Savunma Bakanı Nikos Dendias, Kathimerini gazetesine verdiği röportajda Silahlı Kuvvetlerdeki doktrin değişikliğini anlattı.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Silahlı Kuvvetlerin komuta kademesinde yapılan değişiklik ve ülkenin yeni dönemde silahlanma konusunda izleyeceği uygulamalar hakkında konuştu.
Bakan Dendias, yeni doktrinin “Silahlı Kuvvetler 2030” olarak adlandırılacağı ve aynı zamanda Silahlı Kuvvetlerin komuta kademesindeki değişikliklere de damgasını vuracağını belirtiyor.
Dendias, Ukrayna’dan Orta Doğu’ya kadar gezegende son dönemde yaşanan çatışmalar nedeniyle Yunan Silahlı Kuvvetleri’nde hakim olan doktrinlerin revize edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ayrıca, Yunanistan’ın düşük değerli ve yüksek kapasiteli sistemler üretmenin yerel yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini, savunma bütçesi büyük olan bir ülkenin, her şeyi rafta hatta yabancı bir raftan satın alması ve en ufak bir şey üretmemesi mümkün olamayacağını belirtiyor.
Silahlanma konusunda ve F35’lere gelince Bakan Dendias, Yunanistan’ın bunları alacağından emin olduğunu, zira Amerikan tarafı Yunanistan’ın talebini kabul edeceğinin sinyalini verdiğini ifade ediyor.
“F-35 simge bir silah. F-35’leri alacağız ama yarın sabah almamıza gerek yok”
Bakan Dendias, “Hava Kuvvetleri F35’lere sahip, ancak yeterli nakliye uçağına sahip olmayan bir Hava Kuvvetleri modern bir Hava Kuvvetleri değildir. Düzgün işleyen bir Yunanistan Havacılık ve Uzay Sanayii (EAB) olmazsa hava Kuvvetleri ayakta duramaz. Nakliye uçaklarımızda ve helikopterlerimizde yaşadığımız sorunlar onlarca yıldır EAB’nin aksak çalışması sonucudur.
F-35 simge bir silah. F-35’leri alacağız ama yarın sabah almamıza gerek yok. Fakat asıl sorun bu değil. Nasıl ki Yunanistan semalarında Rafale’yi gördüysek, F-35’i gördüğümüzde de gurur ve özgüven duyacağımızı ne kadar anlasam da, sorunların kökleriyle uğraşmak zorundayız. Piramidin sadece tepesindeki silah sistemlerini alıp, piramidin tabanını göz ardı ederek ileriye gitmiyoruz. Yunanistan şu anda savaş uçağı seviyesinde son derece yetenekli bir Hava Kuvvetlerine sahip. Açık bir avantaja sahip olduğumuzu tahmin ediyorum.” İfadelerini kullanıyor.
Bakan Dendias Deniz Kuvvetleri için modernize edilmesi gerektiği ve bir dizi MEKO’nun modernize edilmesi gerektiği konusunda net konuşuyor. Dendias, “Her şeyden önce Donanma gemilerinin mevcudiyeti ele alınmalıdır. Aslında gemilerin tam kullanılabilirliği, sadece denize açılmak değil, tüm sistemleri çalışır durumdayken denize çıkmaktır. Bu, sahip olduğumuz kaynakların akıllıca kullanılması anlamına geliyor. Çok fazla gemiye ihtiyacımız yok ama kesinlikle iyi donanımlı gemilere ihtiyacımız var.” Vurgusu yapıyor.
“Erdoğan gittiğinde Türkiye’de ne olacak? Ne olacağını bilmiyoruz”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saygılarını ifade ederek şunları söyledi:
“Umarım Başkanlığının geri kalan 4,5 yılında işleri aşırıya götürmez. Erdoğan gittiğinde Türkiye’de ne olacak? Ne olacağını bilmiyoruz. Türkiye statik bir ülke değil ve mevcut Başkanın halefini empoze edip etmeyeceğinin de kesin olmadığını düşünüyorum. Ama bunu dayatsa bile nasıl çalışacağını bilmiyoruz. Uzun vadeli güçlü bir liderin veraset aşamasında her zaman istikrarsızlık olur. Bu istikrarsızlığın nereye patlayacağını bilmiyoruz.
Yani 4,5-5 yıl sonrasından bahsediyoruz. Yani 2030’dan önce her türlü olasılığa hazır olmamız gerekiyor. Ama genel olarak bölgemiz rehavete izin vermiyor. Etrafımızda modern bir Silahlı Kuvvetlere sahip olmamızı gerektiren yığınla istikrarsızlık odakları var.”
“Erdoğan gittiğinde Türkiye’de ne olacak? Ne olacağını bilmiyoruz. Yani 4,5-5 yıl sonrasından bahsediyoruz. Yani 2030’dan önce her türlü olasılığa hazır olmamız gerekiyor.”
