“Türkiye bölgede önemli bir ülkedir. Siz nasıl Türkiye ile sorunlarınızı diyalog ve diplomasi yoluyla çözmeye çalışıyorsanız, biz de aynısını yapıyoruz.”
İsrail’in yeni Atina Büyükelçisi Noam Katz, Atina’daki görevine başladıktan sonra Kathimerini gazetesi ile yaptığı ilk röportajda, Yunanistan ile İsrail arasındaki ilişkinin stratejik olmaya devam ettiğini ve Türkiye ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik paralel çabalardan etkilenmeyeceğini söyledi.
Büyükelçi Katz’a göre, Yunanistan-İsrail ilişkisinin mimarı Benjamin Netanyahu’nun Başbakanlığa dönmesiyle birlikte yeni girişimlerin başlayacağını dile getirdi.
Kendisine yöneltilen, İsrail-Türkiye yakınlaşması İsrail-Yunanistan ilişkilerini nasıl etkiler? sorusuna şu yanıtı verdi. “Türkiye bölgede önemli bir ülkedir. Siz nasıl Türkiye ile sorunlarınızı diyalog ve diplomasi yoluyla çözmeye çalışıyorsanız, biz de aynısını yapıyoruz.” Dedi.
Büyükelçi Noam Katz röportajında şu ifadeleri kullandı:
“Yunanistan ile ilişkilerimiz güçlüdür ve Türkiye ile yakınlaşmadan stratejik ilişkilerimizi aşındıracak şekilde etkilenmeyecektir. Bunu Türklere güçlü sesle ve net bir şekilde söyledik. Savunma Bakanımız da bunu açıkça söyledi. Türkiye bölgede önemli bir ülkedir. Bazı ortak tahriklerimiz var, bunlardan bazıları Stratejik öneme sahip. Terörle mücadele, ticari ilişkiler, turizm ve toplumlar arasında meydana gelen birçok ortak şey. İsrail-Türkiye yakınlaşması Yunanistan’ın aleyhine olmayacaktır. Ayrıca diplomasiye inanıyoruz. Siz nasıl Türkiye ile sorunlarınızı diyalog ve diplomasi yoluyla çözmeye çalışıyorsanız, biz de aynısını yapıyoruz. Belirsizlik olan konuları tartışmak için Türklerle diyalog içinde yavaş yavaş ilerliyoruz.”
Üçlü görüşmelerin (Yunanistan-Güney Kıbrıs ve İsrail) değişken geometrisi var. Bu sistemlerden biri de ABD ile 3+1’dir. Gecikmeler kaydedildi. Sizce 3+1 çalışmaları devam eder mi? sorusuna ise şu yanıtı veriyor.
“Evet. Üçlü işbirliği bizim için çok önemli. 3+1 bizim için değerlidir. Evet, bazı gecikmeler olmuş olabilir, belki bazı değişikliklerimiz olduğu içindir. Ancak bir ay önce İsrail’de nakliye, altyapı ve enerji odaklı siber savunmayı ele alan 3+1’lik bir toplantı yaptığımızı hatırlatırım. Daha fazla toplantılar bekliyoruz.”
EastMed projesinin kalıcı olabilmesi ihtimaline yönelik ise, “EastMed söz konusu olduğunda, projeyi yürütecek olanların araştırmasını yapması gereken bir şey. Burada da özel sektöre geçiyoruz. Projenin sürdürülebilirliğini düşünmek zorundalar. Bu arada Ukrayna’daki savaş nedeniyle bugünün acil ihtiyaçlarını da düşünmeliyiz. Kriz, Avrupa’ya yaklaşık 140 milyar metreküp doğal gaz arzını kesti ve alternatif bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu şekilde İsrail zaten bir rol oynuyor. Kendi yataklarımızdan daha çok üretmeye ve ihraç etmeye başladık. Bugün İsrail’den ihraç etmenin tek yolu Mısır’dan geçiyor. LNG şeklinde. Bu altyapı ile Mısır ve Ürdün’e oradan da Avrupa’ya daha fazla enerji sağlayabiliriz.” İfadelerini kullanıyor.
