Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias Kathimerini gazetesine verdiği mülakatta, Meriç (Evros) bölgesinde başgösteren olaylarla ilgili olarak, “çitin 16 dönümlük işgalinin yanlış bilgi olduğunu ve çitin genişlemesinin normal olarak devam ettiğini ve tamamlanacağını vurguladı. Dendias Yunanistan-Türkiye sınırı ile ilgili ise, “1923 Lozan Antlaşması ve ilgili 1926 Protokolü ile Evros’ta (Meriç) iki ülkenin sınırlarını belirlenmiştir. Değişmiyor ve değiştirilemez” ifadelerini kullandı.
Dendias mülakatında özetle şu ifadeleri kullandı.
“1923 Lozan Antlaşması ve ilgili 1926 Protokolü ile Evros’ta (Meriç) iki ülkenin sınırlarını belirlenmiştir.”
“Bilindiği gibi, Evros’taki mevcut çitin genişletilmesi için çalışmalar başladı. Bu eylemler Türkiye’nin tepkisini çekti. Bize iletilen sözlü bir açıklama ile çitin yapımının koordinatları hakkında bilgi vermemizi, aynı zamanda yapımı konusunda da anlaşmamızı istediler. Bu Türk talebi sözlü bir ifadeyle reddedildi. Çünkü ulusal egemenliğimiz sınırları içinde yaptığımız bizim ayrıcalık ve sorumluluğumuzdur ve kimseye hesap vermek zorunda değiliz. Ardından, bölgede Türkiye tarafından bir miktar hareketlilik kaydedildiği için, gerektiği gibi yeni bir sözlü iletişime geçtik. Ondan sonrasında, 16 dönümlük bir Yunan toprağının işgal edildiği hakkında yanlış bilgi yayılması üzerine muhalefet partileri malesef olmaması gereken sürüklemeye maruz kaldılar.
1923 Lozan Antlaşması ve ilgili 1926 Protokolü ile Evros’ta (Meriç) iki ülkenin sınırlarını belirlenmiştir. Sınırlar bellidir. Değişmiyor ve değiştirilemez. Açıklığa kavuşturulması gereken şey, Evros (Meriç) nehir yatağının jeomorfolojik özelliklerindeki değişiklikler nedeniyle ölçümlerin yapıldığı noktaların değişmesidir. Bu onlarca yıldır var olan bir meseledir, çünkü bölgenin jeomorfolojik verileri Evros (Meriç) gibi bir alanda sıklıkla değişir. Ancak ülkenin sınırlarını hiç etkilemez. Sınır anlaşmazlıkları meselesi söz konusu değil.
Dışişleri Bakanı olarak, başka bir ülkenin varsayımsal istekleri hakkında kamuya açık yorum yapma hakkım yok. Ancak Evros, Ankara tarafından ülkemize yönelik önemli bir baskı uygulaması ve AB’ye şantaj yapma konusunda başarısız bir girişime uluslararası toplumun tanık olduğu alandır. Ve hepimizin bildiği gibi, devlet mekanizmasının, Silahlı Kuvvetlerin ve güvenlik birimlerinin zamanında ve koordineli bir şekilde yanıtlanması sayesinde bu gerçekleşememiştir. Ve tekrarlandığında yine başarısız olacaktır. Hükümet sınırlarımızı ve AB sınırlarını da koruyabildiğini kanıtladı. Şu an bildiğim kadarıyla, bölgede artık hareketlilik yok. Milli Savunma Bakanlığı’ndan durumu tamamen apaçık ortaya koyan net açıklamalar var.
Geçen Çarşamba günü EPA’nın Birinci Programı’nda verdiğim radyo röportajında, nehir yatağındaki bir kaç on metrelik bir değişiklikten ve açıkçası bir sınır değişikliğini kabul etmekten, ya da daha da kötüsü ulusal topraklardan feragat etmekten asla bahsetmiştim. Hiçbir Yunan bakanı böyle bir açıklama yapamaz. Anayasada belirtilmektedir, ulusal toprağın santimetrekaresininden bile feragat edilmesi yasaktır.
Dolayısıyla, EPA ile yaptığım röportajda ilgili soruya net cevabım. Bölgedeki jeomorfolojik verilere bağlı olarak zaman zaman tekrarlanan ve gerektiğinde ikili geçici görüşmeler bağlamında çözülen bir konudur. Bu yüzden bugüne kadar ilgili düzenlemeler ilgi odağı dışında yapılmıştır. Söylediklerimin anlamını bozmayı seçenlerin nedenleri açık. Çitin genişlemesi normal şekilde devam ediyor ve tamamlanacaktır.”
Son olarak Libya konusuna değinen Dışişleri Nikos Dendias şunları söyledi:
“Yunanistan, Libya meselesinde rol oynayan bir muhatap olmayı başardı.”
“Yunanistan diplomasisinin ihtiyatlılığı sayesinde Yunanistan, Libya meselesinde rol oynayan bir muhatap olmayı başardı. Bu, hem ikili temaslarımızın sıklığından hem de Fransa, Kıbrıs, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte katıldığımız son beşli Konferans gibi girişimlerden anlaşılıyor. Her halükarda, Libya’daki durum son derece değişkendir ve veriler bozulabilir. Ülkemiz gelişmeleri yakından takip etmekte ve etkisini uygun gördüğü, her zaman Uluslararası Hukuka adanmış olan ulusal çıkarların savunulmasında etkilemektedir. Önümüzdeki dönemde, gelişmelere doğrudan katılanlarla tekrar yakından görüşmek için bölgeye bir dizi geziler yapacağım. Ayrıca, gerektiğinde, geçtiğimiz hafta Libya Parlamentosu Başkanı ile olduğu gibi telekonferans yoluyla uzaktan iletişim kurmaya devam edeceğiz. Yunan diplomasisinin gerektiğinde aynı dinamizmle ulusal çıkarları desteklemeye devam edeceğinden emin olabilirsiniz.”