dönüşle ilgili şu ifadeleri kullandığı ifade ediliyor: “İşleyen bir geri dönüş sistemi oluşturmak için, AB’de birlikte çalışmamız gereken konulardan birinin göçün dış boyutu var. Geri dönüşleri kolaylaştırmak için üçüncü ülkelerle ilgili sahip olduğumuz fırsatları, özellikle Birlik finansmanı anlamında kullanmamız gerekiyor. Bunun göç alanındaki performanslarla bağlantılı olması gerekmektedir.”
