İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ’NİN DAVASI 19 ŞUBAT’TA GÖRÜŞÜLÜYOR

İskeçe Türk Birliği’nin resmiyetini geri alması için açılan dava 19 Şubat Perşembe günü görüşülecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, İskeçe Türk Birliği hakkında verdiği kararının kesinleşmesinden sonra İ.T.B Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde dava açmış ve dernek hakkında yıllar önce verilen kapatma kararının iptal edilmesini ve derneğin resmiyetinin iade edilmesini istemişti. 11 Aralık 2008 tarihinde görüşülmesi gereken dava sözkonusu tarihte görüşülmemiş ve 19 Şubat 2009 tarihine ertelenmişti. İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu BİRLİK gazetesinin sorularını yanıtlayarak 19 Şubat Perşembe günü yapılacak duruşmayı beklediklerini ifade etti ve „Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi biliyorsunuz derneğimizi 27 Mart 2008 tarihinde açıkladığı kararla haklı bulmuştu. 25 yıl boyunca beklediğimiz karar sadece İ.T.B üyelerini değil, tüm Batı Trakya Türklerini mutlu etmiştir. Yıllarca verilen mücadelemizin haklılığı ortaya çıkmıştır. Uluslararası mahkemenin kararına Yunanistan’ın bir itirazı oldu. İtiraz da kabul edilmeyince derneğimizin lehine verilen karar kesinleşmiş oldu. Bundan sonra biz de İskeçe Türk Birliği olarak resmiyetin iadesi için çalışmalara başladık. Derneğimizin avukatı Orhan Hacıibram gerekli olan girişimleri mahkeme nezdinde yaptı, dava dilekçesini sundu ve 11 Aralık 2008’e duruşma tarihi verilmişti. Ancak 11 Aralık’ta dava görüşülmedi ve 19 Şubat’a ertelendi.” Şeklinde konuştu. İ.T.B Başkanı Ozan Ahmetoğlu 25 yılı aşan İskeçe Türk Birliği mücadelesinin biran önce mutlu sonla bitmesini beklediklerini belirterek şöyle konuştu: „Çeyrek asırı aşan bu dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde İskeçe Türk Birliği’nin haklılığıyla sona erdi. Derneğimizin resmiyeti iade edilmeli ve AİHM’nin verdiği karara saygı duyularak bu karar uygulanmalıdır. Hukukun ve mantığın emrettiği budur. İTB olarak ve tabii ki toplum olarak derneğimizin kapatılmasını öngören mahkeme kararının iptal edilmesini ve derneğimizin resmiyetinin iade edilmesini bekliyoruz. geç kalmış bu kararın daha fazla geçiktirilmesi hukuka ve mantığa terstir diye düşünüyoruz.”