Güney Kıbrıs ve ABD arasında, 9 Eylül 2024 tarihinde Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Vasilis Palmas ve ABD Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Celeste Wallander’ın yanı sıra Güney Kıbrıs Ulusal Muhafız Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Georgios Çiçikostas ve ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Julie Fisher’ın huzurunda, İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası Anlaşması imzalandı.
Anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından bir değerlendirme yapan Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Vasilis Palmas, “ABD ve Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti Savunma Bakanlıkları arasında İkili Savunma İşbirliği Yol Haritasının bugün imzalanması, ilişkilerimizi daha da ilerletme ve derinleştirme konusundaki kararlılığımızın güçlü bir göstergesidir,” ifadelerini kullanırken, ABD’li Celeste Wallander ise, “Bu İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası, ortak güvenlik hedeflerimizi ilerletiyor ve ilişkilerimizin özellikle son iki yılda olağanüstü gelişimini doğruluyor” dedi.
Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Vasilis Palmas açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Hedefimiz, Kıbrıs sorununu çözmek ve vatanımızı yeniden birleştirmek”
“Şu anda stratejik ortaklığımız tüm zamanların en yüksek seviyesinde. İkili ilişki ortak değerlere, ortak ideallere, ortak önceliklere, ortak hedeflere ve ortak çıkarlara dayanmaktadır. Barışın desteklenmesi ve hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde güvenlik, istikrar, işbirliği ve refah koşullarının yaratılmasıyla doğrudan bağlantılı olan hedefler ve çıkarlar ön plandadır.
ABD’nin Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti’ne silah ambargosunu 2022’de kaldırma kararı ve bunun 2023’te yenilenmesi de çok önemliydi. Her iki karar da çok önemli gelişmelerdi, çünkü bir yandan Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti’nin silah ambargosunu öne çıkardılar, bir yandan da askeri teçhizatını geliştirmek ve modernize etmek amacıyla seçeneklerini genişletti.
Şiddet olaylarının ve silahlı çatışmaların yaşandığı Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın güvence altına alınması, ancak bölge devletleri arasındaki karşılıklı anlayış ve ilişkilerin geliştirilmesiyle mümkün olabilir.
Bu amaçla, Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti olarak, karşılıklı güveni gözetmek ve çok taraflı işbirliğini geliştirmek amacıyla, metodik olarak proaktif bir dış politika uyguluyoruz.
Müzakerelerin temelini, BM ve AB ilkeleri ve bugüne kadar üzerinde anlaşılan çerçeveler dışında değiştirmeye çalışan Türkiye’nin uzlaşmazlığı nedeniyle soruna çözüm bulunamıyor. Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti, Kıbrıs sorununu çözmek ve vatanımızı yeniden birleştirmek amacıyla müzakerelerin yeniden başlatılması için gösterdiği çabaya bağlılığını sürdürmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri ile daha yakın, daha güçlü ve daha faydalı ikili savunma ve güvenlik işbirliğinin koşullarını yaratmak için her türlü çabamızda yapıcı olmaya devam edeceğiz.”
Hatırlanacağı üzere;
3 Ocak 2023 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında İkili Savunma İşbirliği Anlaşması imzalanmıştı. Konuyla ilgili olarak GKRY Milli Muhafız Ordusu Komutanı Korgeneral Dimokritos Zervakis, Twitter’dan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:
“İlk İkili Savunma İşbirliği Programımızın imzalanmasından memnuniyet duyuyoruz. Gelişen ve karşılıklı olarak birbirini güçlendiren bir ilişki giderek genişliyor. Devamı gelecek.”
GKRY ile ABD arasındaki bu gelişme hem Doğu Akdeniz’in jeopolitiği bakımından hem de Kıbrıs Adası’nın durumu için oldukça dikkat çekicidir. 2022 yılının başlarında ABD’nin EastMed Boru Hattı Projesi’nden çekilmesinin ardından GKRY ve ABD’nin enerji ilişkilerinin geleceği sorgulanırken; güvenlik bağlamında 2022 yılı içerisinde farklı hadiseler meydana gelmiştir.
GKRY-ABD ilişkilerinde yaşanan ilk değişimin güvenlik alanında olduğu ve 2018 yılında başladığı ifade edilebilir. 2018 senesinde Washington, 30 yılı aşkın süredir GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu kısmen kaldırmıştır. Daha sonra ABD’den ikinci adım, 2022 yılında bu ambargonun tamamen kaldırılmasıyla gelmiştir. Elbette bu durum anlaşmazlıkların sürdüğü Kıbrıs Adas’ında ve genel olarak Doğu Akdeniz’de güvenlik paradigmalarını değiştirecek bir adım olarak algılanmıştır.