Başkent Atina’da Alman mevkidaşı Olaf Scholz’u ağırlayan Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Almanya’dan gönderilen Marder tipi zırhlı araçların Meriç (Evros) ili Türkiye sınırına konuşlandırılacağını duyurdu.
Scholz ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Mitsotakis, “Silahlı kuvvetlerimiz, onların (zırhlı araçlar) en fazla orada işe yarayacağı görüşünde” diyerek, Meriç Nehri hattındaki Türkiye sınırına işaret etti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, zırhlı araçların nerede konuşlandırılacağının, her NATO müttefikinin kendi kararı olduğunu belirterek, “Biz Marderları Yunanistan’a gönderdik ve onlardan her gün nerede olduklarına dair rapor almıyoruz. Bunu sormuyoruz da” dedi. Almanya’nın Yunanistan ile pek çok alanda iş birliği içinde olduğunu belirten Scholz, gönderdikleri silahların akıbetini sormanın “tuhaf bir tavır” olacağını ifade etti.
İki lider Başbakanlık Maksimu Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında Türkiye’yi ilgilendiren bölümlerde özetle şu ifadeleri kullandı:
“Daha fazla gereksiz gerilim kaynağına yerimiz yok. Farklılıklarımızı barışçıl yollarla çözmekle yükümlüyüz.”
“Son olarak mahallemizi ilgilendiren, Doğu Akdeniz’i ilgilendiren konuları görüştük. Ve Sayın Şansölye’ye defalarca söylediğimi tekrarladım: Sayın Erdoğan’ın halkını Yunanistan’a karşı yalanlarla zehirlediğini ve çıkmaza girdiğini görmemesi gerçekten çok yazık. Çünkü komşularımız ve tüm ortaklarımız Yunan adalarının kimseyi tehdit etmediğinin farkında. Uluslararası Sözleşmelerin keyfi yorumlarla değiştirilmediğini herkes bilir. Ne tarih yanılsamalarla, ne de coğrafya sahte haritalarla. Pozisyonlarımız net. Göç konusunda Yunanistan, ulusal ve Avrupa sınırlarını koruyor ve koruyacak. Köle tacirlerinin istilalarına direnerek, Ege’de her gün hayat kurtararak ve mazlumları koruyarak.
Ve tabii ki tehditlere karşı duruşumuz da çok net: Biz uluslararası meşruiyeti provokasyonun karşısına koyuyoruz. Uluslararası Hukuk, Deniz Hukuku. Türkiye ile aramızdaki anlaşmazlığı çözmek için elimizdeki tek araç, Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz bölgelerinin sınırlandırılmasıdır.
Ortada dolaşan sözde “Türk-Libya Paktı” adı verilen bu belgeyle bağlantılı olarak da tartıştığımız konular var . Ve tabii ki Şansölye’ye Yunanistan’ın her zaman “Berlin Süreci”ne katılmaya hazır olduğunu bildirdim. Libya’daki gelişmelerle ilgili bir fikir ve söz almak istiyoruz.
Bir dilekle kapatmak istiyorum. Umut, geç de olsa komşularımızın gerilimi azaltma yolunu seçmesidir. Yasallık, barış içinde bir arada var olma. Retorik patlamalar olmadan, ancak yaratıcı eylemlerle.
Kendi tarafımdan, beni her zaman dostluk elini uzatmaya hazır bulacaklar. Daha fazla gereksiz gerilim kaynağına yerimiz yok. Farklılıklarımızı barışçıl yollarla çözmekle yükümlüyüz. Halklarımızın istediği bu. Yunan halkının istediği bu, Türk halkının istediği bu, tüm Avrupa’nın istediği bu. Elbette Atina’nın istediği de bu.”
Sırasıyla söz alan konuk Alman Başbakan Olaf Scholz şu ifadeleri kullandı:
“Yunanistan ve Türkiye arasındaki iyi komşuluk ilişkileri sadece iki ülke için değil, tüm Avrupa ve Transatlantik İttifak için de önemlidir.”
“Bugün Atina’da olmak benim için büyük bir zevk ve misafirperverliğiniz için kalbimin derinliklerinden teşekkür ederim. AB’de yakın ortağız ve NATO’da müttefikiz. Ülkelerimizin vatandaşları, her turizm sezonundan sonra her zaman etkileyici bir şekilde görüldüğü gibi dostane ilişkileri sürdürmektedir.
Bugünkü müzakerelerimizin merkezinde Avrupa’da yüzleşmemiz gereken büyük zorluklar vardı. Elbette Doğu Akdeniz’deki durumu da görüştük. Bugünkü röportajımda bu konuya zaten değindim ve gereken her şeyi söyledim. Akdeniz, özellikle ekonomik alanda potansiyellerle dolu bir bölgedir ve tüm bu potansiyelleri halklarının yararına tüketmek bölgedeki tüm komşu ülkelerin çıkarına olmalıdır. Görüşmelerimiz sırasında Yunanistan’ın kesinlikle böyle bir şey yapmaya istekli olduğu izlenimini edindim ve bu açıdan kendisine (Yunanistan) güvence gösterilmelidir.
