To Vima gazetesi, “hükümetin, Batı Trakya’da müftülerin belirlenmesi konusunda yasal değişiklik yapmaya hazırlandığını” iddia etti. Hatırlanacağı üzere Mart ayında Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (DK) Başkanı seçilen PASOK Partisi Rodop milletvekili Ahmet Hacıosman 20 Aralık 2011 Pazartesi günü Parlamento’da yaptığı konuşmada 2011 yılında müftülük seçiminin yapılmasını istemişti. Haftasonları yayımlanan To Vima gazetesi, “PASOK Hükümetinin, devlet ile azınlık arasında temel sürtüşme alanlarından biri olan müftülük sorununa son vermek için, müftülerin belirlenmesi konusunda değişiklik yapmaya yöneldiğini” belirterek, “Başbakan Yardımcısı şeodoros Pangalos başkanlığında çeşitli bakanlardan oluşan bir komisyonun, Gümülcine (Komotini), ıskeçe (Xanşi) ve Meriç (Evros) illerinde müftülerin ‘dolaylı’ olarak seçimle belirlenmesine yönelik bir yasa tasarısıyla ilgili yaptığı çalışmada son aşamaya geldiğini” yazdı. Gazete, “özel bilgilere” dayandırarak verdiği haberinde, bu konudaki tüm görüşlerin kaydedilmesi için gelecek günlerde kamuoyuna açıklanacağını belirttiği tasarının ana parametresinin, “son aşamada devlet tarafından onaylanması öngörülen müftülerin seçiminde oy kullanacak din adamlarından oluşacak delegelerin belirlenmesi olduğunu” kaydetti. Haberde, söz konusu tasarıya göre, “Her üç ilde oluşturulması öngörülen 30-35 kişilik delege listelerinde yer alacak din adamlarının kıdem süresine göre ya da kura ile belirleneceği ve seçimlerde en çok oy alan adayın, seçim sonuçlarının Eğitim Bakanlığınca onaylanmasının ardından yayımlanacak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 5 yıl süreyle müftü olarak atanacağı” belirtildi. Müftülerin yargı yetkileriyle ilgili olarak da, “Henüz kesinleşmemekle birlikte, ıslami kurallara göre alınan kararların Yunan medeni kanunlarıyla uyuşup uyuşmadığı konusunda yardımcı olmaları için Müftülüklere hukuki danışmanlar atanması, ya da kararların kontrol edilmesi için bidayet mahkemelerinde özel bilirkişi heyetleri oluşturulmasının düşünüldüğü” öne sürülen haberde, tasarının, ıskeçe’de atamalı müftü Mehmet şinikoğlu’nun görevinin sona erdiği Ağustosa kadar parlamentoda onaylanmasının hedeflendiği” kaydedildi. To Vima haberinde, “Batı Trakya’da, atanmış müftüler ve ‘sözde müftüler’le olan bugünkü durumun sona erdirilmesi hükümetin başlıca bir seçimidir. Bu konu, daha önce de Müslüman Azınlığın günlük yaşamının ve kurumlarının iyileştirilmesini arzu ettiğini gösteren Başbakan Yorgo Papandreu’nun da hayır duasını almaktadır” ifadesini kullandı. Geçtiğimiz günlerde yine Birlik gazetesi sitesinde Müftülerimizle alakalı Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Müftülerle alakalı düşünce, öneri ve fikrini aktarmıştık. ABD raporunda, Güven Artırıcı Önlemler olarak tavsiye edilenler arasında, “Batı Trakya’daki seçilmiş müftülerin tanınması” yer alıyordu. Batı Trakya’daki Türk Azınlığı’nın Lozan Barış Andlaşması’ndan elde ettiği hak gereği, Azınlık kendi Müftüsünü seçmiş, ıskeçe ve Gümülcine’de Camilerde seçimler yapılmıştı. Azınlık Müftü seçimini hem ıskeçe’de hemde Gümülcine’de gerçekleştirmişti. ABD’nin bu önerisinden sonra “To Vima” gazetesinde yayımlanan haber Azınlık tarafından dikkat çekici olarak değerlendiriliyor. Batı Trakya’da Türk Azınlığı’nın dini meselelerinde şu an itibarıyla kimin ne yapmak istediği, nasıl ve ne şekilde yapmak istediği açıkça merak edilmeye başladı. Akla ilk gelen soru ise tabii ki Lozan Andlaşması tek taraflıya delinmeye mi çalışılıyor ve bunun gerçekleşmesine kim veya kimler çanak tutuyor. ABD, seçtiğimiz mevcud Müftülerin tanınmasını önerirken ve savunurken biz ne yapıyoruz? neyi öneriyoruz? bu da ayrı bir soru işareti.