AZINLIK HAKLARI BÖYLE VERıLıR, ÖRNEK ALINIZ SAYIN PAPANDREU

Türkiye Cumhuriyeti devleti, AKP Hükümeti son dönem içerisinde gerçek anlamda demokrasi ve insan hakları, azınlık hakları adına yaptığı büyük atılımlarla belki de 21. Yüzyılın en önemli ülkelerinden biri olduğunu herkese göstermiş oldu. Türkiye genelinde Kiliseler, Sinagoklar tamir edilerek değişik dinlere mensup insanların inanç özgürlüğüne ve azınlık haklarına yönelik atılan cesur adımlar herkes tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Son olarak Yeni Hahambaşı için Türkiye’deki 23 bin Musevi toplam 8 kentte oy kullandı ve hür bir şekilde Museviler kendi iradeleriyle Hahambaşını seçtiler. Türkiye’de durum böyleyken Yunanistan’daki duruma bir göz atalım desek ne değişecek ki? Oysa Yunanistan’daki durum Türkiye’den yıllar önce değişmesi gerekirdi. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın seçmiş olduğu müftüler işbaşına getirilmeliydi. Yunanistan malesef bunu yapmadı ve azınlık içerisinde birilerini adeta deyim yerindeyse bir gece kolundan tutup sabahleyin müftü olarak atadı. ışte Yunanistan bunu yaptı ve hala yaptığı bu yanlıştan dönmemekte ısrar ediyor. 150 bin kişi kendi müftümüzü seçtik ve ondan başkasını tanımıyoruz derken, Yunan devleti ısrarla inadından vaz geçmiyor. Peki, bumudur demokrasi, insan hakları, azınlık hakları anlayışı? Ülkemiz Yunanistan etrafında olup bitenleri neden halen görmemezlikten geliyor? 21 yüzyılda dini inanca saygısızlıkta neden hala direniyor? Yunanistan açıkça söylemelidir neden korkuyor? Yunanistan derhal bu yanlış uygulamadan vaz geçmelidir. Bu olumsuz yolun, yanlış yolun sonu yoktur. Biz kararımızı verdik, müftülerimizi biz seçeriz, Yunan devleti tarafından atananları ise asla kabullenmeyeceğiz. ışte örnek bir uygulamanın haberini ibret olsun diye yayımlıyoruz. Amacımız ülkemizde demokrasinin, insan haklarının ve azınlık haklarının tam anlamda verilmesi neticesinde demokratikleşmeye katkı sağlamaktır. şimdi sayın Papandreu’nun bir an önce Batı Trakya’da müftülük sorununa çözüm getirmesi beklenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina’ya yapacağı ziyaret esnasında Batı Trakya’daki Türk azınlığın sorunları gündeme getirilmeli ve bir an önce var olan sorunların çözümlenmesi için ele alınmalıdır. Batı Trakya Türkleri bunu özellikle her iki başbakandan talep etmektedirler. Bu azınlığı Yunanistan’da kimse yok sayamaz. Bu azınlık sağlam Lozan Antlaşması temelleriyle burada bırakıldı. Hakları aynen belirtildiği gibi iade edilmelidir. Bu azınlık kendi değerleriyle aynı zamanda ülkemizin de zenginliğidir. TÜRKıYELı MUSEVıLER, HAHAMBAşINI SEÇTı Yeni Hahambaşı için Türkiye’deki 23 bin Musevi 8 kentte oy kullandı. ılhan Eli Levi’ye karşı yarışan Hahambaşı ısak Haleva yeniden seçildi. Türkiye’de yaşayan yaklaşık 23 bin Musevi, yeni Hahambaşı’nı seçmek için dün 8 kentte sandığa gitti. 7 yılda bir gerçekleştirilen seçimde, üçüncü Hahambaşı ısak Haleva, öğrencisi ve 19 gün önce haham olan ılhan Eli Levi’yle yarıştı. 3979 oyun 3637’sini alan ısak Haleva ikinci kez hahambaşı seçildi. ılhan Eli Levi 325 oy aldı. Musevilerin ilk Osmanlı Hahambaşısı Abraham Levi, sonuncusu ise Haim Nahum Efendi’ydi. Türkiye’nin ilk Hahambaşısı ise 1953’te delegelerin seçimi ile Rafael David Saban oldu. Saban’ın 26 Kasım 1960’te vefatından sonra ise 1961’de Rav David Asseo, ikinci hahambaşı oldu. Asseo’nun 2002’de vefatından sonra ise 24 Ekim 2002’de Rav ısak Haleva üçüncü Hahambaşı olarak göreve geldi. Cemaat, bu seçimle birlikte temsili demokrasiden çoğulcu demokrasiye geçti. Yani Hahambaşını delegeler değil, cemaat üyeleri seçmeye başladı. 7 yılda bir yapılan Hahambaşı seçimi için dün Museviler bir kez daha sandık başına gitti. 12 Nisan’da hahamlığa hak kazanan ve seçime son gün aday olan ılhan Eli Levi ise 15 yıldır Kudüs’te yaşadığını belirterek, “Ben sofuydum. Türkiye’de uygun bir eş bulamadığım için ısrail’e gittim. şansımı denemek istedim” dedi. Başbakan Erdoğan’ın üç çocuk önerisini desteklediğini söyleyen Levi, Filistin sorunuyla ilgili olarak ise, “ıki tarafta da halklar arasında sorun yok. Halklar hep içiçe yaşıyor. Halkları yönlendirmemeli, kışkırtmalar oluyor” dedi. ıLHAN ELı LEVı KıM? 1965 ıstanbul’da doğumlu. ıstanbul Mahmutpaşa esnafı Sefarad Yahudisi Moiz Levi’nin 3 çocuğundan en küçüğü. Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesi’ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi ış ıdaresi’nden mezun oldu. Din eğitimine 5 yaşında başladı. ısrail’de Uluslararası Tevrat Yarışması’nda 1. olan abisi Rifat Levi’den çok etkilendi. Kudüs’teki Mahon Meir Yeşivası’ndan mezun oldu. Ankara’da ve Yunanistan’da sinagoglarda görev aldı. Yafa Levi’yle evlenerek 1996’da ısrail’e taşındı. 5 çocuğu var. Kudüs’te Netiv Deat adlı Kolel Yeşivası’nda görevi devam ediyor. 12 Nisan’da haham oldu. ısak Haleva’nın öğrencisiydi. ıSHAK HALEVA KıM? 1940 ıstanbul doğumlu. Liseyi Beyoğlu Musevi Lisesi’nde okudu. 1961’de Kudüs’teki Porat Yosef ılahiyat Akademisi’nde din eğitimi aldı. Uzun yıllar Hahambaşı Vekilliği görevini üstlendi. Avrupa Hahamlar Konferansı’nın daimi üyesi Haleva, 27 yıl Musevi Okulları’nda Din ve Ahlak Bilgisi ile ıbranice dersi verdi. Marmara ve Sakarya Üniversiteleri’nde lisansüstü derslere girdi. ıbranice, Fransızca, ıngilizce, ıspanyolca, Judeo Espanyolca, Aramca biliyor. Evli, 4 çocuğu ve 6 torunu var.