23 Temmuz 2009 tarihinde Asiajos_content.it isimli internet sitesinde „Avrupa’nın talebine karşın Ankara dini özgürlük konusunda tereddüt ediyor” başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması ile ilgili rivayetlerin Türk basınında bolca yer aldığı ifade edilirken medyada konunun geniş şekilde tartışıldığı ifade ediliyor. Haberde görüşüne yer verilen İstanbul Rumlarından öğretim üyesi Dimitri G. „Yalnızca Obama’nın yakın zamandaki ziyareti değil özellikle Ankara’ya devlet başkanlarının ziyaretleri sırasında her zaman Heybeliada sorunu gündeme gelir. Hazırlıksız yakalanan Ankara, Yunanistan’daki Müslüman azınlık ile karşılıklılık konusunu gündeme taşıyarak konu ile ilgilenmekten kaçınır” açıklamasında bulundu. Dimitri G. „Ne tür bir karşılıklılıktan bahsediyorlar?” diyerek „Yunanistan’da dini özgürlüğün gereklerine uygun olarak din adamları ve camileri, İslami okullar ve kültürel aktivitelere sahip olan Türk, Pomak (İslam’a dönen Slavlar) ve Çingeneler olmak üzere farklı etnik kökenlere sahip yaklaşık 140.000 kişilik Yunan vatandaşı olan Müslüman toplumu yaşıyor. Tümü bir AB üyesi ülkenin vatandaşı oldukları için Yunan Devleti ve AB tarafından finanse ediliyor” şeklinde konuştu. „Ekümenik Patrikhane”nin tarihi statüsü ile ilgili olarak Dimitri G. „Yunanistan’da Müftü kamu hizmetlisidir. Ve tekrar bu doğru olandır. Bu nedenle Türk tarafının karşılıklılık ile ilgili herhangi bir talebi kabul edilebilir değildir, çünkü bunu kasıtlı ve sistematik olarak ihlal eden onlardır” dedi. HABİPOĞLU: KARŞILIKLILIK PRENSİBİNİ KASITLI VE SİSTEMATİK OLARAK İHLAL EDEN YUNANİSTAN’DIR Konu ile ilgili Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, „Dimitri G.’nin Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili açıklamaları gerçekleri yansıtmamaktadır. İstanbul Rum Azınlığı’nın aksine Batı Trakya’da yaşayan Türk Azınlık etnik kimliğini özgürce ifade edememektedir. Dini özgürlük alanında ise Müftüler sorununun yanı sıra ibadet yerleri olan camilerin inşası, yenilenmesi ve ekleme yapılması konularında Azınlık sıkıntı yaşamaktadır. Minarelerin yüksekliği ile ilgili sorun çözülmeksizin artmaktadır. Müftülerin, doğru olan şekilde kamu hizmetlisi oldukları gerçeklerin çarpıtılmasıdır. Yunanistan, dini alanda liderlerini seçme özgürlüğüne sahip Türk Azınlık’ın seçtiği müftüleri tanımak yerine atama usulü ile göreve getirdiği müftüleri tanıyarak dini alanda ikilik yaratmaktadır. Buna karşın Yunanistan, tamamı kamu hizmetlisi olan Ortodoks Kilisesi’nde görev yapan din adamlarının göreve getirilmesine izlenen yola kesinlikle karışmamaktadır. Karşılıklılık ilkesini kasıtlı ve sistematik olarak ihlal eden Yunanistan, azınlık konusunun bir „iç mesele” olduğunu ifade etmektedir. Ancak Yunan vatandaşı olan Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar etmektedir” açıklamasında bulundu.
Ana Sayfa Arşiv HABİPOĞLU: KARŞILIKLILIK PRENSİBİNİ
KASITLI VE SİSTEMATİK OLARAK İHLAL EDEN
YUNANİSTAN’DIR