Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlık insanı her gün bölgede çeşitli zorluklarla karşılaşırken, Türkiye’de yaşayan Rumlar elini kolunu sallaya sallaya istediği bölgede rahatlıkla ayin yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti de gerçekten tüm dünyaya azınlıklara karşı duyduğu saygıyı ve sağladığı kolaylıkları ve hakları ile örnek bir ülke olduğunu gösteriyor. Batı Trakya’da ise tam tersi oluyor. Yunanistan bir avuç Batı Trakya Türkünü asimile ederek bitirmek için elinden geleni yapıyor. Son örneği de Allah rızası için insanların su içmelerinde kullanılacak olan bir çeşmenin izinsiz inşa edildiği gerekçesiyle devlet mekanisması adeta deyim yerindeyse yerinden oynadı ve çeşmeyi yıktıranlar adeta Yunan gazetelerinde kahraman ilan edildi ve Yunan devletinin uyumadığını yazacak kadar ileriye gittiler. İLHAN AHMET: „ŞAKIR KAKIR SULAR AKACAK, IŞIL IŞIL ELEKTRİKLER YANACAK” DEMİŞTİ. Ancak Batı Trakya’nın hatta Yunanistan’ın çeşitli bölgelerinde dere tepe, dağ taş üstüne yapılan manastırların ve çeşmelerin izini var mı dersek acaba cevabını kim verecek? Yasalar bu ülkede sadece Batı Trakya Türkleri için mi uygulanıyor? Bir çeşmenin kime zararı olabilir ki? Üstelikte önceki yıllarda Seçek Yaylası’nda kendilerine saygı duyularak konuşma hakkı verilen siyasiler yaptıkları konuşmalarda, Seçek Yaylasın’da „şakır kakır sular akacak, ışıl ışıl elektrikler yanacak” demişti. Bunu söyleyen ben değilim, sayın eski Rodop Milletvekili Bölge Genel Sekreteri Stamatis’in temsilcisi İlhan Ahmet söylemişti. Ama gelin görün bu güne kadar şakır şakır sular akacak çeşmeler yapılmadı, ışıl ışıl elektrikler yanmadı. Bir dernek çeşme yaptı, Yunan devleti de yıktı. Danışman İlhan Ahmet bu durumda görüşü nedir ve ne yaptı doğrusu merak ediyor azınlık insanı. Çeşmenin Stamatis tarafından yıkılmasına neden tepki göstermedi ki milletvekili de olmasa sırtında 14 bin azınlık oyu taşıyror. İlla da meclise girerse mi iş yapar milletvekilleri bu azınlığa? Tek kelimemeyle yazıklar olsun bize diyorum. Bu yazıklar olsun deyiminin içinde ben de varım çünkü ben de Batı Trakya Türkü olarak bu siyasilere, bu partilere oy veriyorum da ondan. Alın size bir demokrasi örneği ülke. Belki Avrupa Birliği ülkesi değil anavatanımız Türkiye, ancak demokrasi anlayışı özellikle azınlık hakları konusunda pek çok ülkeye örnek olmalıdır. Batı Trakya’yı da örnek göstermeye çalışanları da Türkiye’den demokrasi dersi almaya davet ediyorum. Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde, 24-26 Temmuz tarihlerinde geleneksel olarak Rum Ortodoks Cemaati tarafından Azize Paraskevi’yi (Agia Paraskevi) anmak için düzenlenen ayine Fener Rum Patriği Barşolomeos ilk defa katıldı. Gökçeada doğumlu olan Barşolomeos’un ayine katılacağını duyan yüzlerce Rum, Bozcaada’ya akın etti. Sabah erken saatlerde Ayazma mevkiindeki tarihi Aya Paraskevi Manastarı’nda toplanıldı. Fener Rum Patriği Barşolomeos’un gelmesi ile birlikte ayin manastır içerisinde ilahiler okunarak başladı. Ayine katılmak ve Barşolomeos’u yakından görmek için Yunanistan ve İstanbul’dan gelen çok sayıda Rum vatandaşı, manastırın küçük olması nedeniyle ayini dışarıdan takip etmek zorunda kaldı. Ayinin pazar günü yapılması tatil için adaya gelen pek çok Türk vatandaşta da merak uyandırdı. Bölgeye gelen tatilciler, ikramlardan yiyerek ayini takip etti. Ayin sonunda Barşolomeos manastır önünde toplanan kalabalığa tek tek Hz.İsa’nın resmini ve ekmek parçası dağıttı. Bu arada, sıranın sonunda yer alan Bozcaada’da yaşayan 30 Rum’dan birisi olan yaşlı bir kadın, Barşolomeos ile bir süre sohbet etti. Ayinin bitmesi ile yemek ikram edildi. Daha sonra Rum kadınları ve erkeklerinden oluşan yerel kıyafetli halk oyunları ekibi gösteriler sundu.