Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “2022 yılında da Türkiye’nin ülkemize karşı tutumunda bir iyileşme konusunda iyimser değilim” dedi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “Eleftheros Tipos” gazetesinde yeni yıla ilişkin beklentileri ve zorlukları anlattığı bir makaleye yazdı. Bakan Dendias yeni yılın da geride bıraktığımız yıl kadar yoğun geçmesinin beklendiğini belirtiyor ve “2022’de tüm olasılıklara ve her türlü zorluğa göğüs germeye hazırız. Türkiye’nin ülkemize karşı tutumunda bir iyileşme konusunda iyimser değilim” ifadelerini kullanıyor.
Dendias, geçen yıl Yunanistan, Fransa ve ABD’nin geleneksel müttefikleri ile son derece önemli iki savunma işbirliği anlaşması imzalandığından dış politikada önemli gelişmeler olduğunu belirtiyor.
Bakan Dendias, “Avrupa ve daha geniş bölgede, Batı Balkanlar ve Orta Doğu’daki ortaklarla temaslar yoğunlaştırıldı ve uluslararası ilişkilerde önemli rol oynayan ülkelerle yeni iletişim kanalları açıldı” ifadelerini kullanıyor.
Dışişleri Bakanı Dendias, daimi üyeler: Fransa, Birleşik Krallık, ABD, Çin ve Rusya da dahil olmak üzere Güvenlik Konseyi’nin 15 Üyesinin büyük çoğunluğu ile sık sık temas halinde olduğuna vurgu yapıyor. Dendias aynı aynı zamanda Yunanistan’ın Türkiye dahil tüm komşularıyla ilişkilerini güçlendirdiğini, “Ülkemizin Uluslararası Hukuka ve özellikle Deniz Hukukuna dayanan tutumlarını yinelediğim temaslar” diye söz ediyor.
Dışişleri Bakanı Dendias, “2022’ye baktığımızda, temel beklentilerimizi ve yönetmeye çağrıldığımız büyük zorlukları şimdiden görebiliyoruz,” diyor ve ekliyor: “Benim beklentim ve tüm Miçotakis hükümetinin beklentisi, geleneksel müttefiklerle zaten çok yakın ilişkilerimizi, son anlaşmaların temellerini ve ayrıca çok önemli bir müttefik olan Büyük Britanya ile Mutabakat Muhtırası üzerine inşa etmektir. ”
Dendias, ayrıca Yunanistan’ın hem Balkanlar’da hem de Orta Doğu’da daha geniş bölgesinde güçlü bir konum geliştirmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Artık gelişmelerin gözlemcisi değiliz ama bunlarda bizim de rolümüz ve sözümüz var” ifadelerini kullanıyor.
Dışişleri Bakanı Dendias şu ifadeleri kullanıyor:
“Türkiye’nin ülkemize karşı tutumunda iyileşme konusunda iyimser değilim.”
“Biz, çevremizi şekillendiren bir faktör ve barış ve istikrarı teşvik eden, hesaba katılması gereken bir gücüz. Yunanistan’ın sesi artık güçlü devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından duyuluyor ve dikkate alınıyor. Ancak başarılarımıza yaslanmıyoruz.
Pozisyonumuzu korumak için diplomatik ilişkilerimize ve ittifaklarımıza yatırım yapmaya devam etmeliyiz. Ayrıca, sunulan fırsatlardan yararlanmak için dünyaya açılımlarımızı da sürdürmeliyiz.
Hedefimiz Sahra Altı Afrika ile temasları sürdürmek. Yakın gelecekte kıtanın en büyük ekonomilerinden ikisi olan Nijerya ve Angola’yı ziyaret edeceğim.
Ayrıca, Hindistan ve Avustralya gibi Asya ve Okyanus’taki ülkelerle, Deniz Hukukuna tam saygı ile bizimle aynı ilkeleri benimseyen güçlerle bağlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Ve elbette çok ortak noktamız olan Latin Amerika ülkelerini de dışarıda bırakmamalıyız.
Aldığımız inisiyatiflere paralel olarak, mevcut ve yeni zorlukları ele almaya çağrılıyoruz. Bugünkü verilere dayanarak, Türkiye’nin ülkemize karşı tutumunda iyileşme konusunda iyimser değilim, ancak gerçekten bu konuda yanılmayı diliyorum.
Dış politikası, kendi içinde ortaya çıkan, bilinen sorunlardan ne kadar etkilenecek olursa olsun, biz sürekli tetikte olmamız gerektiğini söylemeye gerek yok.
Türkiye’nin, Yunanistan ve Kıbrıs’a (Güney) karşı devam eden tahriklerinin yanı sıra, yasadışı göçün araçsallaştırılmasını da güçlü bir şekilde karşılamalıyız. Ve pozisyonlarımızın yasallığını ortaklarımıza ve müttefiklerimize sergilemeliyiz.
Son olarak, yeni Alman hükümetiyle bağlar kurmak istiyoruz. Yeşiller muhalefette olduğu sürece, temaslarla şimdiden önemli bir adım attık.
Aynı zamanda 2022’nin ilk yarısında AB dönem başkanlığını yürütecek olan Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Sonuç ne olursa olsun, dikkatler kaçınılmaz olarak önemli ölçüde iç mekana odaklanacaktır. Bütün bunlar, Avrupa’nın önde gelen güçlerinin belirli aylar geçmeden yerini bulamayacakları anlamına geliyor.”
