ıSTANBUL’DA RUM VAKIFLARININ TEMSıLCıSı VıNGAS: “ARTIK HERKES, KENDıNı RAHAT BıR şEKıLDE ıFADE EDEBıLıYOR”

ıstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında açılan “Batılılaşan ıstanbul’un Rum Mimarları Sergisi”, çok kültürlü ıstanbul’un azınlıklarından Rumlar için farklı bir anlam taşıyor. Rum vakıflarının temsilcisi Laki Vingas, serginin, Türkiye’de toplumun tüm boyutlarıyla bir açılım yaşadığının göstergesi olduğunu söyledi. Vingas, artık herkesin kendisini daha rahat bir şekilde ifade edebildiğini belirtti. ıstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı direktörlüğünde ve Laki Vingas’ın başkanlığını yaptığı Zoğrafyon Lisesi Mezunları Derneği tarafından hayata geçirilen ‘Batılılaşan ıstanbul’un Rum Mimarları Sergisi’ Kabataş’taki Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde açıldı. 19. yüzyılın ortalarından bugüne kadar geçen sürede Rum Ortodoks cemaatinin ıstanbul’un mimari çehresinde bıraktığı izleri ortaya koymayı amaçlayan sergide, 450’den fazla Rum mimar ve kalfanın çalışmalarından seçilen eserler fotoğraflarla tanıtılıyor. Serginin, Türkiye’de toplumun tüm boyutlarıyla bir açılım yaşadığının göstergesi olduğunu ifade eden Rum vakıflarının temsilcisi Laki Vingas, “ınsanlar, çok daha rahat hareket ediyor, çok daha rahat kendini ifade ediyor, çok daha özgür kendi kültürünü ortaya koyuyor.” dedi. Tanzimat dönemindeki çok kültürlülüğe ve kozmopolitliğe vurgu yapan Vingas, “Tanzimat dönemindeki yenilenme hareketleri, modernleşme hareketleri her alanda kendini gösterdi. Mimari, sosyal, eğitim, dini alanlarda açılım oldu. Bugün de Türkiye’de toplumun her kesimi, bulunmaları gerektiği yerde durmaya çalışıyor.” şeklinde konuştu. Babasının da mimar olduğunu ve serginin bu anlamda kendisi için farklı bir önem taşıdığını belirten Vingas, “Rahmetli babam Vasil Vingas da 1937 yılında bu okuldan mezun olmuş. Hatta diploma notu 520. O dönemde buradan mezun olmak da kolay bir süreç değildi. Onu küçüklüğümden hatırlıyorum, beni devamlı inşaatlara götürürdü. Dolayısıyla bu okulda serginin yapılmış olmasının benim için ayrı bir önemi vardır.” diye konuştu. Türkiye’de herkesin kendini daha rahat ifade edebildiği bir konjoktür içine girildiğini belirten Vingas, bu nedenle önümüzdeki günlerde de bu türden etkinliklerin daha fazla olacağını belirtti. TRıMıS: “YUNAN UYRUKLU BıR MıMARIM AMA VıCDANIM ıSTANBUL’LU” Sergiyi gezmeye Yunanistan’dan gelen ve 6-7 Eylül olayları nedeniyle ıstanbul’u terk etmek zorunda kalan mimar Staşis Trimis (77) da, sergiyi gözleri dolu dolu gezdi. Yunan uyruklu bir mimar olduğunu ancak vicdanının daima ıstanbul’lu olduğunu söyleyen Trimis, “Bu vicdanımı kimse öldüremez. Bugün bu binalar sayesinde azıcık da olsa söz sahibi olduk. Dolayısıyla bu sergiyi yapanlara naçiz vücudumla teşekkür ederim. ınşallah dostluğumuz daha kuvvetli olur.” şeklinde konuştu. Gençlere barış ve kardeşlik çağrısında bulunan Trimis, “Gözlerini kaldırımlardan kaldırsınlar ve binalara ve gökyüzüne baksınlar. Bu binaların arkasında, başka lisan konuşan ama müşterek olarak çalışan arkadaşlar var. Genç mimarların, mimarlığı insanlık ve kardeşlik bağlantısı olarak görmeleri lazım.” Dedi. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde açılan sergi 3 Aralık’a kadar gezilebilecek. KEşKE BıZDE KENDıMıZı ıFADE ETME ÖZGÜRLÜğÜNE SAHıP OLABıLSEYDıK Yunanistan’a göre biz Batı Trakya Türkleri “Yunanlı Müslümanlar”ız. Bizim Türk olduğumuzu inkar eden Yunanistan, bizlerin kendini ifade etme özgürlüğüne saygı duymuyor. Bir taraftan insanın kendini ifade etme özgürlüğü var diyor, diğer taraftanda Batı trakya Türklerine yakıştırmalı bir kimlikle ırkını inkar ederek “Yunanlı Müslümanlar” diyor. Hatta devletin resmi belgelerinde dahi “Yunanlı Müslümanlar” ifadesi kullanılıyor. ışte Türkiye’deki Rum Azınlığın farklı bizimle burada ortaya çıkıyor. Biz onların kimliklerine saygı gösteriyoruz ve kendilerinin birer Yunanlı Ortodoks olduklarını Kabul ediyor ve söylüyoruz. Aynı şeyi Türkiye Cumhuriyeti Kabul ediyor, ama malesef Yunanistan, Yunanlılar, Yunan devleti Batı Trakya Türklerini “Yunanlı Müslümanlar” olarak ilan ediyor. Yunanistan’da 1960’lı yıllara kadar Türk olan Azınlık, 1967 Cuntası’ndan sonra “Müslüman” oldu. şimdilerde ise “Yunanlı Müslümanlar” olduk. Ama kimse şunu dile getirmiyor, “Turkikon Sholion Polianşu” (Narlıköy Türk ılkokulu) Batı Trakya’da tüm okullarda bu tabelalar vardı. Cunta indirdi ama Batı Trakya’da “Cunta Yönetimi” kesintisiz devam ediyor. Aksini iddia eden varsa buyursun gelsin ve görsün. Fazla laga lugaya gerek yok. Bu azınlık Türktür, bu insanlar Türktür, bunu da herkes böyle bilecek!