Örneğin, Yunanistan ve Türkiye arasındaki iyi komşuluk ilişkileri sadece iki ülke için değil, tüm Avrupa ve Transatlantik İttifak için de önemlidir. Bu nedenle, gündeme getirilen tüm sorunların diyalog yoluyla ve Uluslararası Hukuk temelinde çözülebileceğine ve her zaman çözülmesi gerektiğine inanıyorum.”
İki Başbakana sorulan sorular:
Soru: Bay Scholz, Avrupa, Almanya’nın birkaç ay önce Rus işgaliyle sonuçlanan Ukrayna’nın bütünlüğünün sorgulanmasını kınama kararlılığını coşkuyla karşıladı. Avrupa topraklarının egemenliğinin günlük olarak sorgulanması, Türkiye’nin Ege adalarındaki Yunan egemenliğini, onların silahsızlanma talebi bahanesiyle yaptığı sorgulama konusundaki tutumunuzu sormak istedim.
Cevap Scholz: “Bugünkü röportajımda da söyledim ve iyi komşuluk ilişkilerinin olmasında herkesin çıkarının var olduğunu tekrarlamak isterim. Ve Başbakan bu konuda gerekenleri konuştu.”
Soru: Sayın Şansölye, Türkiye ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Dışişleri Bakanı Baerbock Temmuz ayında adalar konusundaki anlaşmazlıkta Yunanistan’ın lehine net bir tavır aldı. İki NATO ortağı arasındaki bu çatışmada Almanya’nın rolünü de açıkça Yunanistan’ın yanında görüyor musunuz, yoksa burada Almanya için tarafsız bir rol, hatta arabuluculuk rolü görüyor musunuz?
Bununla ilgili olarak, Yunanistan, sirküler değişim kapsamında yeni teslim edilen Marder’i Türkiye sınırına yerleştirirse sizin için bir sorun olur mu?
Cevap Scholz: “Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Marder’ler Yunanistan’a teslim edildi ve nerede olduklarına dair günlük bir rapor verilmiyor. Ne de bunu talep ediyoruz. Son yıllarda teslim ettiğimiz diğer silah sistemleriyle bunu yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Yunanistan, her alanda işbirliği yaptığımız saygın bir NATO ortağıdır ve bu garip bir tavır olur. Bu yüzden bu soruya cevap veremem ve cevap vermek zorunda kalmak istemiyorum.
İşbirliği konusunda, gazetede NATO ortaklarının birbirlerinin egemenliğine meydan okumaması gerektiğini ve tüm sorunların diyalog yoluyla ve Uluslararası Hukuk temelinde çözülmesi gerektiğini söylediğimi tekrarlayacağım ve bunda hemfikiriz.”
“Marderler Evros’a gidecek”
Cevap Kiriakos Miçotakis: “Her şeyden önce, Şansölye Scholz’un, bırakın başka bir NATO ülkesi şöyle dursun, bir NATO üyesi olan bir Avrupa ülkesinin ulusal egemenliğinin sorgulanmaması gerektiğine dair çok net tutumundan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
Burada işler çok açık ve net. Ve Almanya’nın bu konuda mutlak bir açıklıkla kendisini konumlandırdığını düşünüyorum. Doğu Akdeniz’de olup bitenler ve Türkiye’deki bu gerilimi nasıl algıladığımız konusunda Avrupa Konseyi’ni birkaç kez bilgilendirme fırsatım oldu. Ama aynı zamanda, Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gerginliğinin azalmasına ve iyileşmesine yol açabilecek yollar nelerdir ki bunun eninde sonunda her iki halkın da yararına olacağına, aynı zamanda Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de yararına olacağına inanıyorum.
Zırhlı Marder meselesi sorusuna Şansölye adına cevap verebilirim. Şansölye, kuvvetlerimizin düzeninin bizim kendi işimiz olduğunu söylemekte kesinlikle haklı. Ama Marder’lerin Evros’a (Meriç) gideceğini söyleyebilirim. Çünkü Silahlı Kuvvetlerin en faydalı olacağı yer orası olduğuna karar veriyor.”
40 Sovyet zırhlı BMP-1 aracı yerine 40 Alman Marder zırhlı aracı
Almanya, Ukrayna’ya silah yardımı için yapılan değişim uygulaması kapsamında, Yunanistan’a 40 adet Marder tipi zırhlı piyade muharebe aracı göndermeyi kabul etmiş ve bu bağlamda altı araçtan oluşan ilk kafile birkaç gün önce gönderilmişti. Bu değişim kapsamında Yunanistan da Ukrayna’ya 40 adet, eski Doğu Almanya ordusu envanterinden edindiği Sovyetler Birliği yapımı, BMP-1 tipi zırhlı aracı Ukrayna’ya gönderme taahhüdünde bulunmuştu.
Almanya’dan gönderilen altı zırhlı aracın, Yunanistan’da bir ulusal bayrama denk gelen Cuma günü, Selanik’te yapılacak geçit töreninde halka gösterilmesi planlanıyor.
Zırhlı araçların daha sonra Türkiye sınırında konuşlandırılacakları bölgeye taşınmaları bekleniyor. Atina, son yıllarda özellikle sığınmacı ve yasa dışı göçmenlerin Avrupa Birliği’ne (AB) geçişine engel olabilmek için, Meriç Nehri’nin batı kıyısındaki sınır hattını yoğun bir çaba ile güçlendiriyor.