Ana Sayfa Yunanistan Haber “ÇEŞME’nin Seyrini Kesin” Çağrısı Yaptılar

“ÇEŞME’nin Seyrini Kesin” Çağrısı Yaptılar

3
0

Yeni Demokrasi Partisi’nin beş eski Bakan ve Milletvekilleri Miçotakis hükümetine, “Çeşme’nin seyrini kesin” çağrısında bulundu.

Eski hükümet sözcüsü Evaggelos Antonaros, eski Bakan Hristos Zois, Meclis Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu eski Başkanı Krinio Kanellopulu, eski Eğitim ve Turizm Bakanı Aris Spiliotopulos ve yine eski Bakan Savvas Çituridis yayınladıkları ortak bildiride Yeni Domokrasi Partisi Kiriakos Miçotakis hükümetine, “Çeşme’nin seyrini kesin” çağrısında bulundu.

Yeni Demokrasi Partisi’nin Karamanlis hükümetinde görev yapan eski Bakanları tarafından yayınlanan ortak bildiride şu ifadelere yer veriliyor:

“ÇEŞME’yi öyle veya böyle durdurun”

“Türkiye son günlerde bilinçli ve kasıtlı olarak ülkemize karşı tahrikleri tırmandırmakta ve Ege’deki tartışmasız egemen haklarımızı açıkça sorgulamaktadır.

ÇEŞME araştırma gemisinin Ege’nin kalbine çıkması, Türkiye’nin kışkırtıcı davranışlarını arttıran basit bir olay değil. Çeşme sıradan bir araştırma gemisi değildir. Türk Donanması’na aittir. Türk donanması gemileri eşliğinde seyir halindedir. Batı Ege’nin şimdiye kadar “erişilemeyen” bölgelerine bile aslında rahatsız edilmeden ulaştı. Yunan kıta sahanlığı ve MEB’deki herhangi bir anlaşmazlığın da ötesinde faaliyet gösteriyor.

Türkiye’ye karşı pasiflik, sessizlik ve sözde yatıştırma suskunluğu çoktan tükenmiş durumda. Şimdi artık harekete geçme ve kararlı girişimler yapma zamanı. Hükümet, Türkiye’ye filosunun Yunan bölgelerinde bulunmasının kabul edilemez olduğunu tereddüt etmeden söylemelidir. Derhal geri çekmelidir.

Türkiye buna uymayı reddederse eğer, ÇEŞME’nin yolculuğu ulusal gururun dayattığı ve uluslararası toplum tarafından tanınan tüm uygun araçlarla derhal durdurulmalıdır. Aynı zamanda, Yunanistan’ın her türlü istişareye katılımı iptal edilmelidir.”

Ilık tepkiler, diplomatik düzeyde rutin protestolar ve Yunan yetkililerin ” Türkiye  bir kez daha” gibi açıklamaları, Türkiye’yi tahriklere son vermeye ikna etmeye yeterli değil. Aksine: Yunanistan’ın, Türkiye’nin suçlu davranışını kayıtsız ve çaresizce izlediğine dair yanlış mesaj gönderdikten sonra onu bir kez daha cesaretlendiriyor.

Mevcut hükümetin, ulusal egemenliği kuvvetle ve haysiyetle savunmak gibi bir görevi olduğunu, ancak gereken kararlılıkla tepki vermek istememesi ya da verememesi olarak algılanmaktadır.

Bir sonraki keşif görüşmeleri turunu yürütmek için sözde sükunet havasını korumaya yönelik açık girişim, ulusal bir geri çekilmeye yol açıyor.

Ülke bu yıl ulusal yeniden doğuşun 200’üzüncü yıldönümünü kutlarken, hiçbir hükümetin, hatta şimdiki hükümet bile, atalarımızın ulusal bedene fedakarlık ve kanla kattığı kara ve denizlerin bir zerresini bile bağışlama hakkına sahip değil.

Türkiye’ye karşı pasiflik, sessizlik ve sözde yatıştırma suskunluğu çoktan tükenmiş durumda. Şimdi artık harekete geçme ve kararlı girişimler yapma zamanı.

Aynı zamanda Yunanistan’ın, gerilimin tek sorumluluğunun uluslararası hukuku göz ardı eden ve Yunanistan gibi barışçıl bir ülkeye kendi iştahını dayatmaya çalışan Türkiye’ye ait olduğunu dostlarına, ortaklarına ve müttefiklerine bildirme yükümlülüğü var.

Basit boş destek ifadeleri yeterli değildir. Onlardan şunu talep ediyoruz: Onları şimdi durdurun.

Çatışma peşinde değiliz. Savaş tezahüratlarına ilgi duymuyoruz. Diyalogdan yanayız, ancak kurallarla diyalog, belirli bir tema ve uluslararası hukuka mutlak saygıdan yanayız. Hiçbir şey talep etmiyoruz, ancak devretmiyoruz da.

Şimdi bu yoldan saparsak, yarın pişman oluruz. Bu nedenle Türkiye’nin iddialı planlarına pratikte ve uygulamada HAYIR demeliyiz, yarın değil bugün.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz