ABTTF, „TAYİNLİ İMAMLAR YASASI” SORUNUNU BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜNDEMİNE TAŞIDI

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 10. Oturumu’na „Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Din ve Vicdan Özgürlüğü ve Tayinli İmamlar Yasası Sorunu” başlıklı yazılı bir bildiri sundu. 2006 yılında Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde insan haklarının korunması ve teşvik edilmesini güçlendirmek amacı ile 47 üye ülkeyi bir araya getiren hükümetler arası bir organ olarak kurulan İnsan Hakları Konseyi’nin 10. Oturumu, 2-27 Mart 2009 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştiriliyor. ABTTF, 3536/2007 sayılı yasa kapsamında Batı Trakya’da bulunan camilerde „atanmış” müftülere bağlı olarak devlet memuru statüsünde görev yapacak 240 imamın tamamı Hristiyanlardan oluşan beş kişilik bir heyet tarafından seçilmesi konusunu Birleşmiş Milletler gündemine taşıdı. ABTTF, Azınlık’ın görüşü alınmadan hazırlanan yasanın Lozan Barış Antlaşması’nın „Azınlık kendi dini ve vakıf kurumlarını yönetir” ilkesinin ve uluslararası anlaşmalarda belirtilen din ve vicdan özgürlüğü hakkının ihlali olduğunu ifade ederek bahsekonu yasanın ivedilikle askıya alınması ve Azınlık tarafından seçilmiş müftülerin tanınması talebinde bulundu. Yunanistan, Türk Azınlık’ın din ve vicdan özgürlüğünü ihlal etmektedir Viyana Deklarasyonu ve Eylem Planı’nın Takibi ve Uygulanması gündem maddesi altında sunulan yazılı bildiride, 3536/2007 sayılı yasanın Azınlık’ın fikrine başvurmaksızın hazırlanması ve yürürlüğe girmesi, Türk Azınlık’ın din ve vicdan özgürlüğünün açık ihlali olarak bildiriliyor. Müftüler sorununun tarihsel bir bakış içerisinde değerlendirildiği yazılı bildiride, Batı Trakya’da bulunan camilerde „atanmış” müftülüklerin yetkisi altında 240 imamın devlet memuru olarak görevlendirilmesi Azınlık’ın dini özerkliğine zarar vermeyi amaçlayan bir girişim olarak değerlendiriliyor. Yazılı bildiride, din ve vicdan özgürlüğünün Yunanistan’ın taraf olduğu uluslararası antlaşmalar, Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan ikili antlaşmalar ve Yunan Anayasası’ndan kaynaklanan yükümlülükleri ile garanti altına alındığı hatırlatılarak Yunanistan’dan Batı Trakya’da müftülük makamı ile ilgili yaratılmış ikili yapının sona erdirmesi ve Azınlık tarafından seçilmiş müftüleri tanınması talep ediliyor. Bildiride, Türk Azınlık üyelerinin dini kuruluşlarının yönetimi ve kontrolü konusunda diğer Yunan vatandaşları ile aynı muameleye tabi olmalarının tam anlamı ile garanti altına alınması talep ediliyor. Yunan kültürünün temel ögesi olan Ortodoks Hristiyanlık’ta din adamlarının maaşlarının devlet tarafından ödenmesine rağmen devletin kiliseye din adamı atama yetkisine sahip olmadığı hatırlatılarak Ortodoks olan Ermenilerin Yahudi ve Katolik toplumları ile aynı şekilde kendi dini liderlerini seçtikleri ifade ediliyor. Bu nedenle Yunan devletinin Müslüman Türk Azınlık’ın dini lideri olarak görev yapan müftülerin devlet tarafından atanmasının din özgürlüğünün ihlali olduğu ifade ediliyor. Konu ile ilgili ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, „Din görevlisi” adı altında 240 imam devlet memuru olarak atanmasını öngören 3536/2007 sayılı yasanın Batı Trakya Türk Azınlığı’na danışılmadan hazırlanarak Meclis’ten geçirilmesi Yunan Hükümeti’nin Azınlık ile diyalog kurmaktan kaçındığının açık göstergesidir. ABTTF tarafından BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulan yazılı bildiri ile „tayinli imamlar yasası” sorununu Birleşmiş Milletler gündemine taşımakla ülkemiz Yunanistan’dan bahsekonu yasanın uygulamasını ivedilikle askıya alınmasını talep ediyoruz. Bizler, sorunlarımı evimizde yani ülkemizde çözmekten yana olduğumuzu defalarca dile getirdik. Ancak ülkemiz Yunanistan’ın Azınlık ile diyalog kurmaktan uzak tek taraflı girişimleri nedeni ile sorunlarımızın çözülmesi imkânsız bir hal almaktadır. Ancak uluslar arası zeminde yürüttüğümüz çalışmalar uluslar arası toplumda tepki yaratmaktadır. İnsan Hakları Konseyi 9.Oturumu’na iki dilli azınlık anaokulları ile ilgili sunduğumuz bildiri büyük bir etki yaratmış, Yunanistan yazılı bildirinin sunulmasından iki ay sonra bildirimize cevap vermek durumunda kalmıştır. Bu nedenle ABTTF, „tayinli imamlar yasası” sorununun çözülmesi için uluslararası zeminde çalışmalarına ağırlık vermektedir” açıklamasında bulundu. ABTTF tarafından Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 10. Oturumu’na sunulan yazılı bildirinin İngilizce orijinal tam metnine aşağidaki linkten ulaşılabilir. http://ap.ohchr.org/documents/sdpage_e.aspx? b=10&se=83&t=7